A Haber'de Yayınlanan Sadık Yalsızuçanlar - Fahrettin Damga'nın sunduğu  Gözden Kaçanlar programına konuk olan Sabah Gazetesi yazarı Sevilay Yükselir Yargıtay'daki ve HSYK içindeki paralel yapı varlığına dikkat çekti. Yükselir Kurtuluş savaşında gibiyiz. Ülkeyi, yargıyı hainlerin elinden kurtarmaya çalışıyoruz.' dedi. Yükselir 
 
YARGITAY'DA KORKUNÇ BİR YANLIŞ GERÇEKLEŞTİ
 
Yargıtay 1. Başkanlar Kurulu'nda seçimleri paralel yapının istediği isimlerin kazandı. Bu yapının emniyet içindeki yapılanması çok önemli. Emniyete yapılan operasyonlarda örgütün doğru noktalarına atış yapıldı. Bu örgütü yargıdan atmadan tamamen bir şey olacağına inanmıyorum. Bunlar varlığını, gücünü yargıdan alıyor. HSYK'da Ekim ayında yapılacak seçimi çok önemsiyorum. Geçtiğimiz cumhurbaşkanlığı seçiminden de, Başbakanlık seçiminden de, önümüzdeki yıl yapılacak seçimden de önemli olduğunu düşünüyorum. Biz siyaseti şekillenme derdine düştüğümüz anda Yargıtay'da çok önemli değişim yapıldı. Korkunç bir yanlış orada gerçekleşti. Birinci dairedeki seçimleri paralelcilerin desteklediği insanlar kazandı. Yargı mensupların bize söylediği öncekinden daha korkunç bir pozisyona girdi. Bunun nedeni neydi bu paralel mücadeleyi veren tarafın bir birlik içinde olamamasıydı. Benim korkum Yargıtay'da baş gösteren bu sorunun HSYK'da da baş gösterecek olmasıdır. Bir kurtuluş savaşında gibiyiz. Ülkeyi, yargıyı hainlerin elinden kurtarmaya çalışıyoruz. Bu bir mili duruştur. 
 

İBRAHİM OKUR HSYK SEÇİMLERİNDE ADAY OLMAMALI

 
HSYK 1.Daire Başkanı İbrahim hakkında en ağır yazıyı ben yazdım.  Maklubeci diye yazdım. Çok kritik bilgiler gelmişti. Okur'un HSYK imamı olduğu, Pensilvanya ile kontak içinde olduğu, Fethullan Gülen'e sormadan hareket etmediği yönünde bilgiler geldi. Sıkı bir maklubeci olduğu yönünde bilgiler geldi. Baktım ki İbrahim Okur o süreçte hükümetin yanında yer alıyor bunun üzerine o yazıyı yazdım. Özellikle Bekir Bozdağ ve ekibine uyarı amaçlı yazı yazdım. Bunun üzerine HSYK 1. Daire Üyesi İsmail Aydın beni aradı ve İbrahim Okur'u yanlış tanıdığımı söyledi. Daha sonra bir görüşme ayarlayarak bir araya geldik. Bana paralelci olmadığı yönünde açıklamalar yaptı.  İbrahim Okur'la yaptığım görüşmede kendisi hakkındaki söylentileri kabul etmedi.  Beş buçuk saatlik görüşmenin sonunda Fidel Okan kendisine paralel yapıyla ilişkinizin olmadığını ortaya koymak için ortaya net bir bilgi ne koyarsınız diye soru sorduğunda Cemmat'in ileri gelenlerinden bir kaç kişinin kendisinden bir istekte bulunmak üzeren kendisine geldiğinde sinirlenerek 'Siz beni bırakında Hoca Efendinin CIA'in mi MOSSAD'IN kucağına oturduğunu söyleyin' şeklinde konuştuğunu söyledi. İbrahİm Okur itirafçı da olabilir. Doğruyu görüp bu tarafa da geçmiş olabilir. Paralelci yada değildir diyemem. Kendisine de söyledim 17 Aralık öncesinde bunların yaptığı hukuksuzluğa göz yumdun mu, bunların yaptığı hukuksuzluğa göz yumup arkanı döndün mü, bunları pışpışladın mı, bitmiştir.  Siz sorunlu bir isimsiniz, CV'niz bozuk aday olmamalısın dedim. Benim için 17 Aralık sürecindeki ve öncesindeki duruşu önemli. 
 
 
Cem Küçük ise 'Üst düzey bir yargı mensubuyla görüştüğümde bana İbrahim Okur'un yüzde bir milyon paralelci olduğunu söyledi.  HSYK seçimlerini demokratik güçlerin kazanması lazım.' dedi.
 Star