FETÖ (TCK 314) Ceza İndirimi, Arınç, Erdoğan, İstişare Kurulu ve sonrası
İkinci Yargı Paketinde yer alacak olan ceza indiriminin, FETÖ(TCK 314) suçunu kapsayıp kapsamayacağını, Bülent Arınç’ın “KHK faciadır” açıklaması ile başlayan tartışmalarla birbirine karıştırmamak gerekir.
İkinci Yargı Paketinde yer alacak olan Ceza İndirimi konusunda AKP ve MHP arasında büyük ölçüde mutabakat sağlanmış olup son rötuşlardan sonra meclise sunulması beklenmektedir.
TCK 314 (FETÖ dâhil) ile düzenlenen suçların, tasarı veya teklifte yer alacağı hususunda kesine yakın bilgiler mevcuttur.
KHK’ler üzerinde yapılmakta olan tartışmalar, kamudan ihraç edilenler ile ilgilidir, iki konu; KHK ve ceza konuları birbiri ile ilgili konular olsa da öz itibariyle farklı konulardır.
Hapis cezaları
Mahkemelerin FETÖ’dan verdiği cezalarda, yer yer adli hataların olduğu, iktidar dâhil, genel kabul görmekte olan bir sorundur. Bu genel kabul nedeniyledir ki Birinci Yargı Paketinde İstinafta kesinleşen hapis cezalarına Yargıtay(temyiz kanun yolu) açıldı.
Yargıtay 16’ıncı Ceza Dairesinin kararlarına rağmen ilk derece (Ağır Ceza) mahkemeleri ve Bölge Adliye Ceza Dairelerinin FETÖ kararlarında ciddi hatalar yapmaları ve yapmaya da devam etmeleri ayrıca ele alınıp incelenmesi gereken bir konudur.
FETÖ yargılamaları konusunda, Yargıtay’ın değerlendirmesi ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın değerlendirmeleri arasında tam bir paralellik mevcuttur.
Yargıtay 16’ıncı Ceza Dairesi, referans kararı olarak kabul edilen, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı dosyada, daire hata ve kusur ilkesi açısından yaptığı değerlendirmede;
“…FETÖ/PDY’nin, başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince böyle algılanması da toplumsal bir gerçekliktir” demektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise; “…tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet” demektedir.
Yargının ve idarenin çözmesi gereken mesele; tabanda yer alan ibadet kesimini, tepedeki ihanet şebekesinden ayırt etmektir.
İşte adli ve idari yargıda bu “ayırt etme” konusunda zaaflar yaşanmaktadır. İkinci Yargı Paketi bu “ayırt etme” zaafından kaynaklanan adaletsizlikleri kısmen giderebilir.
“KHK Faciası”
Arınç’ın “KHK Faciası” söylemine katılmamakla birlikte, Arınç’ın böylesi keskin bir ifade kullanmış olmasını; KHK’lerle oluşan adaletsizlikleri tartışmaya açmak olduğu düşünülmektedir. Nitekim Arınç bu açıklamasıyla kendi adına zemin kaybetmiş olsa da, KHK’lerin ciddi biçimde tartışmaya açılması konusunda başarılı olduğu söylenebilir.
KHK sorunun yeni bir KHK ile çözülmesi gündemdeki yerini korumaktadır.
Sonuç olarak affedilecek olan tepedeki ihanet şebekesi değil, alttaki ibadet kesimidir. Amaç; adli hataların önüne geçmek, ceza adaletini sağlamak ve toplumdaki ayrışmanın, ayırımcılığın önüne geçmektir.