Bugün itibariyle yaklaşık 70 gün süren pandemi yasakları gevşetildi. İktidar sözcüleri normalleşme sürecine girmede bir sakınca kalmadığını açıkladı. İktidar için büyük bir ‘başarıyla’ yönettiklerini düşündüğü 70 günün ekmeğini yeme süreci başladı.

Ülke medyasının yüzde 90’ı iktidarın ‘algı oluşturma’ çabasına tam destek verdi. Erdoğan, sandık kurulana dek anlatacağı öykünün malzemesini biriktirdi. Oysa gerçek çok başka, yaratılmaya çalışılan algının boyasını kazıyınca altında kocaman bir yönetim başarısızlığı, halkın yoksullaşma ve sefalete mahkum edilmesinden başka bir şey çıkmıyor.

PAKETTEN KOLONYA ÇIKTI

►18 Mart

Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Çankaya Köşkü’nde düzenlenen “Corona Virüsle Mücadele Eşgüdüm Toplantısı” yapıldı. Erdoğan ulusa sesleniş konuşmasında destek paketini açıkladı. Tam anlamıyla dağ fare doğurdu. Saray kabinesinin destek paketi Avrupa ülkeleri içinde açık ara en geride kaldı.

Bazı sektörlerde Muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primleri 6’şar ay ertelendi. Turizm sektörüne kısmen destek sağlandı. Buraya dikkat iç havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranını yüzde 18’den yüzde 1’e indirildi.

PANDEMİ BÜYÜK FIRSAT

►25 Mart

Erdoğan Ulusa Sesleniş konuşması yaptı. Konuşmasında “Türkiye olarak bu yeni döneme çok büyük avantajlarla ve güçlü bir altyapıyla giriyoruz. Aydınlık yarınlar bizi bekliyor” iddiasında bulundu. İkinci “Allah’ın lütfu” dönemi.

TURİZMCİNİN FENDİ GENCİ YENDİ

YÖK 26 Mart tarihinde yaptığı açıklamada milyonlarca gencin geleceğini ilgilendiren üniversite sınavlarının 25-26 Temmuz tarihlerine ertelendiği ilan etti. Sadece 40 gün sonra bu sefer de sınavların öne çekilerek 27-28 Haziran tarihlerinde yapılacağı duyuruldu. Bu kararın alınmasında turizm acente ve işletmelerinin etkili olması gençlerde büyük bir öfkeye neden oldu.

Birçok mecrada tepkilerini dile getiren gençler sosyal medyada üzerinden miting bile düzenlediler.

KDV İNDİRİMİNE GEREK KALMADI

►28 Mart

Başta THY olmak üzere birçok firma dış hat ucuşlarını durdurduğunu açıkladı. 18 Mart günü açıklanan destek paketinde havayolu taşımacılığında üç ay süreyle KDV oranının yüzde 1’e indirildiği müjdeleniyordu.

FIRSATTAN “10 LİRANIZ VAR MI” YA

►30 Mart

Erdoğan, salgını büyük fırsat olarak görmesinden tam beş gün sonra sosyal medyadan yardım kampanyası çağrısını paylaştı. Yurttaşlarla IBAN numarası paylaşan Erdoğan, 10 liradan az olmamak üzere kampanyaya para desteğinde bulunulmasını istedi. Erdoğan bu süreci 6 Nisan’da yaptığı konuşmada Kurtuluş Savaşı döneminde ilan edilen “Tekalifi Milliye Emirleri” ile bir tuttu.

BELEDİYELERE YASAK GELDİ

►31 Mart

Koronavirüs salgına karşı İBB ve ABB’nin ihtiyaç sahibi kesimlere ve yaşlı vatandaşlara, sağlık çalışanlarına ve hastalara yardım etmek için başlattığı bağış kampanyasında toplanan paraların bulunduğu hesaplar içişleri bakanlığı genelgesi ile bloke edildi. Bazı CHP’li belediyelerin aşevleri kapatıldı. İktidar bu kararı “devlet içinde devlet olmaz” diyerek açıklamaya çalıştı.

