Yeni Akit gazetesi 2012 yılında yaptığı yayımlarda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hakkında yolsuzluk iddiaları olduğu öne sürülen CHP'li belediye başkanı hakkında işlem başlatamadığına ilişkin haberler yaptı.

Yeni Akit'in iddiasına göre; Kılıçdaroğlu'nun belediye başkanı hakkında işlem yapmamasının sebebi, eşi Selvi Kılıçdaroğlu'na belediye başkanı tarafından pahalı takılar hediye edilmesiydi.

Selvi Kılıçdaroğlu iddiaları yalanladı. Kemal Kılıçdaroğlu da Yeni Akit'e tazminat davası açtı ve kazandı.

AKİT AYM’YE BAŞVURDU

Yeni Akit ise Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) tazminat kararının ifade ve basın özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasıyla bireysel başvuruda bulundu.

AYM, Yeni Akit'in başvurusuyla ilgili verdiği kararda, basın ve ifade özgürlüğünün sonsuz bir hak olmadığını, AİHM'in kararlarına yaptığı atıflarla vurguladı ve Yeni Akit’in başvurusuyla ilgili “basın ve ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğine” hükmetti.

“SÖYLENTİDEN ÖTEYE GİTTİĞİ ORTAYA KONULAMAYAN İDDİALARA…”

AYM verdiği kararda şu ifadeleri kullandı:

"İncelenen başvuruda gözönüne alınması gereken bir diğer husus ise yapılan haberin konusu ve haberde kullanılan dildir. Başvurucunun iki ayrı haberde yer verdiği başlıklar ve haberin veriliş tarzı birlikte değerlendirildiğinde, somut olgusal isnatların kamuoyunda gerçekmiş gibi algılanmasını sağlayacak bir dil kullandığı kanaatine ulaşılmıştır. Suç isnadı içeren ve olgusal temeli bulunmayan söz konusu dil ve üslup karşısında siyasetçilerin ve ailelerinin lekelenmeme haklarının korunması gerektiği gözardı edilmemelidir. Siyasetçilerin haklarında yapılan haberlere sıradan insanlara göre daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği kuskusuz olmakla birlikte somut olaydaki gibi kamuoyu nezdinde gerçekmiş gibi algılanmasını sağlayacak şekilde yapılan ancak söylentiden öteye gittiği ortaya konulamayan iddialara davacıların toleranslı olmaları da beklenmemelidir."

“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNDEN BAHSEDİLEMEYECEĞİ SONUCUNA ULAŞILMIŞTIR”

AYM kararında ayrıca şunları kaydetti:

“Somut olayda herhangi bir delille desteklenmeyen ve suç isnadı teşkil eden olgu isnadında ifade özgürlüğünden bahsedilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra doğrulanmamış ve/veya yanlış bilgilerin yayılmasının kamuoyunun haber alma hakkı bulunduğu gerekçesiyle haklı çıkarılmayacağı belirtilmelidir. Dolayısıyla doğru ve güvenilir bilgi verecek şekilde hareket etmek için çabaladığını ortaya koyamayan başvurucunun ifade ve basın özgürlüklerine yönelik müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiği ve ilk derece mahkemesinin ve Yargıtay'ın farklı çıkarları dengelerken sahip oldukları takdir paylarını aşmadıkları sonucuna ulaşılmıştır.”

“ANILAN MÜDAHALENİN DEMOKRATİK TOPLUM DÜZENİNİN GEREKLERİNE UYGUN OLDUĞU SONUCUNA VARILMIŞTIR”

AYM kararında, Akit'in yayınlarıyla ilgili olarak "İfade ve basın özgürlüklerine yönelik müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı ve orantılı olduğu değerlendirildiğinde anılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır" ifadelerini kullandı.

Yüksek Mahkeme, oy çokluğuyla, Akit'in Kılıçdaroğlu'na tazminat ödemesinin ifade ve basın özgürlüğünü ihlal etmediğine hükmetti.

AYM BAŞKANI KARARA MUHALİF KALDI: TAZMİNAT ÖDEMESİNE GEREK YOK

Karara AYM Başkanı Zühtü Arslan ile üyeler Engin Yıldırım ve Yusuf Şevki Hakyemez muhalif kaldı.

Zühtü Arslan karşı oy yazısında, Akit'in tazminat ödemesine demokratik toplum düzenin gerek olmadığı görüşünü savundu.

AYM'den dikkat çeken 'KHK' kararı AYM'den dikkat çeken 'KHK' kararı

Arslan, karşı oy yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Kulis bilgisine dayalı bir isnadın haberleştirilmesi nedeniyle başvurucunun yaptırıma maruz bırakılması, başvurucunun ifade ve basın özgürlükleri ile hakkında haber yapılanların şeref ve itibar hakkı arasındaki dengenin birincisi aleyhine bozulduğunu göstermektedir. Dolayısıyla başvurucunun ifade ve basın özgürlüklerine yönelik sınırlamanın demokratik toplum düzeninde gerekli olduğu söylenemez."

Kaynak Odatv.com

Editör: Haber Merkezi