Politika

Ekrem İmamoğlu'ndan Erdoğan'a 'dava' yanıtı

Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın VIP krizi ile ilgili açıklamalarına, "Bunu en iyi Erdoğan bilir: Milletin iradesinin önünde hiçbir güç duramaz" diye yanıt verdi.

Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece'de "Bölgesel İstihdam Ofisi" açılışına katıldı.

Burada, "Evlerine ekmek götürecek olan insanlarımıza doğru iş bulmak konusunda ışık tutacak ve buradaki uzman arkadaşlarımızla ilişkide olacak bir merkez kurmuş oluyoruz. 39 ilçe belediyesiyle de iş birliği yapacağız. Kendilerinde var olan sistemleri bu sistemle entegre edeceğiz. Siz insanların evine ekmek götürme konusunda bilinçli, eğitim veren ve iş bulan bir çalışma gerçekleştireceğiz" diye konuşan İmamoğlu ardından kameraların karşısına geçerek gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerel seçimlere ilişkin yaptığı mitingler ve açıklamalara tepki gösteren İmamoğlu, "Ben cumhurbaşkanlığı makamını başka bir yere koyuyorum. Bir devlet omurgası vardır bu değişmemeli. İnsanların ortak ve sığınacağı makamlar olmalı. Bu aşırı siyasallaşmanın bir sonucudur. Belli ki bir yoğun kaybetme endişesi oluşmuş akıllarına ne geliyorsa konuşuyorlar" diye konuştu.

Öte yandan rakibi AKP'li Binali Yıldırım'ın Sayıştay raporunu kaynak göstererek, Beylikdüzü Belediyesi'nde 6.5 milyonluk kamu zararı tespit edildiğini belirterek, "İmamoğlu ve arkadaşları yargılanıyor" ifadelerine de yanıt verdi. Bu konuda ifadelerinin alındığını konunun henüz davaya dönüşmediğini bildiren İmamoğlu, "Şöyle bir fark var. Yaklaşık o bahsedilen 6,5 milyonluk zarar denilen şey çalışanlarıma vermiş olduğum vatan fiyatın üstündeki şey. Çalışanları düşündüğüm için Sayıştay'da sorgulanıyorum. Lüks araçlar, usulsüz tahsisler değil" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu şunları kaydetti:

Vaatlerimizden birini temsil ediyor. 200 bin insana iş bulacak sistemi yönetecek olan bu merkezlerimizdir. İSMEK olsun, küresel kent akademisi, olsun, bunlarla entegre bir çalışma yönetecek burası. İş arayanlarla da sıkı bir ilişki oluşturuyor. Hiçbir deneyimi olmayan insanlara mesleki deneyim anlamında ihtiyaç duyulan alana göre sertifika veren, garanti iş veren bir sistem haline gelecek. Burası şu anda yakın bölgesine de özellikle de Bahçelievler'e hizmet verecek. Hedefimiz bu sistemi tüm ilçelere yaygınlaştırmaktır."

(Küçükkaya ile görüşmeniz sizce etik mi?) Etik mi sorusunu Mahir Ünal'a sorabilirsiniz. Görüşme yapılacağı konusunda karar birliği yapıldı. Ondan sonrasını yönetecek moderatör. Zaten o da kendi açıklamalarını yapıyor. Aradı, geldi, bir talebimiz olup olmadığını sordu. Ben kendime düşen etik davranışı yerine getirdim. Diğer kısımda etik kim davranmadı, Sayın Yıldırım etik davrandı mı, davranmadı mı ben bilemem. O kamuoyunun takdirinde. Ben hiçbir zaman bu işi basite almadım. Olması için en büyük çaba gözteren benim. Aynı zamanda bu işe 'Vız gelir tırıs gider' diyen de Sayın Yıldırım. Onun ortaya koyduğu bütün önerileri de kabul ettim. Kaldı ki ben bir kadın olması konusunda önerimi yapmıştım, onu reddetti. Neden reddetti bilmiyorum. Etik davranış konusunda ahlaki davranışları baştan aşağı yazın, kimin buna uygun olmadığını görürsünüz."

(Küçükkaya görüşmenizde 31 Mart'ı konuşmak istediğinizi söylediğinizi ifade etti. Sizin bu ricanızın ardından mı programda bu konular konuşuldu?) Hayır. Tabii ki Küçükkaya'ya böyle bir talepte bulundum ama ben bunu başta Mahir Ünal ve Engin Altay görüşmeye başladığında ben bu notu verdim. Otelde de bu konu konuşuldu tabii. Sayın Yıldırım İstanbul konuşulursa diye bir sınır çizmişti hatırlarsanız. İstanbul konuşulacaksa 31 Mart da konuşulacak demiştim.

("31 Mart seçim sonuçlarına en fazla Yunan medyası sevindi" manşetleri) Az önce arkadaşımız etik dedi ya: Siyasi ve ahlak bunlar değerli kavramlar keşke herkes buna uygun hareket edebilse. Keşke sayın Cumhurbaşkanı karar verdiği şekliyle bu sürprize dahil olmasaydı. Ben cumhurbaşkanı makamını başka bir yere koyuyorum. Bir devlet omurgası vardır bu değişmemeli. İnsanların ortak ve sığınacağı makamlar olmalı. Bu aşırı siyasallaşmanın bir sonucudur. Belli ki bir yoğun kaybetme endişesi oluşmuş akıllarına ne geliyorsa konuşuyorlar. Ne geliyorsa ama. Hatta İmamoğlun'dan sorumlu devlet bakanları. Sakin olsunlar. Bu etik dışı davranışlar 23'üne kadar. 24'ünden sonra her şey değişecek."

Milletin iradesinin önünde hiçbir güç duramaz, bunu en iyi Erdoğan bilir

(Erdoğan'ın VIP krizi ile ilgili İmamoğlu hakkında söyledikleri) Dava açılabilir, her şey olur biz de savunmamızı veririz. Bunu en iyi Erdoğan bilir: Milletin iradesinin önünde hiçbir güç duramaz. Bizim her hareketimiz hukuk çerçevesindedir. Hiçbir akıl yoktur milletin iradesi karşısında duran.

(Yıldırım'ın Beylikdüzü Belediyesi'nde kamu zararı oluştuğu ifadelerine) Doğru, bu konuda ifadelerimiz de alındı. Bir davaya dönüşmedi bildiğim kadarıyla. Yaklaşık bahsedilen 6,5 milyon dolarlık zaman çalışanlarıma vermiş olduğum tavan ücretten dolayı. Lüks araçlar değil. Belgesi burada. Ben unutmuştum bu hatırlatması için Sayın Yıldırım'a teşekkür ediyorum.

Gerçekten haberleri izlemeyin noktasındayım. Beni de haberler veriyor. Sorun yok. Ama üzülüyorum, arkadaşlarımızın sorduğu sorular, yok biri Yunan diyecek falan, kirli sözler, tehditler, 'seçilse bile' falan demeler, hiç canınızı sıkmayın. Gelin bizi meydanlarda izleyin. Onlar neler konuşuyor ben bölgesel istihdam ofisi kuruyorum. Biz hizmet etmek derdindeyiz onlar da 'aman burayı kaybetmeyelim' derdinde."

Seçime kadar bir programa katılmayacağım."

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1448969/Ekrem_imamoglu_ndan_Erdogan_a__dava__yaniti.html