BİLGİ EDİNEMİYORUM
Olmuyor !
Deniyorum, uğraşıyorum ama bir türlü bilgi edinemiyorum.
Baro, Barolar Birliği, Etik Kurumu, BEDK, Ombudsman…
Bende mi bir sorun var yoksa kurumlarda mı anlayamıyorum.
Olay şu, bir kısım kanunlarda ve yönetmeliklerde Baro Başkanı’nın veya Yönetim Kurulu’nun avukat görevlendireceği kurul ve heyetler düzenlenmiş:
- Tüketici Kanunu’nun 66/2(b) bendi: “...Baronun, mensupları arasından görevlendireceği bir üye,
- İstanbul Tahkim Merkezi Kanunu’nun 6/1 (b) bendi : ‘Baro başkanlarının baroya kayıtlı avukatlar arasından seçeceği dört… üye’,
- Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 4/2. maddesi: “...baro yönetim kurulunca baroya kayıtlı olanlar arasından görevlendirilecek bir avukat komisyonun üyesidir.”
- Hal Hakem Heyeti ve Toptancı Hal Konseyi Hakkında Yönetmeliğin 6/2(c) bendi: “Baronun görevlendirdiği baroya kayıtlı bir avukat”;
- Organ ve Doku Nakli Hizmetleri Yönetmeliği’nin 16/3(ç) bendi: “Baro tarafından görevlendirilecek bir avukat”.
Ben de İstanbul Barosu’na bilgi edinme başvurusu yaptım:
Ey baro, ilgili mevzuatlar gereğince tüketici hakem heyeti, hal hakem heyeti, gibi kurullara görevlendirmeler yapıyorsunuz. Bu görevlendirmelerden meslektaşlar cüzi de olsa bir gelir elde ediyor.
1- Görevlendirme veya atamalardan gelir getirenlerinin liste halinde tarafıma bildirilmesini,
2- Gelir getirsin veya getirmesin görevlendirme ve atamaların hangi kriterler esas alınarak yapıldığının tarafıma bildirilmesini,
3- Atamalar sonucunda kimin neden tercih edildiğinin denetlenebilir şekilde ilan edilmesini talep ettim.
Sanki bu soruyu bekliyorlarmış gibi aradan 48 saat geçmeden yanıt geldi.* Kısaca şunu söylüyor, ‘Bu sorduğunuz soru ‘kurum içi düzenleme’dir, sizi ilgilendirmez’.
Şaşırdım. Anlam veremedim. Neyse dedim. Hata yapmak idarenin en tabi hakkıdır, olabilir.
Türkiye Barolar Birliği’ne yazdım: ‘İstanbul Barosu bana böyle böyle dedi ancak Av. Kemal Vuraldoğan’ın bu konuda emsal olacak başvurusuna Ankara Barosu (tatmin edici olmasa da) yanıt verdi. Bundan farklı olarak benzer atamalarda Sivas, Kocaeli ve Sakarya Baroları üyelerine SMS ile bilgilendirme yapmakta ve başvuru toplayarak seçim düzenlemektedir.
Sen koskoca Birlik’sin İstanbul Barosu’nun atama usulünü Meslek ilke ve Kurallarını da gözeterek incele, gerekirse tüm baroları da kapsayacak bir düzenleme yap’ dedim.
Bu sırada ise Baro’nun cevabına karşı Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na(BEDK) da itiraz ettim.
Yetmez dedim bir de T.C. Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu’na üç ana başlık altında Baro’yu şikayet ettim. Baro Komisyon ve Kurullara şeffaf olmayan atamalar yapıyor, bilgi edinme hakkının kullanılmasında mevzuata uygun davranmıyor, (hazır sizi bulmuşken bir de) kurumsal mal ve hizmet alımlarını ihale yapılmaksızın gerçekleştiriyor. Bunlar Etik İlkelere uygun mudur, inceleyin’ dedim.
Önce BEDK süresi içerisinde bana cevap verdi, ‘Senin bu talebin bilgi edinme niteliğinde değil, tavsiye ve mütalaa talebi kapsamındadır, itirazın OYBİRLİĞİ ile REDDİNE’ ** dedi.
Yani Baro Bilgi Edinme Kanunu’nun 25. maddesi, üst kurul ise 17.maddesine göre reddetti.
