Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheliler L.K. ve İ.B.'nin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında görevli savcı oldukları ve 8 Mart 2019’da HSK tarafından görevlerinden uzaklaştırıldıkları belirtildi.
İddianamede, şüpheli L.K. ile İ.B.’nin mesleğin şeref ve onurunu bozan, mesleğe olan genel saygı ve güveni gideren nitelikte davranışta bulundukları öne sürüldü.
Görevinden uzaklaştırılan şüpheli L.K.'nin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunun dosyasının şüphelileri olan M.A. ve A.K. ile yakın irtibatlı olduğu iddia edildi. Bu şahıslarla birçok soruşturma dosyası hakkında görüşme ve yazışma yaptığı, bilgi alışverişinde bulunduğu da ileri sürüldü. L.K.'nın bu kişilerin bilgi taleplerini karşıladığı, edindiği bilgileri paylaşarak, çevrelerindeki şahısların güvenini kazanmaları ve maddi menfaat elde etmelerine yardımcı olduğu öne sürüldü. L.K.'nin ayrıca şüpheli M.A. aracılığıyla iş takibi yaptığı da ifade edildi.
L.K.’nin şüpheliler M.A. ve A.K. ile makam odasında görüştüğü, görevli olmadığı soruşturmalar hakkında sorgulama yaptığı da belirtildi. L.K.'nın, şüphelilerle whatsapp yazışmalarının bulunduğu, aldığı bilgileri bu kişilere aktardığı, maddi menfaat temin etmeye çalışmalarına yardım ettiği değerlendirilmesi yapıldı.
İddianamede şüpheli olan savcı L.K.'nin, İsviçre’de şirketi olan ve Türkiye’de yatırım yapmak için gelen bir kişinin FETÖ suçlaması ile ilgili soruşturmasının durumunu yine görevli olmadığı halde ricayla UYAP sisteminden sorgulattığı, dosyanın işlemlerinin hızlandırılması için soruşturma savcısına tavassutta bulunduğu öne sürüldü.
Bir avukat, şirket başkanı ve ortağıyla bir restoranda buluşan şüpheli savcı L.K.'nin, bu kişilerle arkadaşını istihbaratçı diye tanıştırdığı, çekleri icraya verilen şirket başkanının şikayet dilekçesinin nöbetçi olduğu güne verilirse kendisine düşüceğini söylediği, örgüt kapsamında diğer şahısları şüpheli yapacağı anlaşmasına vardığı bilgileri iddianamede yer aldı.
İddianamede şüpheli savcı L.K.'nin işi halledeceğini taahhüt ettikten sonra şirket sahipleriyle işin tamamlanması karşılığında, önden 100 bin dolar, şahısları gözaltına aldırdıktan sonra ise 900 bin dolar olmak üzere bir milyon dolar maddi menfaat elde etmek konusunda anlaştığı öne sürüldü.
MAKAM ODASINDA PARAYI ALDIĞI İDDİASI
İddianamede şüphelinin diğerlerine istihbaratçı olarak tanıttığı kişiden nöbetçi olduğu tarihte adliyede 7. kattaki odasında 60 bin dolar ile "kalan 540 bin dolar" yazılı bir not kağıdı aldığı tespitlerine de yer verildi.
L.K.'nin ifadesinde, M.A.'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının bir soruşturmasında tutuklandığında kendisinden para istediğini, bu kişiye para vermemesi nedeniyle bu olayları tamamen uydurduğu, soruşturmayla ilgili işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu öne sürdü. L.K.'nin, şüpheli kişilerin kendisinden ya da başkalarından çıkar sağladıklarını bilmediğini, sorgulamaların ön bürodan dahi öğrenilebileceğini, mesajların menfaat temini ya da iş takibi amacıyla olmadığını, bir arkadaşı tarafından kendisine iletilen durumu sorulan konular olduğunu iddia ettiği belirtildi. Bir davanın davacısı olan M.Ö.'den gelen paranın ise kendisine burs şeklinde gençlere yardım etmek için peyderpey gönderildiğini iddia eden L.K.'nin bu amaçla para sarf ettiğini söylediği kaydedildi.
Öte yandan M.A.'nın beyanında geçen rüşvete konu paranın adı geçen cumhuriyet savcısına teslim edildiğine ilişkin anlatımların dosya içeriği ve kamera kayıtlarıyla uyumlu olduğu da iddianame yer aldı.
İddianamede diğer şüpheli İ.B.'nin de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunun bir dosyasında şüpheli olan F.T. ile yakın ilişki içerisinde olduğu, bir dosyada "kovuşturmaya yer olmadığına dair karar" alınması karşılığında dosya şüphelisinden aracıyla 100 bin dolar menfaat temin ettiği, başka bir şüpheli O.S. ile de 200 bin lira menfaat sağlamak için anlaştıkları, diğer şüphelilerden de menfaat temin etmek üzere girişimde bulunduğu anlatıldı.
PARA KARŞILIĞI ŞÜPHELİLER LEHİNE İŞLEM İDDİASI
Şüpheli savcı İ.B.'nin görevi olmayan bir soruşturmanın başsavcı vekili onayı yapılmadan "kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın" örneğini dosya şüphelilerinden F.T. ile paylaştığı, görevi olmayan dosyaları sorgulattığı değerlendirilmesinde bulunuldu.
