Söyleşi Ekibi:

Okan Albayrak, İstanbul Hakimi

Ömrü Yılmaz, Yarg. Tet. Hakimi

Nazan Güçkan, Beykoz Hakimi 

                              Adalet Gündemi: Sayın Başkanım bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

                       Metin Yandırmaz      :

                       1965 Erzurum doğumluyum. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1987 yılında mezun olduktan sonra, sırasıyla, Pasinler Hâkimliği, Sarıveliler Hâkimliği, Oltu Cumhuriyet Savcılığı, Oltu Cumhuriyet Başsavcılığı, Sungurlu Cumhuriyet Başsavcılığı, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı, Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı, Bursa Cumhuriyet Savcılığı ve Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı görevlerinde bulundum.
12 Ekim 2014 tarihinde yapılan  seçimlerde HSYK üyeliğine seçildim. Evli ve iki çocuk babasıyım. Eşim ev hanımı.

 

Adalet Gündemi: Yoğun bir seçim maratonunun ardından, adli yargı adayları arasında en yüksek oyu alarak HSYK üyesi ve sonrasında da 3. Daire Başkanı ve HSYK Başkan Vekili oldunuz. Hâkim ve savcıların şahsınıza olan bu teveccühünü neye bağlıyorsunuz?

Metin Yandırmaz      : Öncelikle bize güvenen tüm meslektaşlarıma şahsıma ve yol arkadaşlarıma gösterdikleri teveccüh nedeniyle teşekkür ediyorum. Seçim sonucunun ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.

Yapılan seçimde şahıslar değil ilkeler yarıştı ve “Herkes İçin Yeniden ve Daima Adalet” prensibi kazandı. Alınan bu netice bizlerin değil, hukukun üstünlüğüne inanan tüm meslektaşlarımızın zaferidir. Bu vesileyle Birliğimize inanan ve destekleriyle bizleri bu mevkilere getiren bütün arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

 

Adalet Gündemi: Adaylığınız ve öncesi süreçte, HSYK üyesi seçildiğinizde ilk olarak neyi gerçekleştirmek için çaba sarf etmeye kendinize söz vermiştiniz?

Metin Yandırmaz    : Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Maalesef yaşanılan bu süreçte en fazla örselenen de yargımız oldu. Yapılan kamuoyu yoklamalarına göre yargıya olan güven endeksi % 20’lere kadar düştü. Memleketini seven hiçbir yargı mensubunun bu duruma kayıtsız kalması düşünülemezdi.

Biz de bu yola çıkarken, her şeyin en iyisine layık milletimizin vicdanındaki adalet duygusunu en doğru biçimde tatmin noktasında yargının tam bağımsız ve tam tarafsız şekilde görev yapması için uygun ortamın yeniden tesisini sağlama amacında Birlik olarak var gücümüzle çalışmayı önceliğimiz kabul ettik.

Allah güç/kuvvet verdikçe de bunun için mesai harcayacağımıza sizlerin aracılığıyla bir kez daha söz veriyorum.

 

Adalet Gündemi: 2010 yılında yargıya güven endeksi yüzde 65’lerde iken, bugün yüzde 20’lere inmiştir. Bu erozyonun temel sebepleri ve çözüm yolu nedir? HSYK, yargının güven bunalımından kurtulmasına katkı için nasıl adımlar atacak?

Metin Yandırmaz    : Hukuk devletinin ana unsurlarından biri ve devleti de hukuka bağlayan en temel mekanizmaların başında gelen yargı bağımsızlığını, kurum olarak mahkemelerin ve bu kurumun ana teması olan hâkimlerin, hiçbir organa ve makam bağlı olmadan, hiç kimseden emir ve talimat almadan, hiçbir yerden genelge, telkin ve tavsiyeye muhatap olmadan, faaliyetlerini mevzuata uygun olarak vicdanî kanaatleri doğrultusunda yerine getirme teminatına sahip olmaları şeklinde açıklayabiliriz. Millet adına yetki kullanan etkin bir bağımsız yargı insan haklarının da en büyük güvencesidir.

Hâl böyleyken, son birkaç yıl içerisinde yaşanan haksız uygulamalar, maalesef halkımızı yargıdan soğutmuş ve hukukun eksik ya da yanlış uygulandığı inancının yaygın bir biçimde oluşmasına sebebiyet vermiştir.

