İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde gazetecilerin sorunlarını yanıtlayan İmamoğlu, “Kanal İstanbul’la ilgili referanduma gidilmesiyle ilgili bir görüş var. Siz bu referandum olayına nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna “Gerekirse zaten referanduma gidilmeli. İlk söyleyen benim zaten. Tabii ki halka sorulmalı. Ama bu bir siyasi yarış değil. Bu işte kararı bilim insanları, bu işe hayatını. Ömrünü adamış insanlar vermeli” diye yanıt verdi.

Yeşil sertifikalı bina 'sıfır atıkta' öncü oldu Yeşil sertifikalı bina 'sıfır atıkta' öncü oldu

İstanbul’la ilgili Amazon Ormanları benzetmesi yapan İmamoğlu, “Amazonlar yandığında içimiz cız etmiyor mu mesela. Niye? Hakkımız var. Amazonlar da bile hakkımız var. İstanbul da öyle önemli bir yapı, değer, coğrafya. O bakımdan tabii ki halka sorulmalı” dedi.

“SAYEMİZDE İLK KEZ TARTIŞILIYOR”

Kanal İstanbul projesi ile ilgili bir kişinin karar veremeyeceğini ifade eden İmamoğlu, “Ne ben söyledim diye iptal edilmeli ama ne birisi söyledi diye kabul edilmeli. Tartışılmalı. Ve sayemizde ilk defa tartışılıyor. ‘Tartışılıyor’ diyorum ama hala, ‘Kararlılıkla yapacağız…’ Yani ‘Soracağız’ diyen yok, ‘Konuşalım’ diyen yok, ‘Tartışalım’ diyen yok; ‘Yapacağız!’ Bu çok yanlış bir tavır” diye konuşarak İstanbul’un öncelikli gündeminin depreme hazırlık olması gerektiğini sözlerine ekledi.

“MÜLKİYETLERİ ARAŞTIRIYORUZ”

Kanal İstanbul güzergahındaki bazı arazilerin Katar sermayesine satıldığına yönelik haberleri de değerlendiren İmamoğlu, bu konuyla ilgili de bir araştırma yaptıklarını belirterek şöyle konuştu:

“Elbette o hattaki tüm mülkiyetleri araştırıyoruz. Sadece o değil ki tüm mülkiyetleri araştırıyoruz. Nasıl bir mülk hareketi oluşmuş? Samimi ve milli bir süreçten mi bahsediyoruz yoksa başka bilmediğimiz şeyler de var mı? Tüm hat. 135 milyon metrekare tarım alanından bahsediyoruz. ‘20 bin metrekaresi birininmiş!’ Onunla ilgilenmiyorum. Ben, 135 milyon metrekare ile ilgileniyorum. O bakımdan mülkiyet konusuyla da ilgileneceğiz ve oradaki o bütüncül yapının yaratacağı başka sorunları da esas niyeti de sorgulayacağız. Bakın ben, bu çalıştay meselesini önemsiyorum. Bütün bilim insanları orada konuşacak. Elini vicdanına koyup, başını yastığa koyduğunda, gündüz konuşup bunu savunup, akşam rahat uyumadığına inandığım birçok bürokrat ve kabine üyesi var. Geçmişten bugüne… Ben öyle inanıyorum. Bu benim inancım. Vicdanen kalbimin bana hissettirdiğini ifade ediyorum. Benim kalbim, çoğu zaman bana çok doğruları hissettirmiştir.”

“ATATÜRK HAVALİMANI TEKRAR ELE ALINMALI”

İstanbul’un ulaşım sorunlarını, bu ülkenin kaynaklarını israf ederek çözemeyeceğini söyleyen İmamoğlu özetle şunları söyledi:

“Elimizdeki değerleri en verimli şekilde kullanmanın yollarını bulmalıyız. Örneğin, Atatürk Havalimanının kapatılması konusunun mutlaka yeniden ele alınması gerektiğine inanıyorum. Atatürk Havalimanını da yeni bir tanımlama içerisinde, İstanbul’un diğer iki havalimanıyla entegre bir biçimde çalıştırabiliriz. Köklü bir tarihe sahip, değerli bir yatırım olan Atatürk Havalimanında halihazırda çok ciddi fiziki imkanlar ve ekipmanlar bulunmaktadır. Bunlar heba edilmemeli, milli servetimiz korunmalıdır. Üstelik Atatürk Havalimanı raylı ulaşım hattıyla entegre olması nedeniyle de önemli avantajlara sahiptir. Atatürk Havalimanından en verimli şekilde yararlanmanın yolunu hiçbir önyargıya kapılmadan bulmalıyız. Bu şehrin çocuklarına kadınlarına erkeklerine sesleniyorum. Artık hepimiz, kurallara uymadıkça bu büyük sorunu çözemeyeceğimizi anlamak zorundayız.İstanbul’un ulaşımını planlayıp yönetenler bilimin, demokrasinin, hukukun kurallarına istisnasız uymalıdırlar.”

Kaynak: www.abcgazetesi.com

Editör: Haber Merkezi