Buna terör diyen yanılır!
Bu alçakça saldırıları yapanların gözünü öyle kan bürümüş ki sivil-asker-çocuk-bebek demeden katliam yapıyorlar artık.. Dün nereye gitsem, hangi taksiye binsem herkesin artık feveran halinde olduğunu gözlemledim. 8 askerimizin şehit olduğu karakol baskınında yer alan teröristlere gülerek sarılan, onlarla “kanlı baskınlarının yıldönümünü kutlayarak” halay çeken BDP’li milletvekillerini korumak üzere yoldayken şarampole yuvarlanan (bakalım arkasında bir mayın veya bomba yok mu) araçta 10 askerimizin şehit olması da milletin sabrını taşırmış artık..
İRAN AÇIKLIYOR!
Bu tablo ortadayken hala durum analizi yapmak, “acaba bu da PKK mı” sorusu sormak bile anlamsız.. PKK’nın Kandil’deki lideri Karayılan “şehirlerdeki militanlarının hazır olması için çağrı yaptıktan ve, artık olayın ‘devrimci savaşa döndüğünü’ söyledikten” kısa süre sonra başladı kent saldırıları ve sürüyor.
Gaziantep saldırısı ve diğerlerinin “Suriye ile bağlantısı” konusunda Hükümet “bu ihtimal de düşünülüyor” demişti, oysa son olayların Suriye desteğiyle yapıldığı ve üstelik kuzey Suriye’de PKK’nın mevzi kazanması sonucunda cesaretini arttırdığı bir “ihtimal” değil, Esad’ın daha önce defalarca yaptığı tehditleri de hatırlayacak olursanız “gerçeğin ta kendisi”dir. Nitekim İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü Hüseyin Nakavi Gaziantep’teki terör saldırısı için şöyle dedi;
“Türkiye Suriye’ye müdahale edeceğine kendi iç meselesine yönelsin. Türkiye’nin muhaliflere verdiği destek sadece ‘Suriye’de günahsız insanların hayatını kaybetmesine’ neden olmuyor, belki Türkiye bu destekle kendi güvenliğini tehlikeye sokmuş oluyor. Şimdi Türkiye de bir iç krizle karşı karşıya, kendi işine baksın”.. Bu sözleri kafasından, Esad’ın PKK ile yaptığı işbirliğini bilmeden söylüyor değil elbette, tam aksine Esad böyle olduğunun bilinmesini istiyor .
BÜYÜK HATA..
Daha ilk anda, Türkiye’nin “Esad muhaliflerine destek verme niyeti” ortaya çıkar çıkmaz, Beşar Esad “silahlandırıp bana saldırtıyorsunuz, ben de PKK’ya destek veririm” dediği gün birçok kişi gibi biz de uyardık. ‘Aman üstümüze vazife olmayan bir iç savaşa müdahil olmayalım. Bakın Birleşmiş Milletler, ABD, AB ülkeleri bile kenarda duruyor, biz öne atılmayalım, zaten başımızda yeterince terör derdi var, önceliği kendi vatandaşlarımızı korumaya verelim’ dedik ama Hükümet maalesef hiçbir uyarıyı dinlemedi.
Bunun artık “eski terör” değil, “savaş” şeklinde süreceğini, Karayılan’ın “şehirlerdeki militanların hazır olmasını söylediğini” hatırlattık, ‘bari Meclis toplansın, terörü arttıracaklar, daha yoğun önlemler alınmalı, köklü çözüm üretilmeli’ dedik, yine kimse umursamadı, Bayram tatili devam etti. Şimdi artık “silahlı terörist”le pazarlığa girmenin yarar sağlamayacağı, teröristin (üstelik hedefine yaklaştığını düşünen teröristin) Ramazan veya Bayram da dinlemeyeceği görüldü. Hükümet “TBMM toplanmalı” diyenlere kızmadan, sorumluluğu-suçu diğer partilerin veya medyanın üzerine atmadan derhal Meclis’in toplanmasını sağlamalı ve CHP ile MHP’yi de katarak, belki “terör uzmanlarını” dinleyerek bu savaş provalarına acil çözüm ve önlem bulmalı, ayrıca “Suriye’de yapılan büyük hata”yı ve Kuzey Irak’tan sonra başımıza sarılan Kuzey Suriye sorununu en az zararla nasıl atlatabileceğimize karar verilmelidir.. Terör örgütü daha fazla sivil ve askerimize zarar vermeden harekete geçsinler. Tablo tek bir hata bile kabul etmez artık!
Programlar kaldırılınca..
Böyle durumlarda bizler yaptığımız programlarda en iyi terör uzmanlarını, siyaset bilimcileri, terörle mücadelede başarılı olmuş askerleri konuşturuyor ve çözüme katkı sağlamaya çalışıyorduk. Gerçekçi ve büyük kitleler tarafından izlenen programlar bu dönemde kaldırılınca bu yapılamaz oldu, bari kendileri bulup dinlesinler!
Şehitlere paket bandı!
Gaziantep saldırısında şehit olan askerlerin tabutlarındaki bayrakların paket bandı ile sarıldığını görünce kanı donuyor insanın.. O kahramanlar bu vatanı korurken kahpe bombaların, mayınların kurbanı oluyor ve üstelik “40 yılda bir olup da boş bulunacak” durum da yok ortada.. Mazeret yok yani..
Daha önce de “meşrubat reklamlı şemsiyeler” altında yapılmıştı bir tören..
Ayıptır, günahtır.. Sadece ailelerine değil tüm topluma saygısızlıktır. Bir kez daha olmamalı!