Meslektaşlarımız gecesini gündüzüne katarak çalışırken böyle bir algının toplumda var olması son derece düşündürücüdür.

Bu olumsuz kanının oluşmasında hiçbir kusuru bulunmayan fedakâr meslek mensuplarının emeklerinin toplum nezdinde hak ettiği karşılığı bulamadığı da bir gerçekliktir.

İşte tam da bu noktada, liyakat, kıdem ve eşitlik esasına dayalı bir uygulamayı esas alarak görev ifa edeceğimize dair imzaladığımız Etik Sözleşme çerçevesinde milletimizin güvenine mazhar bir yargı sisteminin yeniden tesisi için uygun koşulların oluşturulmasına yönelik çalışmaları sergileyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

 

 

Adalet Gündemi: Hakim ve Savcıların Atama-Nakil Yönetmeliğinde değişiklik düşünüyor musunuz? Nasıl bir atama sistemi olmalı? Kıdem ve liyakat, seçim sürecinde en çok dile gelen konu başlıklarıydı!

Metin Yandırmaz    : Seçim sürecinde meslektaşlarımızla yaptığımız sohbetlerde, atama/nakil sistemi ile ilgili yoğun yakınmalarla karşılaştık. Bu konuda mevzuat çalışmaları ve ilkesel kriterleri, konunun doğrudan muhatabı meslek mensuplarıyla birlikte belirlemenin doğru olacağını düşünüyorum. Bu bağlamda düzenleyeceğimiz mesleki toplantılara arkadaşlarımızın aktif katılımı doğru sonuca ulaşmamıza önemli katkı sağlayacaktır.

 

Adalet Gündemi: Nöbet tazminatı ve yıpranma tazminatına ilişkin düşünceleriniz nelerdir?

Metin Yandırmaz    : Hâkim ve savcı arkadaşlarımız büyük bir özveriyle çalışmaktadır. Bu bağlamda her türlü maddi olanağın en iyisinin sağlanması konusunda hemfikiriz. Ancak bu tek başına bizim isteğimizle sağlanabilecek bir şey değil. Ülke ekonomisiyle de ilgili.

Sayın Başbakanımızla ve Adalet Bakanımızla, Yargıda Birlik Platformu temsilcileri görüştüler. Yıpranma payı dâhil birçok talep yetkili makamlara iletildi. Meclis gündeminde bulunan yargı paketinde söz verdiğimiz bazı konular da yasalaşmak üzere.

Hâkim ve savcılara daha iyi sosyal şartların sağlanmasına yönelik adımların önümüzdeki süreçte artarak devam edeceğine inanıyorum.

Meslektaşlarımızın analarının aksütü gibi helal olan haklarının yasal güvence altına alınması ile ilgili konuların sıkı takipçisi olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

 

Biz de görevimizi yerine getirirken, millete hizmet anlayışı çerçevesinde, yasama ve yürütme organlarından bağımsız olarak tarafsızlık anlayışı içerisinde hareket edeceğiz.

Öte yandan kurumlarla çatışan ya da icraatlarıyla manşet olan değil; meslek sorunlarının çözümü için Devletin tüm organlarıyla uyum içerisinde faaliyet gösteren bir Kurul olacağız.

Tüm gayretimiz objektifliğinden şüphe duyulmadan milletine hizmet eden bir yargı sistemi için.

 

Adalet Gündemi: Seçildiğinizden beri, sizleri medya karşısında görmüyoruz? Yargıyı tartışmalardan uzak tutarak, yeniden güven tesis etmek adına bir hassasiyet mi?

Metin Yandırmaz    : Son dönemlerde milletimiz yargısal faaliyetleri maalesef manşetlerden takip ettiler. Bu durumun meslek sorunlarına ve ülke gündemine katkısını meslektaşlarımızın takdirlerine bırakıyorum.

Bu bağlamda, biz mesleki problemlere çözüm aramak için bize görev verildiği düşüncesinden hareketle, mevzuatın tanıdığı yetki çerçevesinde faaliyet gösterip icraatımızla kendimizden söz ettirmek istiyoruz.

Bizler için asıl olan, meslektaşlarımızın gönüllerinde manşet olmaktır.

 

Adalet Gündemi: Yasal olmayan dinlemelerle ilgili düşünceniz nedir?

