İnsan yoğunluğunun hiç azalmadığı adliyeler, salgın açısından büyük risk oluşturuyor. Avukat Özbilgin, Ankara Barosu’na her gün 5 avukatın test için başvurduğunu söyledi. Avukat Atalay ise alınmayan önlemlere dikkat çekerek, “Kalemin karantinaya alındığını adliyeye gittiğimizde öğreniyoruz’’ dedi.

Dilan Esen

Adliyeler koronavirüs salgını açısından en riskli yerler arasında; ancak önlem alınmıyor. Burada her gün oluşan insan kalabalığına dikkat çeken avukatlar, ‘‘Sadece biz değil, binlerce kişi risk altında’’ dedi.

İstanbul’da yaşayan Av. Damla Atalay, tam kapanma olmadan bireysel tedbir almalarının mümkün olmadığına vurgu yaptı. Duruşmaların ve adli işlemlerin devam ettiğini hatırlatan Atalay, UYAP üzerinden tüm işlemlerini halledemediklerini belirtti.


‘KÂTİBİMİZ POZİTİF ÇIKTI’

Riskli durumlarda kendilerine önceden haber verilmediğini söyleyen Atalay, ‘‘Örneğin herhangi bir kalem karantinaya alındığında bu durumun sisteme işlendiği söyleniyor ama öyle olmuyor. Birçok meslektaşım ancak adliyeye gittiğinde kalemin karantinaya alındığını öğreniyor” diye konuştu.
Hatta bazen mahkeme kâtibinin karantinaya alındığını duruşmayı beklerken öğrendiklerini anlatan Atalay, “Mübaşir duruşma salonundan çıkıp, ‘Şu andan itibaren karantinadayız, kâtip pozitif çıktı’ diyor. Ama biz o zamana kadar orada vakit geçirmiş oluyoruz, belki de virüs bulaşmış oluyor. Bazen de adliyeye gitmemek için UYAP’ı kullanıyoruz; ama sistemde sıkıntı yaşandığı için yine adliyeye gidip işlemin yapılıp yapılmadığını öğreniyoruz. Bu süreçte UYAP’ın da iyi işlemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Adliyelerdeki kontrolsüz giriş ve çıkışlara da dikkat çeken Atalay, alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı: ‘‘HES kodu uygulamasının yapılması lazım. AVM’ye günde 5 bin kişi giriyorsa adliyelere daha fazla kişi giriyordur. Bazı günler yoğunluktan sosyal mesafe sağlanamıyor. Sonuçta salgınla mücadelede bulaşı engellemek gerekiyor, bu konuda da Türk Tabipler Birliği’nin de söylediği gibi tam kapanma elzem. Ama elbette sosyal devletin gereği olarak tam kapanma için sadece avukatlara değil, tüm kesimlere gerekli destek verilmeli.’’

HER GÜN 5 BAŞVURU

Ankara Barosu Avukatlar Hakları Merkezi Başkanı Deniz Özbilgin de adliyeler tamamen kapanmadan virüsle mücadele edilemeyeceğini belirtti. Adliye binalarında insan trafiğini kesmenin mümkün olmadığını vurgulayan Özbilgin, her gün 5 avukatın koronavirüs testi yaptırmak için Ankara Barosu’na başvurduğu bilgisini verdi.

Adliye binalarının fiziksel şartlarının da risk yarattığını söyleyen Özbilgin, şöyle devam etti: “Örneğin Balgat Adliyesi eski bir bina, koridorlarda ve mahkeme salonlarında cam yok. Dışkapı Adliyesi’nde pencere var; ama binanın yapısı vatandaşların çoklu şekilde girip çıkmasına engel değil. Söğütözü Adliyesi’nde asansörler pandemi sebebiyle kullanıma kapatıldı; fakat bina 20 katlı, merdivenlerden çıkmak zorunda kalıyorlar. Sıhhiye Adliyesi’nde de pencereler yok; burada yeri geliyor, 12 saat gözaltı takibi bekliyoruz. Geçen pazar günü öğlen saat 11’de Ankara Sıhhıye Adliyesi’nin 30 metrekare nezaretinde 20 ya da 25 şüpheli bekletiliyordu. Hafta içi yaşanan kalabalığı siz düşünün.”

ÖNCEDEN DUYURULMALI

Ankara 43. İş Mahkemesi’nin yaklaşık bir hafta önce duruşmanın gerçekleştirilemeyeceğini mesajla bildirdiğini söyleyen Özbilgin, ‘‘Demek ki insanları adliyeye getirmeden de duruşmanın olmayacağı duyurulabilir’’ diye konuştu.

Adliyede 'Sulh Ceza' krizi Adliyede 'Sulh Ceza' krizi

https://www.birgun.net/haber/adliye-degil-virus-yuvasi-325081

Editör: Haber Merkezi