Gündem

Cübbeli Ahmet'ten İmamoğlu'na karşı verdiği 'fetva'yla ilgili yeni açıklama: O zaman yanlış yorumlamışım

Gazeteci İsmail Saymaz ile 'Cübbeli Ahmet' ismiyle bilinen Ahmet Mahmut Ünlü canlı yayında karşı karşıya geldi

Gazeteci İsmail Saymaz'ın tarikatlar için, "Tarikat değil holding, başlarındakiler CEO, müritleri de müşteridir" sözleri üzerine başlayan tartışmalarla ilgili 'Cübbeli Ahmet' ismiyle bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ve İsmail Saymaz canlı yayında karşı karşıya geldi. Saymaz'ın "Vuslat Derneği nedense onun reklamının yapıldığı televizyon kanalına(Lalegül TV) 120 bin lira reklam parası ödüyor" sözleriyle ilgili Cübbeli Ahmet ismiyle bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, "Bize reklam verenin yaptığı yanlışlığının bize bir bağı olur mu? Ben Bunları Murat Ağırel'in Halk TV'deki programında anlattım. Bu program böyle devam etmez, ben müsaade isteyeyim. Şekerim fırladı. Murat Ağırel'in dosyalarını almış gelmiş, her hafta Halk TV'de konuşuyor bunları. Murat Ağırel'in papağanı bu" dedi. Daha sonra reklam arasına giren programa devam edildi.

Programda ayrıca Cübbeli Ahmet'e 23 Haziran seçimi öncesinde "Binali Yıldırım'a ben kaybettirdim' diyen, kimi kazandırdığını söylemiş oluyor ve haram işliyor. İmamoğlu'na oy verenlere haramı, helali anlatsak ne yazar, anlatmasak ne yazar" sözleri de soruldu. Cübbeli bu soruya, "Nereden biliyorsam, o zaman yanlış yorumlamışım. İman, inanıp inanmamakla ilgilidir bir partiye oy verildi diye kafir olunmaz" dedi.

Haber Global ekranlarında Eşit Ağırlık programında Erdoğan Aktaş'ın moderatörlüğünde  karşı karşı gelen Cübbeli Ahmet ismiyle bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ve gazeteci İsmail Saymaz tartıştı.

"Ben şeyh değilim"

Cübbeli Ahmet : Ben kendimden mesulüm. Ben şeyh değilim. Tarikat lideri değilim, müritlerim yok. Kendim mürit olmaya uğraşıyorum. Ayaklar baş olmuş. Böyle bir zamandayız. Benim dinleyici ve izleyicilerim var. 12 yaşında cami kürsüsüne çıktım, 28 Şubat'a kadar. Hakkımda yasak kararı çıkınca çeşitli toplantılarda kürsüye çıktım. Benim bir cemaatim yok. Hiçbir din adamının konuşmadığı konularda konuşarak öne çıktık

Kitaplarım var, çıkardığım dergim var. Teliflerden gelen bir gelirim var. Babam zengindi, 28 Şubat’ta iflas etti. Benim şirketim de yok holdingim de yok.

İsmail Saymaz: 1980 ve sonrasında demokratik alanı en çok tarikatlar istismar etmiştir. Sarıklı, cübbeli karşımızda duranlar şirket ve holding sahibidir. O yüzden yığınla okulları ve hastaneleri var. O yüzden onlar CEO'dur. Ahmet Bey, ben şeyh değilim diyor. Ama Ahmet Bey bir cemaatin mürididir. Her ne kadar durumu hafife alsa da Hoca Ahmet Yesevi Derneği'nin onursal başkanıdır. Organik olmasa da bağlı olduğu Vuslat Derneği'ne yakındır. Aynı zamanda bir televizyon yöneticisidir. İsmail Ağa cemaatinden yavaş yavaş kopan bir cemaatin önderidir.

Cübbeli Ahmet : Olmayanı söylemesin. Olanı söylesin. Televizyon benim değil ki. Mülk benim değil ki. Bu dernek benim değil ki.

İsmail Saymaz: Ahmet bey bu değirmenin suyu nereden geliyor? Neden evinizde çalışanların parasını Hay-Der ödüyor.