Metin Yandırmaz    : Son yıllarda sokaktaki vatandaştan tutun da en üst düzeydeki kamu görevlisine kadar herkeste telefonlarının dinlendiğine dair bir endişe oluşmuştur. Maalesef bu endişenin yersiz olmadığına dair ciddi veriler mevcuttur.

En dar anlamıyla, vatandaşlarına hukukî güvenliği sağlayan devlet olarak tanımlanan hukuk devletinde bu durumun kabul edilebilirliği mümkün değildir.

Bu bağlamda, gerek illegal yollarla, gerekse de pozitif hukukun tanıdığı yetkileri çeşitli amaçlarla kötüye kullanarak mevzuata aykırı şekilde dinleme yapan kim olursa olsun hukuk devletinin gereği olarak cezalandırılmalıdır. Aksi halin kabulü bizleri hukuk devleti idealinden uzaklaştırır.

Unutmamak gerekir ki; hukuk devleti, “hukuku olan devlet” ya da “devletin koyduğu hukuk” değil, “hukukun egemen olduğu devlet”tir. Böyle bir hukuk ise, bireyler için hukuk güvenliği sağlayan ve evrensel değerlerle uyumlu bir hukuktur. Hukuk devleti, belirli bir hukuk düzeninde anlam kazanır ve yürürlükteki kuralların içeriği ile nitelenir.

Gerçekten de, vatandaşların Devlete karşı güven beslemeleri ve kendi kişiliklerini korkusuzca geliştirmeleri, ancak hukuk güvenliğinin bulunduğu bir hukuk devleti sisteminde mümkündür. Bu çerçevede hukuku ihlal eden kimsenin bunun müeyyidesine katlanması gereği izahtan varestedir.

 

Adalet Gündemi: Hâkim ve savcı hakkında yapılan şikayetlerin sonucunda açılan dosyalar, meslektaşlarımız için moral bozukluğu ve ceza tehdidi yaratmaktadır. Gelen şikâyetlerin hızlı bir şekilde sonuçlanması bu anlamda önem arzetmektedir. Bu konudaki düşünce ve çözümleriniz neler olacaktır?

Metin Yandırmaz      : Geciken adalet en büyük adaletsizliktir. Ve adalet bir gün herkese lazım olacaktır.

Bu özlü sözler ışığında; meslektaşlarımızın terfi ve tayin işlerine engel olacak biçimde dokuz bin civarında şikâyet evrakının 3. Dairenin gündemine alınmak üzere bekletilerek yeni teşekkül eden Kurulumuza devredilmesi hususunu meslektaşlarımızın takdirine sunuyorum.

Ve bu çerçevede sorunuzda bahsettiğiniz mesleki kaygıları tüm üye arkadaşlarımla beraber yürekten paylaştığımızı belirttikten sonra, Başkanı olduğum Dairede bir daha böyle bir terakümün yaşanmayacağını söylemek istiyorum.

 

 

                     Sayın Başkanım, şimdi de Ülkemizin dört bir tarafında görev yapan hukukçulardan gelen soruları size yöneltmek istiyorum.

 

Adalet Gündemi: Birçok şehir ve ilçede meslektaşlarımızı ziyaretlerde bulundunuz. Sizde olumlu ya da olumsuz ayrı bir yer eden, unutamadığınız bir olay ya da ziyaret oldu mu bu süreçte? (Dr. Barış DUMAN, İstanbul Anadolu C.Savcısı)

Metin Yandırmaz      : Seçim sürecinde pek çok il ve ilçede meslektaşlarımızla birlikte olma fırsatı bulduk. Zaten seçimin en güzel tarafı da buydu. Bu dönemde her biri birbirinden özel pek çok anımız oldu. Bunları birbirinden ayırt etmek pek kolay değil. Fakat birini anlatmak gerekirse:

İstanbul Adliyelerinden birinde bir kadın meslektaşımızı ziyaretimiz sırasında ilkelerimizi anlatarak projemizin milli takım ruhu içerisinde hazırlandığını ve adaylarımızın “Milli Takım Onbiri” gibi düşünülmesi gerektiğini belirtip hiçbir adayımızı ayırt etmeden destek verilmesi gerektiğini söylediğimde, hakime hanım birden sözümü keserek “Ben futboldan anlamam” dedi. Ben şaşkınlıkla ne cevap vereceğimi düşünürken hâkime hanım öyle bir betimleme yaptı ki, tüylerim diken diken oldu:

“Ben sizleri Gökkuşağına benzetiyorum. Gökkuşağından bir renk çıkartılırsa ahengi bozulur ve gökkuşağı olmaktan çıkar.”