İddianamede, şüpheli İ.B.’nin, İstanbul Adliyesine gelecek yabancı heyetin karşılanması konusunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan tarafından hazırlanan ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Hasan Yılmaz tarafından iletilen mesajı şüpheli F.T’ye gönderdiği öne sürüldü.
Görevi olmayan bir soruşturmayla ilgili İ.B.'nin, dosya şüphelilerinin yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi karşılığında aracılarla 250 bin lira menfaat temini için anlaştığı, 50 bin lira maddi menfaat karşılığı dosyada adı geçenler lehine işlem yaptığı da iddianamede anlatıldı.
İddianamede, şüpheli İ.B.'nin ifadesinde, başkasından ele geçirilen yazışmalardan dolayı kendisine isnatta bulunulmasının hakkaniyet ve temel hukuk ilkelerine bağdaşmadığı, konuya ilişkin şüphelilerin Umre'ye gidecekleri için pasaportlarındaki tahditlerinin kaldırılmasını talep ettiklerini, adliye içerisinden ve dışarıdan bu kişilerin mağduriyetlerinin birkaç yerden kendisine ulaşınca ifadelerinin bir an önce alınmasında özen göstererek, yakınmalarının önüne geçmeye çalıştığını söylediği kaydedildi.
Şüpheli İ.B.'nin ifadesinde, kendisine yöneltilen suçlamaların yersiz olduğunu, adliyedeki heyetin karşılanması konusunda iletilen mesajı savcı arkadaşları ile paylaşmış olabileceğini, ancak bu mesajı başka kimse ile paylaşmadığını söylediği de öne sürüldü.
İddianamede, şüpheli İ.B.'nin, F.T. ile beşeri münasebet geliştirirken gereken dikkat ve özeni göstermeyerek hataya düştüğünü kabul ettiğini, ancak soruşturma maddelerinde yazılı bulunan iddiaların hiçbirisinin gerçeği yansıtmadığını savunduğuna yer verildi.
Yapılan değerlendirmelerde, şüpheli L.K'nin görevli olmadığı bir takım evrakta UYAP sorgulamalarından elde ettiği bilgileri A.K.'ye ileterek "görevi kötüye kullanma" suçunu işlediği, değişik zamanlarda gerçekleştirdiği eylemler nedeniyle bu suçu zincirleme biçimde işlediği, eylemlerinde ayrıca "kamu görevlisinin nüfuz ticareti" suçunu da işlediği belirtildi. Şüphelinin M.A. vasıtasıyla iş takibi yaparak haksız menfaat temin etme girişiminde bulunmasıyla zincirleme şekilde bu suçu gerçekleştirdiği kaydedildi.
Diğer şüpheli İ.B.'nin de görevinin gereklerine aykırı hareket ederek irtibatlı olduğu F.T.'nin bilgi talebini karşılayarak bu kişilerin çevrelerinde olanların güvenini kazanıp maddi menfaat elde etmelerine yardımcı olduğu tespitine yer verildi.
Şüpheli İ.B.'nin değişik zamanlarda gerçekleştirdiği eylemleriyle "görevi kötüye kullanma" suçunu zincirleme biçimde işlediği belirtildi.
SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL İDDİASI
İddianamede, onay aşamasında olan dosyayı F.T. ile paylaşan şüpheli İ.B.'nin soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği, başsavcılık tarafından atılan mesajı samimi arkadaşı F.T.'ye göndererek gizli kalması gereken bilgiyi ifşa ettiği anlatıldı. F.T’nin de bu mesajı nüfuz ticareti, rüşvet ve nitelikli dolandırıcılık olaylarında fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği ileri sürülen A.K.'ya gönderdiği, böylelikle cumhuriyet savcısı olan şüpheli İ.B. ile samimiyetinin derecesini göstererek güç devşirdiği ve güven sağladığı öne sürüldü.
Şüpheli İ.B.'nin görevi sebebiyle kendisine bildirilen ve gizli kalması gereken belgeyi ifşa ederek "göreve ilişkin sırrın açıklanması" suçunu işlediği değerlendirilmesine yer verilen iddianamede, görevli olduğu soruşturmaya ilişkin bilgileri sıkı irtibat içerisinde bulunduğu F.T.'ye aktararak "soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek" suçunu da işlediği belirtildi.
İddianamede, şüpheli L.K. hakkında "rüşvet", "görevi kötüye kullanma" ve "nüfuz ticareti" suçlarından 8 yıl 10 aydan 27 yıl 6 aya kadar, şüpheli İ.B.'nin de "rüşvet", "görevi kötüye kullanmak", "göreve ilişkin sırrın açıklaması" ve "gizililiğin ihlali" suçlarından 7 yıl 10 aydan 28 yıl 6 aya kadar hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.
Son soruşturmanın açılması kararı için Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianame, kabul edilmesi halinde birinci sınıf savcı olan şüphelilerin yargılamaları Yargıtay’da yapılacak.
Kaynak Cumhuriyet