Cübbeli Ahmet: Bir tek Habeşistan'a gittim. Orada bir kurs ve yurt açtılar. Hay-Der'de benin hoca arkadaşlarım var. Bazı kitaplarımın bağışını yaptım oraya. Bana çalışanlar Tuana Basın Yayın'dan sigortalılar. Benim kitap teliflerim gelirlerim karşılığında sigortaları ödeniyor.


İsmail Saymaz: Vuslat Derneği nedense onun reklamının yapıldığı televizyon kanalına 120 bin lira reklam parası ödüyor.

Cübbeli Ahmet: Zaten çıktı TÜRKSAT'ın parası. Nasıl geçindiriyorsun televizyonu demiştin ya. Sanki gizli örgütmüş gibi konuşuyorsun. Bunlar zaten bilinen şeyler. Ben sohbetten hiç para almam.

İsmail Saymaz: Televizyonda program başına 40 bin lira reklam parası ödüyorlar. İlgim yok dediği Vuslat Derneği yılda 1. 4 milyon para veriyor Ahmet Bey'in televizyonuna. Sizden aldığı yardım, zekat, kumbara ve kurban paralarıyla. Ben diyorum ki sen CEO'sun.

"Bu program böyle devam etmez, ben müsaade isteyeyim"

Cübbeli Ahmet: Babamın bana bıraktığı yerleri satarak 15 sene önce Acar Kent'ten bir yer aldım. Hay-Der yokken aldığım bir yeri Hay-Der'e bağladın. Bize reklam verenin yaptığı yanlışlığının bize bir bağı olur mu? Ben Bunları Murat Ağırel'in Halk TV'deki programında anlattım. Bu program böyle devam etmez, ben müsaade isteyeyim. Şekerim fırladı. Murat Ağırel'in dosyalarını almış gelmiş, her hafta Halk TV'de konuşuyor bunları. Murat Ağırel'in papağanı bu.

İsmail Saymaz: 2016 yılında Bağcılar'da bir şirket kuruldu. Başaranlar Gayrimenkul şirketinin 3 kurucusu var. Bu üç isim de Vuslat Derneği'nin yönetiminde ve bu şirket Ahmet Bey'in televizyonuna para aktarmıştır.

Cübbeli Ahmet: Elinde suç unsuru olan bir belge varsa emniyete, savcılığa verirsin. Adamların şirketinden bana ne. Benim zimmetime bir vakıf veya dernekten para geçirildiğine dair elinde bir belge yok.

Cübbeli Ahmet: Cemaatler toplanıyor dağılıyor. Ben de 28 Şubat'tan önce 100 kişi topladım. Vatanına bağlı ve hukuka bağlı olduktan sonra sorun yok. FETÖ zaten tarikat değil, bambaşka bir yapı. Bunu 18 yaşında bulmuşlar, beni kim bulmuş. Öl dese ölüyorlar. Bazı tarikatlarda da maddi de ırza yönelik sorunlar var.

Mahmut Efendi dediğiniz zatın 7 yaşından itibaren yanındaydım. İsmailağa cemaatinin hangi ticari faaliyetini göstereceksin. Mahmut Efendi ne yapmış. İnsanlara ahlak öğretmiş. İsmail Beyin genelleme yapması doğru olmaz.

İsmail Saymaz: Siz diyorsunuz ki tüm tarikatlar genellemez diyorsunuz. Bazılarında var demek.

Cübbeli Ahmet: Vardır. Eğer ki devlette kadrolaşma varsa devletin bunları yargılaması gerekir. Biz de FETÖ'nün mahkemelerinde yargılandık. Diyorduk ki bir Alevi, solcu hakim olsa da bizi doğru yargılasa... Bunlar namazında niyazında ama bizi mahvettiler.

Adam bu işlere fakir girip zengin çıkıyorsa burada sorun vardır.