Bu sırada da Etik Kurulu’ndan da cevap bekliyorum. Kanuni süre de geçti, cevap gelmedi.
Bir gün aradım, telefondaki memura dosyamı sordum, pişman oldum.
‘Avukat bey, bizde 6 aydır üye atanmasını bekliyoruz. Elimiz kolumuz bağlı, öyle boş boş bekliyoruz’ dedi.
Tüylerim diken diken oldu. Kamu nasıl bekler ya? Nasıl eli kolu bağlanır Kamunun? Böyle bir şey olabilir mi?
Hemen BİMER’e yazdım; ‘Etik Kurulu’na 6 aydır üye atamıyormuşsunuz, dosyalarımız incelenemiyor, bir an evvel üye atayın lütfen, kimseyi de bulamıyorsanız bu göreve talibim.’ dedim.
Tabi beni atamadılar.
Ama benden dolayı mı yoksa zaten atanacak mıydı bilinmez, on gün geçmeden üyeler atandı.
İkinci sırada benim başvurumu karara bağlamışlar(2017/2 Karar no). Biraz hüzünlü bir karar ulaştı elime.***
Şunu diyor özetle; ‘Biz bu dosyayı incelerdik incelemesine ancak Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği tarafından kamu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bu Kanun kapsamında olmadığına ilişkin dava açıldı, yerel mahkeme davayı reddetti, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bu kararı bozdu, bunun üzerine biz de karar düzeltme istedik ancak bu talebimiz reddolundu, dolayısıyla üzgünüz, inceleme yapamayacağız.’
Olsun, canınız sağ olsun dedim içimden.
Yaklaşık dört ay sonra Barolar Birliği de lütfedip cevap verdi. Cevap vermese daha iyiydi.
‘‘Bizim Kanundaki yetkilerimiz bellidir, Barolar arasında yeknesaklığı sağlayacak bir düzenleme yapmamız mümkün değildir.’’
Aylarca düşünmüş ve bunu bulmuşlar. Yıllık milyonlarca TL gelir elde edilen baro pullarının ‘yönerge’ ile düzenlendiğini bilmesek inanacağız.
Artık geriye tek bir yol kalmıştı.
OMBUDSMAN. Yani Kamu Denetçiliği Kurumu.
Bu olayları anlatan bir dilekçe yazdım, eklerini ekledim ve dedim ki, ‘Baro yaptığı atamalarda şeffaf davranmamakta ve liyakat esasına uygun atama yapmamaktadır. Bilgi Edinme Kurulundan sonuç alamadım, baro pullarını yönerge ile düzenleyen Barolar Birliği ise bu konuda bana tatmin edici bir yanıt vermedi.
İstanbul Barosu’nun yapmış olduğu bu işlem kurumunuzca incelensin ve bu Kuruma, uygun görülecek tavsiye ve önerilerde bulunulsun.’
Aradan bir kaç hafta geçti, ‘0312’ alan kodlu bir numaradan arandım.
Başta korktum. Sonuçta Ankara’dan arıyorlar. Hayır olsun, diyerek telefonu açtım.
Ombudsman’dan arıyorlar!
Omb: Merhaba Erdost Bey. Siz başvurunuzda Bilgi Edinme Kurulu’nu mu şikayet ettiniz yoksa İstanbul Barosu’nun işlemini mi?
Ben: Ben İstanbul Barosu’nu şikayet ettim, Bilgi Edinme Kurulu ile bir sorunum yok.
Omb: Hayır yani başvurunuzla ilgili aramızda uzun uzun tartıştık, ben de sizin gibi düşünüyorum ancak arkadaşlar başvurunuzu Bilgi Edinme’ye ilişkin başvuruları inceleyen kurulumuza sevk etti.
Ben: Eee?
Omb:Oraya giden başvurular da direk reddediliyor.
Ben: Ne yapalım peki?
Omb:Bir düzeltme dilekçesi verin isterseniz, talep sonucunuzu açıklayan, biz doğru raportöre gönderelim.
Ben: Tamam dedim. Onu da veririz.
Yahu ben mi derdimi anlatamıyorum? Talep kısmında da açıkça ‘İdarenin (İstanbul Barosu’nun) yapmış olduğu bu işlemin Kurumunuzca incelenmesini, Kurumunuzca uygun görülecek tavsiye ve önerilerde bulunulmasını’ yazmıştım.