O an anladım ki biz doğru yoldaydık ve “Birlik Mayası” tutmuştu.

                   İşte biz bu düşüncelere sahip meslektaşlarımızla birlikte seçimi kazandık.

 

Adalet Gündemi: 2010 yılında yüksek oylarla HSYK üyesi seçilenlerin, 2014 seçimlerinde başarılı olamamasının sizce en önemli sebebi nedir? (Arda Deveci, Göle C.Savcısı)

Metin Yandırmaz    : Bildiğiniz gibi 12 Ekim 2014 tarihinde hakim ve savcılarımız HSYK seçimleri için ikinci kez sandık başına gittiler ve neticede çoğulcu bir anlayışla hazırlanan ve şeffaf bir şekilde kamuoyuna duyurulan Yargıda Birlik Platformu listesinde yer alan adaylar meslektaşlarımızın çoğunluğunun teveccühüne mazhar olarak seçimlerde başarılı oldular. HSYK eski üyelerinden yeniden aday olayların başarılı olamaması hususu tamamen meslektaşlarımızın tercihlerinin sonucudur. Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de tensip seçmenin takdirindedir. Bu cümleden olmak üzere:

Hukuk devletinin temel gereklerinden birisi olan bağımsız yargının varlığı hâkimlerin bağımsızlıkları ile hâkimlik teminatı denen meslekî statülerinin tam anlamıyla güvence altına alınmasına bağlıdır. Bunun için hâkimlerin bağımsızlıkları ile teminatlarını sağlayıcı bir sistem kurmak şarttır. Demokratik rejimin işlediği ülkelerde, hâkimlerin bağımsızlığını sağlamak ve özlük haklarını güvence altına almak amacıyla, değişik adlar altında bir yargı kurulu oluşturulmuştur. Ülkemizde de, 1934 yılında kurulan Ayırma Meclisi’nden beri mahsus kurullar hep varolmuştur.

Yargı erkinin toplum vicdanında hak ettiği konumu bulmasının, terfi, tayin ve teftişle görevli kurulların, meslektaşlar arasında ayırım yapmadan, liyakat ve kıdem esasını gözeterek vazife görmesi ile mümkün olacağı açıktır.

                   Biz de, görev süremiz dâhilinde bu anlayış içerisinde çalışarak yargının problemlerine çözüm arayacağız. Söz konusu ilkeleri uyguladığımızda meslektaşların özgüveninin artacağından ve vatandaşlarımızın adalete olan güven endeksinin yukarıya doğru ivme kazanacağından eminim.

 

Adalet Gündemi: Sizce yargının dört temel sorunu nedir? (Av. Ömer Çelebi, Samsun Barosu)

Metin Yandırmaz    : - Yargıya olan güven endeksinin azalması,

- Terfi ve tayin sistemindeki kriterlerin objektif olarak uygulanmadığı yönündeki mesleki kanaat,

- Meslektaşların teftiş sistemine olan güvensizliği,

- Bir kısım meslektaşın görevlerini ifa ederken Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak kullanmakla yükümlü oldukları vicdani kanaatlerini başka güçlerin inisiyatifine terk ederek hukuk harici saiklerin etkisi altında tasarrufta bulundukları yönünde oluşan güçlü toplumsal algı.

 

Adalet Gündemi: Coğrafi teminat konusundaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? (Necati DAŞTAN, Kayseri Hakimi)

Metin Yandırmaz    : Yer teminatı da denilen coğrafi teminat, bir hâkim ve savcıyı isteği dışında, görev yaptığı yerden başka bir yere nakledememektir.

İngiltere’de coğrafi teminat süreye bağlı kılınmamıştır. Burada, yaşamı süresince hâkim olarak tayin edilen kişi, istisnalar dışında tayin edildiği yerde kalır. Yüksek yerlerdeki hâkimlerin görev yerlerinde bir boşalma olduğunda, genellikle, mevcut hâkimlerden birinin yükseltilmesi, yerine ise dışarıdan yeni bir tayin yapılması usulü uygulanmaktadır.