ŞEHİRLER KAPATILDI

►3 Nisan

Başta TTB olmak üzere aklıselim tüm kurum ve kişilerin sokağa çıkma yasağı talebini darbecilikle suçlayan Saray iktidarı, 30 büyükşehirde ve Zonguldak’ta araç giriş çıkışına kapattı.

MASKEYLE SINAVIMIZ BAŞLADI

►6 Nisan

Kabine toplantısı sonrası Erdoğan, maskelerin PTT aracılığıyla, talep eden bütün yurttaşlara ücretsiz maske dağıtımına başlandığını duyurdu. Ayrıca gerçek niyetini sonra anlayacağımız Yeşilköy Atatürk Havalimanı alanında ve Sancaktepe'de 45 gün içinde pandemi hastanesi yapılacağını açıkladı.

►10 Nisan

Daha önce eve getirileceği söylenen maskeler e-devlet üzerinden yapılan müracaatla eczaneler üzerinden sağlanacağı açıklandı.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI BAŞLADI

►10 Nisan

İçişleri Bakanlığı saat 21’de yayınladığı genelgeyle iki günlük sokağa çıkma yasağı ilan etti. Üç saatlik dilimde binlerce insan, marketlere fırınlara koştu. Alınan karar ülkede infiale yol açtı.

SOSYAL MEDYA İSTİFASI

►13 Nisan

Süleyman Soylu, Erdoğan’la görüştükten sonra gece saatlerinde sosyal medya üzerinden istifasını açıkladı. MHP liderinin de dahil olduğu trafik sonucu gece yarısından sonra Saray cephesinden istifanın kabul edilmediği açıklaması geldi. Soylu’nun istifası ve sonrasında yaşanalar bugün de kendini hissettiren parti ve ittifak içinde sarsıntıya yol açtı.

MASKE SATIŞA ÇIKARILDI

►11 Mayıs

Erdoğan kabine toplantısı sonrası alışıla gelen şekilde uzun bir konuşma yaptı. İcraatlarını anlattığı ve ardından muhalefete kızdığı konuşmanın en ilginç bölümü yine maskelerle ilgili olandı. Normalleşme çerçevesinde sunulan yenilik olarak maskeler 1 lira üst sınırla satılacaktı.

SALGIN HASTANESİNDEN SAĞLIK TURİZMİNE

►18 Mayıs

Erdoğan kabine toplantısı sonrası yaptığı konuşmada korona salgınında kullanılması için inşa edilen hastanelerin sağlık turizmi için kullanılacağını ilan etti. Özle uçakla gelecek parası bol hastalara verilecek hizmeti ballandıra ballandıra anlattı.

DİN TÜCCARLIĞI

Erdoğan'dan AİHM'e tepki Erdoğan'dan AİHM'e tepki

Salgın döneminde iyice zirve yapan bir başka konu da din tüccarlığı. Tabanlarıyla ters düşmemek için umrecileri karantinaya almak konusunda direnen, camileri kapatmada geç kalan iktidar iki ay boyunca tüm dini motifleri kullandı. Yatsı namazından sonra ölümü çağrıştıran seladan, Diyanet İşleri Başkanlığı’na verdirilen fetvalara kadar her yerde din vardı. Erdoğan’ın ramazan ayı boyunca verdiği fotoğraflar bile tek başına meseleyi özetlemeye yeter.

ÇALIŞANA ÖLÜM VE YOKSULLUK DÜŞTÜ

Erdoğan ve Cumhur ittifakı hem ülke siyasetinde hem de dışarıda duvara tosladı. Atacağı adım, inandıracağı kimse kalmadı. Beka meselesi dediği Suriye operasyonundan bile ancak sınır devriyesi çıkarabilecek gücü kaldı. Ekonomi dibe vurdu. Rezervler tüketildi. Tüm kaynaklar yandaş beslenmek için kullanıldı kullanılmaya devam ediyor.

