HEDEF TUZAĞA DÜŞÜRMEK

Türkiye’nin hemen her ilinde, en kalabalık meydanlarda, İngilizce Kursu görünümü altında ya da başka sıfatlarla, üniversite okuyan gençler başta olmak üzere toplumun her kesiminden insanı hedef alarak tuzağa düşürmeye çalışan birçok oluşum bulunmakta. Hileli yollarla kendilerine yarar sağlamak için faaliyet gösteren bu oluşumlardan birine karşı hukuk mücadelesi yürüten İstanbul Barosu avukatlarından İsmail Çelik, sürecin sonunda müvekkilinin ödediği paranın iadesine hak kazandıklarını açıkladı.

"ŞUNU İMZALAR MISINIZ"

Avukat İsmail Çelik "İngilizce öğrenmek gibi bir düşüncesi olmayan, bu nedenle konuyla ilgili hiçbir girişimde bulunmayan insanlar da dahil, sözleşmeyi imzalatabileceklerini düşündükleri herkesin yolunu kesip, “…İngilizce öğrenmek ister misiniz, şunu imzalar mısınız, sadece imza atacaksınız, sözleşmeyi kabul etmiş olmuyorsunuz, hiçbir ücret ödemeyeceksiniz…” gibi gerçek dışı ifadeler kullanmak ve baskı kurmak suretiyle, hazırlamış oldukları ‘İşyeri Dışında Yapılan Satış Sözleşmesi’ni hataya düşürerek ve hileli bir şekilde muhataplarına imzalatan söz konusu şahıslar, sonrasında hiçbir emek harcamadan kolay yoldan para kazanma girişiminde bulunmaktalar. Şahıslar tarafından yapılan adeta algı operasyonları nedeniyle imzaladıkları şeyin sözleşme olduğunun dahi farkına varamayan vatandaşlar, bahse konu sözleşme ile belirli miktarlarda ödeme yapma yükümlülüğü altına girmekte." 

SÖZDE İHTARNAME

"Söz konusu şahıslar aradan biraz zaman geçtikten sonra, telefonla arayarak ya da SMS göndererek mağdurları taciz edip ve zorla para tahsil etmeye çalışıyor. Ayrıca bahse konu oluşum, bir tüzel kişiliğe dahi sahip olmamasına rağmen, kurumsal bir yapı izlenimi vererek, mağdurların adreslerine ihtarname adı altında kaşeli ama imzasız yazılar gönderiyor." ifadelerini kullandı.

BAŞVURU REDDEDİLDİ YALANI

Çelik sözlerine şöyle devam etti; "Dahası bu şahıslar, yargı mercilerine başvurarak haklarını arayan mağdurları, yargı süreci henüz devam ederken telefonla arayarak başvurularının reddedildiğini, bu nedenle kendi hesaplarına para gönderilmesi gerektiğini söyleyerek aldatmaya çalışıyorlar. Hukuka aykırı bir oluşum olduğunun farkında olan bu şahıslar, kimseye icra takibi başlatmadıkları gibi, kendilerine karşı başlatılan hukuki süreçlere de katılmıyor.” 

HUKUKA AYKIRI

“Özetlemek gerekirse; hukuka uygun kurumsal bir yapı izlenimi vererek, hukuka aykırı ve hileli fiiller gerçekleştiren bahse konu oluşum, yüzlerce mağdurdan, haksız bir şekilde yüklü miktarda para tahsil ediyor” 

HUKUKİ SÜREÇ

Üniversite öğrencisi olan müvekkili tarafından da bahse konu sözleşmenin imzalanmış olması sonrasında işin iç yüzüne vakıf olduğunu belirten avukat İsmail Çelik başlattıkları hukuki süreci hakkında şunları söyledi; "Bu kapsamda, bahse konu sözleşmenin iptaline, müvekkilimin borçlu olmadığının tespitine, müvekkilim tarafından ödenen paranın iadesine karar verilmesi talebiyle tarafımızca yetkili Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuruda bulunulmuş olup, başvurumuz hukuka aykırı bir şekilde reddedilmiştir. Tüketici Hakem Heyeti’nin kararına itiraz etmemiz üzerine, olay Trabzon Tüketici Mahkemesi’ne intikal etmiştir."

"EMSAL KARAR"

"Trabzon Tüketici Mahkemesi’nce yürütülmüş olan yargılama sürecinde davalı taraf usulüne uygun tebligatlara rağmen hiçbir dilekçe sunmadığı gibi, duruşmalara da katılmamıştır. Yargılamanın neticesinde Trabzon Tüketici Mahkemesi emsal niteliğindeki kararıyla, sözleşmenin müvekkilimin iradesinin hile yoluyla sakatlanarak kurulduğu ve sahip olması gereken nitelikleri taşımadığı gerekçeleriyle davamızın kabulüne, Tüketici Hakem Heyeti’nin kararının iptaline, bahse konu sözleşmenin iptaline, sözleşmeden dolayı müvekkilimin borçlu olmadığının tespitine, müvekkilim tarafından davalıya ödenen paranın iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına kesin olarak karar verildi." (hukukihaber.net)

Trabzon Tüketici Mahkemesi’nin gerekçeli kararı şöyle;

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C. TRABZON TÜKETİCİ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO  :2019/199 Esas

KARAR NO :2019/437

HAKİM  : ***************

KATİP  : ***************

DAVACI : ***************

VEKİLİ :Av. İSMAİL ÇELİK

DAVALI  : ***************

DAVA :Tüketicinin Hakem Kurulu Kararına İtirazı

DAVA TARİHİ :09/05/2019

Devlet Sayıştay’ı değil Bakan Berat Albayrak’ı dinledi Devlet Sayıştay’ı değil Bakan Berat Albayrak’ı dinledi

