Yalan, baskı ve telkinle cep telefonlarına bylock yüklenenler de masumdur
Bylock kumpasının özeti şudur; FETÖ MİT’in bylock programını öğrendiğini fark etmesi üzerine bylockun tabana yayılması ve kullanıcı sayısını çoğaltmak için harekete geçiyor. Bir taraftan internet ortamında internet kullanıcılarına tuzaklar kurarken diğer taraftan cemaat sempatizanlarına bylock programının yüklenmesi için adamlarını harekete geçiriyor.
Bylocka eklemeler yapıldığını 2016 yılında Başbakan Binali Yıldırım ve İç İşleri Süleyman Soylu kamuoyuna açıklıyorlar.
HÜRRİYET
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, son iki gün milletvekilleriyle yaptığı toplantılarda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
http://www.hurriyet.com.tr/bylocka-bile-montaj-yapmislar-40247184
Yıldırım, “ByLock’a bile montaj yapmışlar. Gözlerine kestirdikleri bazı isimleri ByLock kullanıyor gibi gösterdiklerini biliyoruz” dedi. Vekiller, FETÖ ile mücadele konusunda yerelde yapılan hatalardan söz ettiler. Bir milletvekili, bir üniversite rektörünün FETÖ’cü diye verdiği 146 kişilik listenin yarısının FETÖ ile ilgisinin olmadığının saptandığını anlattı. Vekiller, haksızlıkların yanı sıra, tam tersi örnekler de verdiler. Partide, tutuklu FETÖ’cülere para karşılığında yardım edeceğini söyleyen isimler olduğunu iddia edenler de oldu.
Edinilen bilgiye göre Başbakan, “Örgüt, mağduriyetler üzerinden bir algı oluşturmaya çalışıyor. Mağduriyetlerin 15 Temmuz’un önüne geçmemesi lazım. Bunu yaparken de adil olacağız. Eğer, FETÖ’cü olmadığına gerçekten inanıyorsanız, o kişiye sahip çıkın. Gerekiyorsa, bana iletin” dedi.
MEMURLAR NET
Soylu: 40 bin kişilik 2. Bylock listesinde operatörden kaynaklı hatalar var
BİRİNCİ BYLOCK'TA 18 BİN KULLANICI, 2. BYLOCK'TA 40 BİN KULLANICI VAR
Bu sistem üzerinden dosya paylaşımı, görsel ve işitsel haberleşme yapılıyor. İlk önce 18 bin kullanıcı tespit ediliyor. Buna birinci ByLock diyoruz. İkincisinde ise 40 bin kullanıcı tespiti var. Ancak 2. ByLock dediğimiz olayda operatörden kaynaklanan bir endişe sebebiyle bu 40 bin rakamı şu anda tekrar gözden geçiriliyor."
Anadolu Ajansının Ezan Vakti Pro ve benzeri sakıncalı programlar hakkında 23 Temmuz’da basına bir haber geçiyor. Binali Yıldırım ve Soylu bu haberden yaklaşık 2 ay sonra bu açıklamaları yapıyorlar.
AA, İstanbul Şehir Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Şadi Evren Şeker’in açıklamalarını haber yapıyor.
Şeker AA’ya yaptığı açıklamada FETÖ iltisaklı bir firmanın yaptığı Ezan Vakti Pro ve Angry Bird yazılımlarının kullanıcıları sakıncalı yerlere yönlendirdiğini söylüyor.
İlginç değil mi devletin resmi haber ajansı FETÖ’cü firmaların bu programlarını haber yapmasına, başbakan ve İçişleri Bakanının bu haberi doğrulayan açıklamalar yapmasına rağmen bu haber ve açıklamalardan bir yılı aşkın bir süreden sonra bir avukat çıkıyor ve bylock zokası diye bir kampanya başlatıyor ve sonunda bylock listelerinden 11.480 kişi siliniyor. Bylock listesinden çıkarılanların sadece bin kişisinin tutuklu olduğu belirtiliyor.
Bu durum iki açıdan vahimdir;
Devletin zirvesi bylock verileri üzerinde oynandığını açıklamasına rağmen neden gereğini yapmak için 17 ay bekleniyor?
17 ay sonra iradeleri dışında bylocka yönlendirildikleri gerekçesi 11.480 kişinin bylock listesinden çıkarılması haklı olarak bazı şaibelerin varlığından söz edilmesine neden olmaktadır.
Her ne ise bylock listeleri ile oynandığı sonuç olarak bugün resmen kabul edilmiş bulunmaktadır.
Ancak kumpas Mor Beyin, Ezan Vakti Pro, Angry Bird, Freezy Müzikten ibaret değildir.
Örgüt, bylock kullanıcı sayısını astronomik bir şekilde şişirmek için Cemaat sempatizanlarına programın yüklenmesi için adamlarını harekete geçirmiş, yalan, baskı ve telkinle on binlerce sempatizana bylock programı yüklenmiştir.
Bunu nereden biliyoruz?
Etkin pişmanlıktan yararlananların ifadelerinden ve samimi anlatımlardan anlıyoruz. Etkin pişmanlıktan yararlananların çoğu bylock programını birilerinin gelip cep telefonlarına yüklediğini söylemektedir. Aynı şekilde silahlı örgüt üyeliğini kabul etmediği halde samimi anlatımları olan sempatizanlarda aynı doğrultuda açıklamalar yapmaktadırlar.
Yargıtay bir FETÖ bozma kararında örgüt sempatizanlığı ve iltisaklının FETÖ silahlı örgüt suçu için yeterli olmadığına hükmetmiştir.
FETÖ yapılanmasının silahlı terör örgütü olduğunu bilmeden örgüte sempati duyanlar, sohbet toplantılarına katılanlar, gazete ve dergilere abone olanlar, çocuklarını örgütle iltisaklı okullara gönderenler Yargıtay’ın anılan bozma kararı uyarınca silahlı terör örgütü suçundan cezalandırılamayacaktır.
Yargıtay’ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği karar ve bozma kararına göre FETÖ’nun silahlı örgüt olduğunu bilmeden FETÖ elemanlarının yalan, baskı ve telkinleri ile bylock yükleyenlerin masum oldukları açıktır.
Sonuç olarak FETÖ bylock kumpasının kurbanları 11.480 kişiden ibaret olmayıp çok daha fazladır.
Adaletin tecellisi için TCK’nın temel hükümlerini, kast ve hata hükümlerini uygulamak ve maddi gerçeği aydınlatmak için adil bir yargılama gerekli ve şarttır.