A. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na Eklenen Geçici 13. Maddenin (3) Numaralı Fıkrasında Yer Alan “…istisnalar ile…” İbaresinin İncelenmesi
Dava konusu kuralla sermaye şirketlerine ilişkin istisnaları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşünü almak suretiyle Ticaret Bakanlığının yetkili olduğu öngörülmüştür.
Yasama yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) ait olması ve bu yetkinin devredilememesi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir gereği olup yasama yetkisinin devredilemezliği, esasen kanun koyma yetkisinin TBMM dışında başka bir organca kullanılamaması anlamına gelmektedir. Türevsel nitelikteki düzenleyici işlemler bakımından kural olarak kanun koyucunun genel ifadelerle yürütme organını yetkilendirmesi yeterli olmakla birlikte, Anayasa’da kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda genel ifadelerle yürütme organına düzenleme yapma yetkisi verilmesi yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesine aykırılık oluşturabilmektedir.
Sermaye şirketlerine ilişkin istisnaları belirlemeye Ticaret Bakanlığının yetkili olduğunu hükme bağlayan dava konusu kuralla; Ticaret Bakanlığına tanınan istisnaları belirleme yetkisine ilişkin genel ilkeler ortaya konulmadan, kanuni çerçeve çizilmeden ilgili hususların tamamının düzenlenmesinin yönetmeliğe bırakılması suretiyle yürütmeye sınırsız, belirsiz, geniş bir düzenleme yetkisi tanınmıştır. Bu itibarla kuralın yasama yetkisinin devredilemezliği ilkesiyle bağdaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
B. 6585 Sayılı Kanun’a Eklenen Ek 1. Maddenin (3) Numaralı Fıkrasının Birinci Cümlesinde Yer Alan “…düzenlemeler yapmak,…” İbaresinin İncelenmesi
Dava konusu kuralda; üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik düzenlemeler yapmak, gerektiğinde denetim ve incelemelerde bulunarak idari para cezası uygulamak ve her türlü tedbiri almak amacıyla oluşturulacak Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunun (Kurul) oluşturulacağı öngörülmüştür.
Anayasa’da güvence altına alınan özel teşebbüs özgürlüğü; her gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin tercih ettiği alanda iktisadi-ticari faaliyette bulunmak üzere teşebbüs kurabilmesini, dilediği mesleki faaliyete girebilmesini, faaliyeti ile mesleğini devletin veya üçüncü kişilerin müdahalesi olmaksızın dilediği biçimde yürütebilmesini ifade etmektedir. Dava konusu kural; Kurula üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik düzenlemeler yapma yetkisi tanımak suretiyle teşebbüs özgürlüğüne sınırlama getirmektedir. Anayasa’nın 13. maddesine göre temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin kanunla yapılması, düzenlemelerde ölçülülük ilkesine riayet edilmesi ve düzenlemelerin Anayasa’da öngörülen sınırlama sebebine uygun olması gerekir.
Kuralla üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik düzenlemeler yapma konusunda herhangi bir kanuni çerçeve belirlenmeden, temel ilke ve esaslar düzenlenmeden bu konuların düzenlenmesi tamamıyla Kurula bırakılmıştır. Bu durumda kuralın temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanması gereğiyle bağdaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
https://www.anayasa.gov.tr/