İktidarın yap-işlet-devret modeli ile yaptığı ve işletmecilere gelir garantisi verdiği projeler bütçe için adeta bir kara deliğe dönüştü. Her yıl milyarlarca lira, bu projelerin garanti ödemelerine aktarılıyor. Osmangazi Köprüsü de bu projelerin en dikkat çekenlerinden.
Başkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı ve aynı zamanda geçmişte DPT'de planlama uzmanı olarak görev yapan Prof. Uğur Emek, kişisel blogunda Osmangazi Köprüsü hakkında dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Prof. Emek, köprüden garanti edilmesine rağmen gerçekleşmeyen araç geçişleri için yapılan garanti ödemelerinin yanı sıra yapılan geçişlerde de güncel fiyat ile sözleşmedeki fiyat arasındaki farkın devlet tarafından karşılandığını belirtti.
Prof. Emek, konu hakkında şu ifadeleri kullandı:
Osmangazi köprüsünün 1. Sınıf araçlar için 2020 yılı tek yönlü güncellenmiş resmi ücreti KDV dahil 117,90, hariç ise 109,17 TL’dir.
Sözleşmeye göre 2020 yılında olması gereken ücret ise 247,80 TL’dir. Bu durumda katkı payı 138,64 TL’dir. Garanti edilen 40.000 araç için her halûkarda 138 TL tutarındaki katkı payı milli bütçeden işletmeciye ödenmektedir.
Ayrıca, geçmeyen her araç için de sözleşmeye göre güncellenen araç başı toplam ücret de (247,80 TL) işletmeciye ödenmektedir.
Öte yandan “Garantiler döviz cinsinden verilmekte ve garanti edilen ücret ABD Tüm Kentsel Tüketici Fiyatları Endeksine göre güncellenmektedir” diyen Emek, yazısının devamında ise şu dikkat çeken bilgileri verdi.
Osmangazi köprüsü Gebze-İzmir otobanın bir bileşenidir. Sözleşmeye göre otoyolun toplam maliyeti sözleşme tarihindeki kurdan 6,5 milyar dolar* ve Osmangazi köprüsünün maliyeti de 1,2 milyar dolardır (projenin toplam maliyetinin % 19’udur).
Sözleşmeye göre yapım süresi 7 yıl ve işletme süresi de 15 yıl 4 aydır. Sözleşme kapsamında geçiş garantileri kesimlere göre değişmektedir. Aşağıdaki tabloda sözleşmeye göre verilen geçiş garantileri adet ve tutar bazında verilmektedir. Sözleşmeye göre 15 yıl 4 ay boyunca işletmeciye 10,4 milyar dolar tutarında gelir garantisi verildi.
Yapım maliyeti içerisinde payı % 19 olan Osmangazi köprüsünün işletmeciye verilen garantileri içerisindeki payı % 76’dır. Peki neden? Gelin bu sorunun cevabını arayalım.
Sözleşmeye göre yatırım süresinin 7 yıl olduğunu belirtmiştik. Yatırım bu süreden önce tamamlanırsa, aradaki fark işletme süresine eklenecektir. Yatırım gecikirse de aradaki fark işletme süresinden indirilecektir (ikinci seçeneğin uygulandığı bir proje duymadım).
Sözleşmeye göre Gebze-İzmir projesinde kısmi kabul yapılması mümkündür. Yatırım süresi sona ermeden tamamlanan kesim için işletmecinin gelir tahsil etmesinin önü açılacak ve bu süre toplam işletme süresine de ilave edilecektir.
Gebze-İzmir otoyolunun sözleşmesi 15/03/2013 yılında yürürlüğe girdi ve yapım işleri 15/03/2020 tarihinde tamamlandı. İşletme süresi de bu tarihte başladı ve sözleşme 15/07/2035 tarihinde sona erecektir.
Her rasyonel işletmecinin yapabileceği gibi projenin yüklenicisi maliyet içerisindeki payı %19 ve gelir içerisindeki payı da % 76 olan Osmangazi köprüsünü öncelikle tamamladı.
Köprü 01/07/2016 tarihinde işletmeye açıldı ve ana projenin işletme süresinin başlayacağı 15/03/2020 tarihine kadar geçen 1.351 gün günde; işletmeci 40.000 araç üzerinden ve ABD'deki enflasyona göre güncellenen ücretler üzerinden gelir tahsil etti.
Bir kısmı kullanıcılardan, büyük kısmı da bütçeden karşılanan bu gelirlerin toplamı ise 2 milyar 148 milyon ABD dolarıdır.
Bu tutar işletme süresi boyunca, işletmecinin köprüden sözleşme dönemi boyunca tahsil edeceği gelirin üçte birine yakındır.