İsmail Saymaz: Ben Ahmet Beyi hırsızlık ya da yolsuzlukla suçlamadım. Ben tarikatların yardım paralarıyla holdingleştiklerini söylüyorum. Mesela İsmailağa cemaatinin İddef'i var. Menzil tarikatının televizyonu var. Hemen hemen tarikat kurucularının hepsi cami imamıdır. Bu da gösteriyor ki tarikatların mühim kısmı devletin olanakları doğrultusunda kuruldu. Menzilcilerin Beşir derneğinin bir televizyonu var. İskender Paşa tarikatının Kurduğu Hak Yol derneği var. Erenköy cemaati ise daha çok esnafları arasında yayılmış durumda. Genelde şeyhlik genellikle tarikatlarda babadan oğula devrediliyor. AK Parti hükümeti döneminde tarikatlar daha görünür oldu. Bir tür sivil toplum örgütüne dönüştüler ve siyaset kurumuyla iç içe girdiler. Kurumsallaştılar.

Cübbeli Ahmet: Biz Hay Der olarak para toplamak istemedik. Bana bu teklif edildiğinde biz istemedik. Elimizden alınan külliyemiz geri alamadık ama kamu yararına yardım toplamayı kabul edince bize yeniden tahsis ettiler.

İmamoğlu'na karşı verdiği 'fetva'yla ilgili yeni açıklama: O zaman yanlış yorumlamışım

İsmail Saymaz: Kuran kurslarında, tarikatların yurtlarında çalışanlarının hiçbiri sigortalı değil. Çoğu da kaçak. Kaçak binada oturmayı, kaçak elektrik, su kullanmayı hak görüyorlar. 2009 yılında bir savcı FETÖ ve sizi soruşturdu diye Ergenekon'dan tutuklandı. Siyasal güce bakın. Şimdi FETÖ'den boşalan yerlere başka tarikatlar göz dikti. Tarikatlar siyasallaştı. 2018 yılında bütün tarikatlar iktidara bağlılık bildirdi. Siz İsmailağa cemaatinin açık desteğini doğru bulmadığınızı söylemiştiniz. Siz bu olaydan 10 ay sonra İktidara desteğinizi açıkladınız. 'Binali Yıldırım'a ben kaybettirdim' diyen, kimi kazandırdığını söylemiş oluyor ve haram işliyor. İmamoğlu'na oy verenlere haramı, helali anlatsak ne yazar, anlatmasak ne yazar. Ben fetvayı Saadet Partilere verdim, CHP'liler benim fetva alanıma girmez" dediniz.

Cübbeli Ahmet: İstanbul'da baktım milli bir durum var, milli saiklerden dolayı Cumhur İttifakı'na destek verdim. O açıklamamda CHP'ye oy verenlere kafir demiyorum ki. Benim verdiğim fetvadan etkilenmez diyorum.

İsmail Saymaz: Ama İmamoğlu'na destek verenlere 'Haramı helali bilmez diyorsunuz' nereden biliyorsunuz?

Cübbeli Ahmet: Nereden biliyorsam o zaman yanlış yorumlamışım. İman inanıp inanmamakla ilgilidir bir partiye oy verildi diye kafir olunmaz.

"Damadımın İBB'den ihale aldığını bilmiyordum"

İsmail Saymaz: Peki neden Osman Öcalan televizyona çıktığında, Abdullah Öcalan'ın bildirisi okunduğunda ortaya çıkmadınız? Damadınız 4 ihale almış 2018 yılından sonra. Özellikle tutumunuzu açıkladıktan sonra. Damadınızın İBB'den ihale aldığınızı biliyor musunuz?

Cübbeli Ahmet: Bilmiyordum. Şunu araştırdınız mı? Hizmet yapmış mı yapmamış mı. 

Peygamber terliği sattı mı?

Cübbeli Ahmet Hoca: Nal-i Şerif'i kitaba basınca millet bunu nerede buluruz diye sormaya başladı. Ben de yok dedim. Aradan yıllar geçti bulamadım. Medine'ye gidince bir hadis alimine sordum. O da komşularım birinde aslı var dedi. Aslının bir kopyasını bana gönderdiler. Benim tarafımdan satışı yapılmadı. Ama yapımı baya pahalı. 130 liraya satıldı ama bunda hiç bir kar yok.