Neyse dedim, tekrar anlattım, talep sonucumu açıklayan bir beyan yazıp yolladım.
Ve Kamu Denetçisi’nin kararı geldi****: ‘Menfaat ihlali yokluğundan başvurunun REDDİNE ! ’
Karardan anladığım kadarıyla Baro şu cevabı vermiş:
‘Bizden üye talep edilirse, örneğin Tüketici Hakem Heyetinden mi talep geldi? Tüketici Hakları ve Rekabet Hukuku Merkezi’nden, Çocuk Koruma Kanunu’na göre talep gelirse de Baromuzdaki Çocuk Hakları Merkezinden isim bildiriyoruz ve bunlar için Baro tarafından bir ücret ödemiyoruz. Başvuru sahibi de bu kurullara üye olabilir, görev alabilir, bir gün atanabilir.’ Belki bir gün Şirinleri bile görebilir...
Ombudsman da durur mu yapıştırmış cevabı:
‘Madem Baro atamaları komisyondan yaptığını söylüyor, komisyon da gönüllülük esasına dayanıyor ve ücretsiz, demek ki başvuruya konu taleple başvuran arasında bir menfaat bağı yoktur, bu nedenle ‘menfaat ihlali’ şartını taşımayan başvurunun Kurumumuzca incelenmesine imkan bulunmamaktadır.’
Oysa aynı Ombudsman ‘hakem heyetinde görevli bir avukat’ın başvurusu üzerine 2015 yılında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na tüketici hakem heyeti üyelerinin ücretlerinin iyileştirilmesi için tavsiye kararında bulunuyor. *****.
3 yıl önce ücretler iyileştirilsin diyen Ombudsman 3 yıl sonra bu görevler ücretsizdir diyebiliyor.
Bu üyeler ise hakem heyetleri tarafından seçilmiyor. Baro tarafından atanıyor. Menfaatimin ihlali için illa Baro’nun mu ücret ödemesi gerekir?
***
Dava açmaksızın tüketilebilecek tüm idari yolları tükettim sanıyorum.
Derdimi de iyi kötü anlatabildiğimi düşünüyorum. Sonuçta doğduğumdan bu yana Türkçe konuşuyorum.
Fakat hala bilgi edinemiyorum.
Hadi ben beceriksizim veya kurumların hepsi haklı bir ben haksızım.
Fakat şuna inanabiliyor musunuz, koskoca(!) Baroda görevlendirmelere ilişkin bir kriter yok, bir yönetmelik yok, açıklık yok, şeffaflık yok. Yetmezmiş gibi bunu itiraf edebilecek, kabul edebilecek bir adam da yok.
Yazık.
Şahsi ikballeri umurumda değil bir ikballerinin olmadığı da ortada ancak bu yönetim zihniyeti ancak işgal ettiği makamı itibarsızlaştırmaya hizmet eder. Bir de mesleğimizi…
Bu zihniyet bırakın Baro’yu, Adliye otoparkını dahi yönetemez.
Vatandaş olarak sizin gözünüzde ülkemizin hedefi ister 2023 olsun, ister ‘muasır medeniyetler seviyesi’ olsun, fark etmez.
Başta İstanbul olmak üzere artık Barolar kendine çeki düzen vermeli.
Av. Erdost Balcı
*İstanbul Barosu Bilgi Edinme Birimi Referans No:2223911932 : ''Sayın Erdost Balcı,Başvurunuz Kanun’un aşağıdaki maddesi kapsamında yanıtlanamamaktadır.
Saygılarımızla…
Kurum içi düzenlemeler
Madde 25- Kurum ve kuruluşların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkının kapsamı dışındadır. Ancak, söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum çalışanlarının bilgi edinme hakları saklıdır. ''
** T.C. Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu 14/09/2017 tarih 2017/1516 K.
*** T.C. Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu 2017/38 Dosya 2017/2 Karar
**** T.C. Kamu Denetçiliği Kurumu 2017/17153 Başvuru numaralı, 09/04/2018 Tarihli Kararı
*****T.C. Kamu Denetçiliği Kurumu 2015/3980 Şikayet numaralı, 07/12/2015 Tarihli Kararı