Eğitim

Demir'den ilk derse boykot çağrısına tepki

Eğitim Bir Sen Mardin Şube Başkanı Abdulselam Demir, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilk dersin “Çanakkale’den Gazze’ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi” temasına karşı boykot çağrısında bulunan Eğitim-Sen'e sert tepki gösterdi

Eğitim Bir Sen Mardin Şube Başkanı Abdulselam Demir, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ilk dersin “Çanakkale’den Gazze’ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi” temasına karşı boykot çağrısında bulunan Eğitim-Sen'e sert tepki gösterdi.Şehmus EDİS / MARDİN (İGFA) - Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Mardin Şube Başkanı Abdulselam Demir, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilk derste öğrencilere "Çanakkale’den Gazze’ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi” temasıyla işlettiği dersi, "İdeolojik Dayatmaları Kabul Etmiyoruz" diyerek, ilk derse boykot çağrısında bulunan Eğitim -Sen'e sert sözlerle tepki gösterdi.
"Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak" temasını protesto eden ve onun yerine, sözde Barış demokrasi ve özgürlük konularını işlenmesine tepki gösteren Başkan Demir, Dünyaca ünlü yazar Lev Tolstoy'un "Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın.” şeklindeki sözlerine atıfta bulunarak yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Gazze'deki okulların yüzde doksanı İsrail bombardımanında harap olmuşken, 800 bin öğrenci temel eğitimden mahrum iken, binlerce öğretmen, on binlerce öğrenci katledilmişken, Milli Eğitim Bakanlığının kararıyla 2024-2025 eğitim döneminin ilk dersinin “Çanakkale’den Gazze’ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi” temasıyla başlayacak olması insani, vicdani ve tarih şuuru itibariyle son derece kıymetlidir. Bu karara tepki gösterenlerin; Okul kantinlerinde boykotlu marka dondurma satıldığında protesto eden minicik çocukların irfanından, 23 Nisan’da Filistin direnişinin sembolü Dabke dansıyla Gazze’ye selam gönderen öğrencilerin vicdanından, Türkiye’nin Rachel Coriel’i olarak tarihe geçen Ayşenur Ezgi Eygi’nin hayatından öğrenecek çok şeyleri var. Öğrencilerimize Çanakkale’de vurulan yiğitlerimiz ile ölmeden mezara konulan Gazzeli çocukları bir arada anlatmak eğitimci olarak görevimiz, insan olarak boynumuzun borcudur. Binlerce insanımızın canına kıyan teröre bir cümle tepki koyamayan, bürolarında teröristlerin tedavi edildiği bir sendika, batı başkentlerinde bile yüzbinlerin lanetlediği Gazze Soykırımının işleneceği dersin yerine, “barış, kardeşlik, demokrasi ve özgürlük” dersi işleyecekmiş. Eğitim adına alenen cinayetler işlenirken, okullar kapatılıp meslek liseleri ve imam hatipler otuz yıllık esarete terk edilirken, üniversiteler İsrail kamplarına çevrilirken, Necmettin ve Aybüke öğretmenler katledilirken barış, kardeşlik, kavramları neden aklınıza gelmiyordu? Sizin; barışınız terör, kardeşliğiniz düşmanlık, özgürlüğünüz tutsaklık, demokrasiniz yasaklar,
laikliğiniz din ve değer düşmanlığı, çevreciliğiniz sahtekarlıktır."