Sağlık Bakanlığı İİK 86. maddeyi gerekçe göstererek hacizli özel hastane ruhsatlarının devrine onay vermemektedir. Bu uygulama 86. maddenin amacına aykırıdır.  86. Maddenin sevk amacı borçluların menkul mallar üzerinde yapacakları tasarruflarla alacaklıların haklarına zarar vermelerinin önüne geçmektir. Menkul mal üzerinde yapılan tasarruf alacaklının hakkına tesir etmemişse 86. Maddenin uygulanmasına yer yoktur. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir direnme kararı üzerine verdiği bozma kararında  otomobilin hacizli olduğunu bilerek satın alınmasında İİK 86. Maddeye bir aykırılık görmemiştir.  Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 1993/15-943, 1994/188 sayılı ve 30.03.1994 tarihli kararında şöyle demektedir:

“Davacı mahcuz aracı hacizli olduğunu bilerek satın aldığından, satış davalı alacaklının haklarına tesir etmez.” demektedir.

Görüldüğü gibi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu borçlunun menkul mallar üzerindeki tasarrufunun 86. Maddeye aykırılık oluşturmasını alacaklının haklarına tesir etmesi koşuluna bağlamaktadır.

Sağlık Bakanlığının hacizli özel hastane ruhsatlarının devrini yasaklaması ise hacizli otomobilin satışının çok ötesinde bir hukuki hatadır çünkü Yargıtay bu tür hakları eşya(menkul)  olarak bile kabul etmemektedir. İİK 86. Madde menkul mallarla sınırlıdır. Yargıtay 11. HUKUK DAİRESİ E. 1999/8623, 2000/2232 karar ve 09.03.2000 tarihli kararında şöyle demektedir:

“ Marka ve ayrıt edici ad ve işaretler bir eşya niteliğini haiz olmadığından, zilyetliğe de konu olamazlar. Bunun sonucu olarak da üzerinde zilyetlik oluşturulabilen menkullerden sayılması da mümkün değildir. Dolayısıyla menkul mallarla sınırlı İİK’nin 86. maddesi, markalar bakımından uygulama alanı bulamaz. 556 s. KHK'nın markaların haczine ilişkin hükümleri uygulanır.”

Mark ne ise bir özel hastane ruhsatı da odur, yani özel hastane ruhsatının maddi bir varlığı yoktur, elle tutulamaz dolayısıyla bir eşya değildir, üzerinde zilyetlik kurulamaz, kısaca menkul bir mal değildir.

Sağlık Bakanlığı sözü edilen uygulaması ile hukuku bir dayanağı olmadan hak sahiplerinin tasarruf hakkını sınırlamakta, ticari hayatın yürümesini zorlaştırmaktadır. Özel hastane ruhsatını bilerek, hacizli olarak devralanın alacaklının haklarını inkâr etme şansı yoktur. Alacaklı icra takibinden doğan bütün haklarını ruhsatı devralan kişiye karşı kullanmakta özgürdür. Alacaklı icra memurluğundan ruhsatın satışını talep edebilir, ruhsatın icra memurluğunca satışından elde edilecek nakit bu durumda alacaklıya verilecektir.

Sağlık bakanlığının İİK 86. maddenin özüne ve sözüne aykırı bu uygulamasının hiçbir hukuki gerekçesi olmadığı gibi hiçbir toplumsal yararı da yoktur, beyhude bir uygulamadır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararını Okumak İçin Tıklayınız

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Kararını Okumak İçin Tıklayınız
Rahmi Ofluoğlu (avukat)

 

Editör: TE Bilisim