Türkiye tarihinin en büyük ekonomik buhranına doğru adım adım ilerliyor. Milyonlar işsizlik ve açlık tehdidiyle karşı karşıya.

AKP ve Erdoğan büyük başarı diye yutturmaya çalıştığı pandemi döneminde tüm bu sorunlar katmerlenerek büyüdü. İnsan hayatı için alınması gereken her önlemde çalışanları emekçileri bir köşeye koydular. Çarklar sermaye için dönmeliydi. İnşaatlarda, fabrikalarda ölüm oranı ülke standartının üç katı oldu. On binlerce hane yardım almadan yaşayamaz durumda geldi.

Kağıt üzerinde işi var gözüken ve verilen bin lirayla geçinmeye çalışan milyonlarca insan çaresizce temmuz ayı ile birlikte işsizler kervanına katılmayı bekliyor.

UMDUKLARI GİBİ OLMADI

Turkuaz tabelada yazılanların kendilerini kurtaracağını sandılar. Oradaki rakamların ülke insanı için yeteri olacağını düşündüler. Evlere tıkılan gençler ve 65 yaş üzeri insanlar, evlerine ekmek getirmek için önlem alınmadan çalıştırılan işçiler, işini kaybeden çalışan, borçlarla boğuşan esnaf, geleceği oyun alanına dönüşen öğrenciler gerçeğin farkında. Her akşam alkışladığımız sağlık emekçilerine bile verdikleri ücret farkı sözünü yerine getiremediler. Ya da getirmediler.

Saray kabinesi pandemi sürecini ülkeyi yönettiklerinden daha kötü yönetti. Tüm gürültü patırtıya rağmen ortada gözle görünen bir başarı yok. Yani işler umdukları gibi gitmedi. Herhangi bir seçimde kendilerini kurtaracak ne bir enerji toplayabildiler ne de destekçi artırdılar. O yüzdendir ki bu kadar saldırgan ve aceleciler.

Son 80 gün içinde söyledikleri sözlere, değiştirdikleri fikirlere, yol verdikleri uygulamalara bakıldığında bu iktidarın bir gün bile ülkeyi yönetmekten aciz olduğu görülecektir.

AKP büyük bir gürültüyle çöküyor. Ülke insanın enkazın altında kalıp kalmayacağı verilen ve verilecek mücadelenin başarısına bağlı.

PANDEMİYİ FIRSATA ÇEVİRDİLER

iktidar-pandeminin-arkasina-saklaniyor-738234-1.

Salgın dönemi Saray’a birçok meselede dikensiz gül bahçesi sundu. Tartışmalı af yasası cezaevlerindeki yoğunluk bahanesiyle Meclis’ten geçirildi. Mafyalar, hırsızlar katiller salıverilirken politikacılar, aydınlar ve gazetecilerin cezaevlerinde kalması için özel düzenleme yaptılar. Doğa tahribatı alıp başını gitti. Tepkiden çekindikleri için girilemeyen birçok bölgeyi bu sayede yağmaya açtılar. Meslek odalarını hedef tahtasına koyup görev yapmalarını engellemeye çalıştılar.

MUHALEFET CENDEREDE

İktidar pandemi döneminde muhalefete baskının şiddetini iyice artırdı. HDP belediyelerine peş peşe kayyumlar atanırken CHP’li belediyeler soruşturma yağmuruna tutuldu. Tehditler şantajlar rutin hale geldi.

Gazeteler ve gazetecileri olağan şüpheli durumunda. İktidarı rahatsız eden her haber pandemi ile mücadele kapsamında değerlendirilmeye başladı. Soruşturmalar, gözaltılar ve tutuklamalar devam etti.

İktidar sosyalistler ve Kürtlere uyguladığı baskıyı CHP’ye doğru genişletti. Sosyal medya paylaşımından tutuklama çıkardı. Artık tutuklanması gereken kişiyle ilgili işaret doğrudan Saray’dan gelmeye başladı.

Kaynak: https://www.birgun.net/haber/iktidar-pandeminin-arkasina-saklaniyor-302887

Editör: Haber Merkezi