KARAR TARİHİ  :10/12/2019

GEREKÇELİ KARARIN

YAZILDIĞI TARİH  :20/12/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketicinin Hakem Kurulu Kararına İtirazı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacının 09/05/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 04/01/2019 tarihinde Akçaabat ilçesinde arkadaşı ile yürürken yanına gelen tanımadıkları şahısların "İngilizce öğrenmek ister misiniz, şunu imzalar mısınız, sadece imza atacaksınız, sözleşmeyi kabul etmiş olmuyorsunuz..." gibi ifadelerle hileli bir şekilde sözleşmeyi imzalattırdıkları, bu hususta hakem heyetine başvuru yaptığını ancak hakem heyetince reddine karar verildiği, davalının telefonla tacizlerinden korktuğundan davalının hesabına 300,00 TL para yatırdığı, sözleşmenin hata ve hile ile kurulduğundan yatırdığı 300,00 TL'yi iade etmeleri için PTT aracılığıyla ihtarname gönderdiği, davalının kendisini arayarak kalan parayı talep ettikleri, Ortahisar İlçe THH-I Başkanlığının 17/04/2019 tarih ve 162120190002391 karar sayılı kararının icrasının tedbiren durdurulması ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalıya usulüne uygun şekilde tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.

Davalı davaya cevap vermemiştir.

İptali istenen hakem heyeti dosyası celp edilerek incelenmiştir.

Mahkememizce 13/05/2019 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilerek Ortahisar İlçe THH-I Başkanlığının 17/04/2019 tarih ve 162120190002391 karar sayılı kararının icrasının ihtayati tedbir yoluyla durdurulmasına kararı verilerek taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.

Dava Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali isteminden ibarettir.

İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Yönetmeliğinin 7. Maddesinde sözleşmenin zorunlu içeriğinin nasıl olacağı açıklanmış, 8.maddesinde de sözleşmeden cayma hakkı ve 10.madde de bu hakkın kullanımına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Sözleşmenin 7.maddesinin 1/k fıkrasında göre tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını tüketici mahkemesine veya tüketici hakem heyetine yapabileceklerine dair bilginin sözleşmede yer alması gerektiği belirtilmiştir. Yönetmeliğin 7. Maddesindeki hususlar emredici nitelikte olup mutlaka sözleşmede yer alması gerekmektedir. Dosyaya sunulan sözleşme incelendiğinde tek bir sayfadan ibaret olduğu ve sunulan sözleşmenin içeriğinde böyle bir ibareye yer verilmediği görülmüştür. Sözleşmenin başka bir nüshasının olup olmadığı ne iddia edilmiş ne de dosyaya sunulmuştur. Sunulan sözleşme bu hali ile yönetmelik hükümlerine uygun olmadığından geçersiz olup davacı 14 günlük cayma süresi ile bağlı değildir. Öte yandan yönetmeliğe göre davacının sözleşme tarihinden itibaren 14 gün içinde cayma hakkı vardır. Yönetmelik 10. Maddesine göre cayma hakkının satıcıya yöneltilmesi yeterlidir. Ancak ürünün kullanılması halinde cayma hakkı kullanılamaz. Davacı tarafından ürün kullanılmış değildir. Davacı hileli davranışlarla iradesi sakatlanarak sözleşme imzalamış  300,00TL ödeme yapmıştır. Türk Borçlar Kanunun 1.maddesinde sözleşme, tarafların iradelerini  karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur denilmekle karşılıklı irade beyanlarının sağlıklı ve doğru bilgilendirme ile verilmiş olması gerekmektedir. Borçlar kanunu 36. Maddesinde "taraflardan biri, diğerini aldatması sonucu bir sözleşme yapılmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir" ifadesi yer almaktadır.  Dava konusu uyuşmazlıkta kurulan sözleşme davacı tüketicinin iki haftalık ücretsiz kullanım hakkının kullanabileceği ve sonrasında sözleşmeyi sonlandırabileceği şeklinde davalı yetkilisinin beyanıyla kurulmuş ancak daha sonra davacının bu hakkını kullanmasına fırsat verilmeyip ücret tahsili istenmiştir. Sözleşme davacı tüketicinin iradesi hile yoluyla sakatlanarak kurulduğundan ve sahip olması gereken nitelikleri taşımadığından davacının sözleşmeyle bağlı olmadığı kanaatine varılmakla sözleşmenin iptaline ve karşılıklı edimlerin iadesine karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:

1-Davanın KABULÜ ile Ortahisar İlçe THH-I Başkanlığının 17/04/2019 tarih ve 02391 karar sayılı kararının iptaline,

2-Taraflar arasında yapılmış olan 04/01/2019 tarihli iş yeri dışında yapılan satış sözleşmesinin iptaline,

3-Taraflar arasında yapılmış olan 04/01/2019 tarihli ve 1.500,00 TL bedelli İngilizce Online Eğitime İlişkin İş Yeri Dışında Yapılan Satış Sözleşmesinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,

4-Davacının davalıya ödemiş olduğu 04/01/2019 tarihli iş yeri dışında yapılan satış sözleşmesinden kaynaklı 300,00 TL'nin davalıdan alınıp davacıya iadesine,

5-Kararın hakem heyetine gönderilmesine,

6-Karar verilen miktar üzerinden alınması gerekli 102,50 TL bakiye karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,

7-Davacının yapmış olduğu 72,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

8-Davacının yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının talep halinde davacıya iadesine,

9- Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden  bulunan AAÜT uyarınca 1.362,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,

Dair davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda 6502 Sayılı yasanın 70/5 maddesi gereğince kesin olmak üzere karar verildi.10/12/2019

Editör: Haber Merkezi