DAVA AŞAMASINDAKİ VERGİ TARHİYATLARININ 6111 SAYILI KANUN KARŞISINDAKİ DURUMU
EnderİNELLİ*
6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun(1) ve Kanun’un bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
6111 sayılı Kanun’un 168. maddesinin Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye istinaden Bakanlıkça; Kanun’un birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü kısımlarında yer alan Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacakları ile il özel idareleri ve belediyelere ait alacaklara ilişkin hükümlerin uygulamasına dair usul ve esasların belirlenmesine yönelik olarak 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında 6111 sayılı Kanun Genel Tebliği hazırlanmış, söz konusu Tebliğ yürürlüğe girmiştir(2).
2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 2. maddesine göre, idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından bahisle iptal davası açılması mümkündür. Vergi ile uyuşmazlıkların çözümünde genel yetkili mahkemeler 2576 sayılı Yasa’nın(3) 6. maddesine göre vergi mahkemeleridir. Ancak bazı uyuşmazlıkların çözümünde ilk derece çözüm yeri olarak Danıştay belirlenmiş olup, söz konusu uyuşmazlıkların nitelikleri 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 02.06.2000 tarih ve 4575 sayılı Kanunla değişik 24. maddesinde tahdidi olarak sayılmıştır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 7. maddesine göre dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.
Örnek-1: (T) A.Ş’nin Aralık/2009 vergilendirme dönemi iş ve işlemleri katma değer vergisi yönünden incelenmiş, mükellef kurum adına 10 milyon TL katma değer vergisi tarhiyatı yapılmış, söz konusu tutar üzerinden 1 kat vergi ziyaı cezası kesilmiş, 2 milyon TL’de gecikme faizi(4) hesaplanmıştır. Söz konusu tarhiyata ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi 15.02.2011 tarihinde mükellef kuruma tebliğ edilmiştir. 25.02.2011 tarihi itibariyle mükellef kurumca henüz vergi mahkemesinde açılmış bir dava söz konusu değildir(5).
Kanun’dan yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellef kurum, vergi aslının yarısı olan 5 milyon TL’yi ödeyecek, vergi ziyaı cezasının tamamı kaldırılacak, gecikme faizi yerine ise ÜFE’ye göre hesaplanacak tutarı(6) (bu durumda söz konusu tutar gecikme faizi/zammı tutarının yaklaşık dörtte birine tekabül etmektedir) ödeyecektir.
6111 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 2. fıkrasında, 6111 sayılı Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla bölge idare mahkemeleri veya Danıştay nezdinde ilgisine göre itiraz(7) veya temyiz(8) süreleri geçmemiş ya da itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme(9) talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda, bu maddeye göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde, Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla tarhiyatın/tahakkukun bulunduğu en son safhadaki tutarın esas alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Örnek-2: Örnek-1’de durumuna yer verdiğimiz (T) A.Ş’ye vergi/ceza ihbarnamesinin Haziran 2010’da tebliğ edildiğini, mükellef kurumca süresi içinde ihbarnameye karşı yetkili vergi mahkemesinde dava açıldığını, 6111 sayılı Kanun’un yayımlandığı 25.02.2011 tarihi itibariyle taraflara tebliğ edilen en son kararın vergi mahkemesince verilen terkin kararı (vergi ve cezanın kaldırılması yönünde mükellef lehine karar) olduğunu(10), söz konusu karara karşı idare tarafından temyiz isteminde bulunulduğu ancak henüz karar çıkmadığını düşündüğümüzde; Kanun’dan yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellef kurum, vergi aslının %20’si olan 2 milyon TL’yi ödeyecek, vergi ziyaı cezasının tamamı kaldırılacak, gecikme faizi/zammı yerine ise ÜFE’ ye göre hesaplanacak tutarı(11) ödeyecektir.
