1985 Hakkari doğumlu olan İbrahim D., 2007 yılında başladığı Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden 2011 yılında mezun oldu. İbrahim D.,bu sürede Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’ndan (KYK) öğrenim kredisi aldı. KYK, mezuniyeti sonrasında kredi borcunu ödemesini istedi.

Emlak Vergisi Tahakkukuna ve Takdir Komisyonu Kararına Açılan Davanın Süre Aşımından Reddedilmesi Nedeniyle Mahkemeye Er Emlak Vergisi Tahakkukuna ve Takdir Komisyonu Kararına Açılan Davanın Süre Aşımından Reddedilmesi Nedeniyle Mahkemeye Er

KREDİNİN BURSA ÇEVRİLMESİ TALEBİ REDDEDİLDİ

HaberTürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre; İbrahim D., bu gelişme üzerine 11 Mart 2014’te KYK başvurarak, ikamet ettiği köyün terörle mücadeleden dolayı boşaltılan köylerden olduğunu belirtti. Terörle Mücadele Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca, aldığı kredinin bursa dönüştürülmesini ve borcunun iptal edilmesini talep etti. KYK bu talebi Mart 2014’te reddetti. KYK’nın ret kararında, terör sebebiyle köyleri boşaltılan öğrencilere 2007-2008 öğrenim yılı itibarıyla burs verilmeye başlandığı ifade edildi.

HACİZDEN KURTULMAK İÇİN BORCUNU ÖDEDİ

Bunun üzerine İbrahim D., KYK’nın ret kararının iptali için Mayıs 2014’te dava açtı. Ancak hakkında takip ve haciz işlemlerine geçilmemesi için dava sürecinde kredi borcunu da ödedi.

İDARE MAHKEMESİ İPTAL ETTİ

Ankara 6. İdare Mahkemesi, İbrahim D.,’yi haklı bularak, 15 Temmuz 2015 tarihli kararıyla dava konusu işlemi iptal etti. Kararın gerekçesinde, başvurucunun ikamet ettiği yer olan Hakkari'deki köyün terör nedeniyle boşaltılan köylerden olduğu vurgulandı. KYK’nın bu karara yaptığı itiraz Ankara Bölge îdare Mahkemesi tarafından Mayıs 2016’da reddedildi. KYK bu karara karşı 25 Temmuz 2016’da karar düzeltme yoluna başvurdu.

KHK İLE DÜZENLEME KALDIRILDI

Karar düzeltme incelemesi devam ederken, terör nedeniyle köyleri boşaltılan öğrencilere karşılıksız burs verilmesini öngören düzenleme 676 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ile yürürlükten kaldırıldı. Ayrıca KYK aleyhine açılan davalardan feragat edilmiş sayılacağı hükme bağlandı.

DAVA DÜŞÜRÜLDÜ

Bu gelişme üzerine Bölge İdare Mahkemesi, 10 Kasım 2016 tarihli kararıyla davalı idarenin karar düzeltme istemini kabul etti. İbrahim D., yeni düzenleme uyarınca davadan feragat edilmiş sayılması nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedildi.

AYM “İHLAL KARARI” VERDİ

Bölge İdari Mahkemesi’nin kararının kesinleşmesi üzerine 26 Ocak 2017’de tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.  Anayasa Mahkemesi oybirliğiyle İbrahim D.’nin adil yargılanma hakkı kapsamındaki karar hakkının ihlal edildiğine karar verdi. İhlalin ortadan kaldırılması yeniden yargılama yapılmak üzere dosya Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne de gönderildi.

“ORANTISIZ VE AŞIRI KÜLFET YÜKLÜYOR”

Kararın gerekçesinde özetle şöyle denildi:

“Söz konusu dava hakkında her ne kadar şeklî olarak bir karar (feragat edilmiş sayılma nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı) verilmişse de uyuşmazlığı maddi yönden çözüme kavuşturmadığı, sadece mevcut Danıştay içtihadı çerçevesinde makul bir başarı şansı da bulunduğu anlaşılan bir davayı tamamen başvurucunun aleyhine olacak şekilde ve üstelik onun iradesi dışında ortadan kaldırdığı açık olan söz konusu kararın başvurucunun dava açmaktaki gayesiyle bağdaşır bir nitelik taşıdığı söylenemez. Öte yandan başvurucuya, müdahale ile ortadan kaldırılan davayı açmakla elde etmek istediği menfaatlerini kısmen de olsa telafi etmeye yönelik herhangi bir imkân sağlanmadığı da dikkate alındığında bu durumun başvurucuya aşırı ve orantısız bir külfet yüklediği değerlendirilmiştir. Buna göre başvurucunun karar hakkına yapılan müdahalenin ölçüsüz olduğu sonucuna varılmıştır…Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.”

Editör: Haber Merkezi