Ülkemizde ise 1982 Anayasası’nın 140/3. maddesinde, hâkim ve savcıların görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesinin mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre düzenleneceği belirtilmiştir. Mevzuatımızda da, hâkim ve savcıların, Atama ve Nakil Yönetmeliği çerçevesinde başka yerlerdeki eşit ve daha üst görevlere kazanılmış hak, aylık ve kadro dereceleriyle Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun hazırlayacağı kararname ile naklen atanmaları düzenlenmiştir.

Bu bağlamda, hâkim ve savcıların belirli sürelerle görev yerinin değiştirilmesi kararı, bağımsız kişilerden oluşan kurullar tarafından objektif hukuk kuralları çerçevesinde verilirse yargı bağımsızlığının zedelenmesinden bahsedilemez. Zira bu durum zorunlu sebeplerden doğmaktadır.

Şöyle ki; ülkenin coğrafi bölgelere ayrılması, kalkınmışlıkla ilgili bir durum olup, sosyal, kültürel ve ekonomik düzey, her insanın yararlanacağı asgari ortak şartları taşırsa, coğrafi bölgelerin fazlaca bir önemi yoktur, bu durumda da ülkeyi coğrafi bölgelere ayırmaya gerek kalmayacaktır. Bu bağlamda bölgeler arasındaki ekonomik düzey farklılıkları gözetildiğinde coğrafi teminatın sert bir şekilde uygulanması meslektaşlar arasında eşitsizliğe yol açabilecektir. Hakeza, yargı faaliyetinin özelliği dolayısıyla, aynı hâkim ve savcının yıllarca aynı yerde kalması adalete duyulan saygıyı da sarsabilir.

Bu nedenle, daha önce de belirttiğim gibi objektif ilkeleri kriter alan bir atama/nakil sisteminin yargı sistemimizin ihtiyaçlarını karşılayabileceği düşüncesindeyim.

 

Adalet Gündemi: Teftiş sistemine ilişkin yeni bir yapılanma, yasal değişiklik öneriniz, uygulamada farklı bir model oluşumu gündeme gelecek mi? Teftişe bakışınız nedir? (Turan KULOĞLU, Ad.Bak. C.T.E  D.Başk.)

Metin Yandırmaz    : Teftişi, genel olarak her hangi bir birimin kanun, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde görev yapıp yapmadığının kontrol edilmesi ve tüm bu faaliyetler ışığında kişilerin ve kurumların değerlendirmeye tabi tutulması şeklinde tarif edebiliriz. Kısacası çalışan kişi veya kurum ile çalışmayanı, üreten ile üretmeyeni, kendini geliştiren ile geliştirmeyeni ayırt etmek suretiyle sistemin gelişmesini ve devamını sağlamak gerekmektedir.

Denetim, tüm devlet örgütü için gerekli bir husustur. Devlet içinde bir fonksiyon üstlenen yargı organının ve bu organın unsurlarından olan hâkim ve savcıların denetim dışında tutulması düşünülemez. Kaldı ki, hâkimlerin yargısal faaliyetlerine karşı denetimi Yargıtay ve Danıştay yerine getirir. Anayasa tarafından hâkimlerin faaliyetleri yargısal ve idarî olarak ikiye ayrıldığına göre idarî denetimin Kurul tarafından yapılması da doğaldır.

Mahkemelerin bağımsız olması ve hâkimlik teminatı, hâkimlerin ve savcıların denetlenmesine engel değildir. Aksine, bağımsız ve teminatlı yargının sağlıklı bir şekilde var olabilmesi için denetime tabii tutulması gerekir.

Kaldı ki denetim güvensizlik değil, yol göstericilik, eğitimcilik ve yardımcı olmaktır. Denetim yoluyla görevini özveriyle ve lâyıkıyla yerine getiren meslektaşla, sorumsuz davranışlar sergileyen veya vazifesini şahsî çıkarı için kullanan meslektaş ayırt edilebilecektir. Burada önemli olan, denetim yapılırken, yargı bağımsızlığı ve hâkimlik teminatının zedelenmemesi için önlem alınması gereğidir.

Bu bağlamda; olağan denetimin UYAP sisteminin getirdiği kolaylıklardan faydalanmak suretiyle yapılması sağlanarak emek ve zaman kaybının önüne geçilmesi, müfettişlerin yapmış oldukları denetimin meslektaşlarının hatasını aramaya değil tespit edilen aksaklıkların düzeltilmesine yönelik olması, denetim sırasında ve sonrasında genç meslektaşların özgüvenlerinin artırılmasını sağlayıcı fonksiyonun ön plana çıkartılması halinde mevcut şikâyetlerin ortadan kalkacağı düşüncesindeyim.