Örnek-3: Örnek-1’de durumuna yer verdiğimiz (T) A.Ş’ye vergi/ceza ihbarnamesinin Haziran 2010’da tebliğ edildiğini, mükellef kurumca süresi içinde ihbarnameye karşı yetkili vergi mahkemesinde dava açıldığını, 6111 sayılı Kanun’un yayımlandığı 25.02.2011 tarihi itibariyle taraflara tebliğ edilen en son kararın vergi mahkemesince verilen tasdik kararı (vergi ve cezanın hukuka uygunluğu yönünde idare lehine karar) olduğunu, söz konusu karara karşı mükellef tarafından temyiz isteminde bulunulduğunu ancak henüz karar çıkmadığını düşündüğümüzde; Kanun’dan yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellef kurum, vergi aslının tamamı olan 10 milyon TL’yi ödeyecek, vergi ziyaı cezasının tamamı kaldırılacak, gecikme faizi/zammı yerine ise ÜFE’ye göre hesaplanacak tutarı(12) ödeyecektir.
Tablo-I KESİNLEŞMEMİŞ VE DAVA AŞAMASINDAKİ VERGİ İHTİLAFLARININ DURUMU
|
|||||||
|
Vergide
|
Ceza İndirimi
|
Faizler ve G. Zammı
|
ÖDEME ŞEKLİ
|
|||
VERGİ MAHKEMESİNDEKİ İHTİLAFLAR
|
% 50 İndirim
|
% 100
|
Gecikme faizi ve zammı yerine TEFE/ÜFE’ye göre hesaplanan faiz
|
18 taksitte 36 ayı bulabilecek.
|
|||
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ VE DANIŞTAY’DAKİ İHTİLAFLAR
|
|||||||
Vergi Mahkemesi kararı mükellefin lehine ise
|
% 80 İndirim
|
% 100
|
% 20 vergi üzerinden TEFE/ÜFE’ye göre faiz
|
18 taksitte 36 ayı bulabilecek.
|
|||
Vergi Mahkemesi kararı mükellefin aleyhine ise
|
YOK
|
% 100
|
Verginin tamamı üzerinden TEFE/ÜFE’ye göre hesaplanan faiz
|
||||
Vergi Mahkemesi kararı Bölge İdare Mahkemesi veya Danıştay’ca bozulmuşsa
|
% 100
|
Gecikme faizi ve zammı yerine TEFE/ÜFE’ye göre hesaplanan faiz
|
|||||
Tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması halinde
|
Tasdik edilen vergilerin TAMAMI ödenecek, bozulan kısmın % 50’si indirilecek
|
% 100
|
Gecikme faizi ve zammı yerine TEFE/ÜFE’ye göre hesaplanan faiz
|
||||
ASLA BAĞLI OLMADAN KESİLEN CEZALAR / GÜMRÜK İDARİ PARA CEZALARI
|
|||||||
Vergi Mahkemesindeki ihtilaflar
|
-
|
% 75
|
Alınmayacak
|
18 taksitte 36 ayı bulabilecek.
|
|||
Vergi Mahkemesi kararı mükellef lehine ise
|
-
|
% 90
|
Alınmayacak
|
||||
Tasdik veya tadilen tasdik
|
-
|
% 75
|
Alınmayacak
|
||||
Tablo-II VERGİ MAHKEMESİNDEKİ İHTİLAFLARLA İLGİLİ ELDEKİ VE DALDAKİ KUŞ ÖRNEĞİ (BİN TL)
|
|||
|
MEVCUT DURUM
|
KALDIRILAN TUTAR
|
ÖDENECEK TUTAR
|
VERGİ
|
1.000
|
500 (% 50)
|
500 (% 50)
|
CEZA
|
3.000
|
3.000 (%100)
|
YOK
|
FAİZ
|
600
|
400 (~ 2/3)
|
200 (~ 1/3)
|
TOPLAM
|
4.600
|
3.900
|
700
|
Tablo-III BÖLGE İDARE MAHKEMESİ VE DANIŞTAY AŞAMASINDAKİ İHTİLAFLAR
|
||||
|
|
Mevcut Durum
|
Kaldırılan Tutar
|
Ödenecek Tutar
|
VERGİ MAHKEMESİ KARARI MÜKELLEF LEHİNE İSE
|
VERGİ
|
1.000
|
800 (% 80)
|
200 (% 20)
|
CEZA
|
1.000
|
1.000 (% 100)
|
YOK
|
|
FAİZ
|
500
|
350 (~ 2/3)
|
150 (~ 1/3)
|
|
TOPLAM
|
2.500
|
2.150
|
350
|
|
VERGİ MAHKEMESİ KARARI MÜKELLEF ALEYHİNE İSE
|
VERGİ
|
1.000
|
YOK
|
1.000 (% 100)
|
CEZA
|
1.000
|
1.000
|
YOK
|
|
FAİZ
|
500
|
350 (~ 2/3)
|
150 (~ 1/3)
|
|
TOPLAM
|
2.500
|
1.350
|
1.150
|
|
VERGİ MAHKEMESİ KARARI BÖLGE İDARE MAHKEMESİ VEYA
DANIŞTAY’CA BOZULMUŞSA |
VERGİ
|
1.000
|
500 (1/2)
|
500 (1/2)
|
CEZA
|
1.000
|
1.000 (% 100)
|
YOK
|
|
FAİZ
|
500
|
350 (~ 2/3)
|
150 (~ 1/3)
|
|
TOPLAM
|
2.500
|
1.850
|
650
|
|
NOT: Faiz hesabında indirim tahmini olarak yapılmıştır.
