T.C.

YARGITAY

İkinci Hukuk Dairesi

 

E: 2013/22850

K: 2014/11965

T: 30.05.2014

 

·         Tanıkların Bir Kısmının Dinlenilmesinden Vazgeçilmesi

·         Davacının Talepleriyle İlgili Karar Verilmemesi

 

Özet: Gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinildiği takdirde, mahkemece geri kalan tanıkların dinlenilmemesine ka­rar verilebilir.

Davacının boşanma davası ile birlikte harcını da yatırarak ziynetlerinin aynen iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin tah­silini talep etmesine rağmen, davacının talepleriyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.

(6100                 HMK m. 241)

 

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 30.05.2014 günü temyiz eden davacı Cemile vekili geldi. Karşı taraf davalı Mehmet gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

 

1-Mahkemece davacının delil listesinde yer alan tanıklar Hakan ve Necati'nin dinlenilmesinden Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi gereğince vazgeçilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri kanununun 241. maddesi "Mahkeme, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edindiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verebilir" hükmünü düzenlemiş, maddenin gerekçesinde de "....davayı uzatma niyetiyle hareket etmek isteyen tarafın bu konudaki çabalarını önleme yolunda, mahkemeye tanınmış bir imkan... taraflarca tanık listesinde gösterilen tanıklardan bir kısmının dinlenmesiyle yeterli derecede sonuç alınmış ise diğerlerinin dinlenmesinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verilebilecektir." denilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesinin amacı, gerekçesinde de belirtildiği üzere kanıtlanan hususlar ile ilgili davanın gereksiz uzamasının önlenmesidir. Adı geçen tanıkların dinleneceği vakıa hakkında bir sınırlama yapılmadığı ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi koşullarının gerçekleşmediği dikkate alınarak beyanları tespit edilip, tüm deliller birlikte değerlendirilip hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davacı yanın iddiasını kanıtlama hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde tanıkları dinlenilmeden eksik incelemeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

2-Davacı kadın boşanma davası ile birlikte harcını da yatırarak ziynetle­rinin aynen iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini de istemiştir. Mah­kemece davacının ziynet talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru olmamıştır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle (BOZULMASINA), bozma sebebine göre sair hususların incelen­mesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 1100.00 TL. vekalet ücre­tinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 30.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.