 

Adalet Gündemi: Bölge Adliye Mahkemeleri ve C.Başsavcılıklarına hakim-savcı atamaları yapılacak mı, yapılacaksa ne zaman? (Kaya DEPE, Yarg. 6. C.D. Tet. Hakimi)

Metin Yandırmaz    : Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluş aşamasının bugüne kadar tamamlanamaması haklı olarak meslektaşlarımızda tereddüt ve endişelere yol açmaktadır. Kurul olarak biz bu konudaki altyapı çalışmalarının bir an önce tamamlanarak söz konusu yargı yolunun faaliyete geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu çerçevede yakın bir zaman dâhilinde istinaf mahkemelerinin yargı sistemi içerisinde yerini alacağını söylemek sanırım yanlış olmaz.

Adalet Gündemi: Taşrada görev yapan meslektaşlarımızın mesleki şevkini kıran hususlardan biri de bir kısım meslektaşların doğu görevini yapmaması, bir kısım meslektaşların ise doğu görevi yanında meslekte çok kısa bir süre kürsüde görev yaptıktan sonra Ankara'da Yargıtay, Adalet Akademisi, Bakanlık veya HSYK Tetkik Hâkimliğinde görev almalarıdır. Mevcut HSYK'nın bu konuda bir çalışması olacak mıdır? (Vildan Yeşilyurt Çelebi, Pasinler Hakimi)

Metin Yandırmaz    : Kurul olarak eşitlik, liyakat ve kıdem prensiplerini dikkate alarak meslektaşlarımızın önerileri doğrultusunda belirleyeceğimiz objektif ilkelere göre çalıştığımızda bu tür yakınmaların önüne geçeceğimizi düşünüyorum.

 

Adalet Gündemi: Özellikle 2010 yılından sonra mağduriyet yaşayan hakim, savcı ve hakim-savcı adaylarının mağduriyetlerini gidermek konusunda bir çalışmanız olacak mı? ( Av. Mahmut Asrağ, İstanbul Barosu)

Metin Yandırmaz    : Biz bu yola mevcut sistemin aksaklıklarını gördüğümüz için çıktık. Maalesef bu aksaklıkların yarattığı pek çok mağduriyet ve mesleki küskünlük yargı sistemini kilitlenme noktasına kadar getirdi. Şimdi bu haksız uygulamaların yarattığı tahribatı giderme zamanı geldi.

Bu çerçevede, sizlerin aracılığıyla haksız uygulamaya maruz kaldığı düşüncesindeki tüm meslektaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Hukuk dışı olduğunu düşündükleri her türlü davranışla ilgili yeniden inceleme, itiraz ve şikâyet gibi yasal haklarını kullansınlar. Kurul olarak tüm başvuruları titizlikle inceleyip yasaların verdiği imkân dâhilinde mağduriyetleri gidereceğiz.

 

Adalet Gündemi: Son olarak Adalet Gündemi sitesi takipçilerine bir mesajınız olacak mı?

Metin Yandırmaz    : Üyesi olduğum bu güzel Site’nin hukuk dünyasına yeni bir soluk getireceğine, hukukun üstünlüğüne inanan meslek mensuplarının sesi olacağına, mesleki forum köşelerindeki tartışmaların çalışmalarımızda bize ışık tutacağına ve yarattığınız bu sinerjinin Birliğimize güç katacağına inanıyorum. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum.

Bu vesileyle, sizlerin aracılığıyla tüm meslektaşlarıma selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum ve sözlerimi Hz. Mevlana’nın şu dizeleri ile bitirmek istiyorum:

“…Topumuz bir tek inciyiz, bir tek, 

     Başımız da tek, aklımız da tek,

     Ne diye iki görür olup kalmışız,

     İki büklüm gök kubbenin altında, ne diye?..” 

 

Sayın Başkanvekilimize HSYK nın yoğun gündem ve çalışma temposuna rağmen yargı sorunlarına ilişkin söyleşimiz için bize vakit ayırdığı için teşekkür ediyoruz.


http://www.adaletgundemi.net/haber/200/bizler-icin-aslolan-meslektaslarin-gonlunde-manset/