|
* Hesap Uzmanı
(2) 12.03.2011 tarih ve 27872 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
(3) Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun.
(4) Yaklaşık tutardır.
(5) Eğer dava açılmış ama henüz karar çıkmamış olsaydı da yapılandırmaya göre ödenecek tutar aynı şekilde tespit edilecekti.
(6) Söz konusu tutar vergi aslının yarısı olan 5 milyon TL’nin ÜFE’ye göre endekslenmesi suretiyle bulunacaktır.
(7) 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 45. maddesine göre, idare ve vergi mahkemelerinin;
a) İlk ve orta öğretim öğrencilerinin sınıf geçmelerine ve notlarının tespitine ilişkin işlemlerden,
b) Valilik, kaymakamlık ve yerel yönetimler ile bakanlıkların ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilâtındaki yetkili organları tarafından kamu görevlileri hakkında tesis edilen geçici görevlendirme, görevden uzaklaştırma, yolluk, lojman ve izinlerine ilişkin idarî işlemlerden,
c) 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun’un uygulanmasından,
d) 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu gereğince kamu kurum ve kuruluşları tarafından sosyal yardım amacıyla bağlanan aylık ve yapılan sosyal yardımlarla ilgili uygulamalardan,
e) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca verilen işyeri kapatma cezalarından kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak verdikleri nihaî kararlar ile tek hâkimle verilen nihaî kararlara, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi mahkemelerin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine itiraz edilebilir. İdare ve vergi mahkemelerinin yukarıdaki fıkra uyarınca verdikleri nihaî kararlara karşı itiraz süresi, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz gündür. İtiraz, temyizin şekil ve usullerine tabidir.
(8) 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 46. maddesine göre, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararları, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da temyiz edilebilir. Özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabilir.
(9) 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 54. maddesine göre Danıştay Dava Daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar ile bölge idare mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde taraflarca;
a) Kararın esasına etkisi olan iddia ve itirazların, kararda karşılanmamış olması,
b) Bir kararda birbirine aykırı hükümler bulunması,
c) Kararın usul ve kanuna aykırı bulunması,
d) Hükmün esasını etkileyen belgelerde hile ve sahtekarlığın ortaya çıkmış olması hallerinde kararın düzeltilmesi istenebilir.
(10) İlk derece vergi mahkemesi tarafından verilen terkin kararının Danıştay tarafından onandığı ancak karar düzeltme süresinin geçmediği veyahut karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla birlikte henüz karar verilmediği durumda da bu örnekte olduğu yer alan şekilde işlem yapılması gerekmektedir.
(11) Söz konusu tutar vergi aslının %20’si olan 2 milyon TL’nin ÜFE’ye göre endekslenmesi suretiyle bulunacaktır.
(12) Söz konusu tutar vergi aslı olan 10 milyon TL’nin ÜFE’ye göre endekslenmesi suretiyle bulunacaktır.
(13) Bozma kararını mükellef lehine veya aleyhine olmasına ilişkin bir farklılık ortaya konulmaması önemli bir eksikliktir.