Dava Konusu Kural

Dava konusu kuralda, 5018 sayılı Kanun’a ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan idarelerin 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nda verilen ödenek tutarlarını aşan harcamaları için tamamlayıcı ödenek verilmesi öngörülmektedir.

Başvuru Gerekçesi

Dava dilekçesinde özetle; kesin hesap kanunlarında yalnızca bütçenin uygulama sonuçlarına ilişkin bilgi ve açıklamalara yer verilebileceği, 5018 sayılı Kanun hükümlerinin 2018 yılı için uygulanamaz hâle getirildiği, harcamanın yapıldığı yıldan sonra kesin hesap kanunu ile ödenek verilmesi suretiyle yasama organının kamu harcamalarının çeşit ve miktarı ile kaynağını önceden belirleme ve onaylama yetkisini ifade eden bütçe hakkının ortadan kaldırıldığı belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa’nın 161. maddesi gereğince kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki kamu idare ve kurumlarının harcamaları önceden izin verilen yıllık bütçe kanunlarıyla yapılmalıdır. Öte yandan kesin hesap kanunlarını diğer kanunlardan ayrı tutan düzenlemeler gözetildiğinde kesin hesap kanunlarının konusunun bütçe kanunlarında yer alan ödeneklerin uygulanmasını göstermekle sınırlı olduğu, kanunlarla ve bütçe kanunuyla düzenlenmesi gereken bir konunun kesin hesap kanunlarıyla düzenlenemeyeceği, herhangi bir kanunda yer alan hükümlerin değiştirilemeyeceği ve kaldırılamayacağı açıktır.

Dava konusu kuralla cari yıldan sonra kamu idarelerine harcama yetkisi verilmektedir. Bu durum, kamu harcamalarının önceden izin alınarak yıllık bütçelerle yapılması ilkesine ve bütçe hakkına aykırılık oluşturmaktadır. Nitekim bütçe ile verilen ödenekler, harcama yapılabilecek tutarları gösterdiğinden kural ile Meclisin bütçe hakkı ihlal edilerek yapılan yetkisiz harcamalar kesin hesap kanunu ile kabul edilmektedir.

Anayasa’nın 161. maddesinde bütçe kanunları ile kesin hesap kanunlarına farklı amaçlar yüklenmiştir. Bütçelerle verilen harcama yetkisi, kesin hesap kanunlarıyla kontrol edilerek idare ve kurumların yaptıkları harcamalar denetlenecektir. Yasama organının kamu harcamalarının çeşit ve miktarı ile kaynağını önceden belirleme ve onaylama yetkisi bütçe hakkının bir gereğidir. Bu itibarla kesin hesap kanunları ile harcama yetkisi verilmesi, anılan maddeye aykırılık oluşturmakta ve bütçe hakkı ile bağdaşmamaktadır. Ayrıca bütçe hakkı münhasır bir kamu yetkisini ifade etmekte olup bu hakkın bir gereği olan önceden izin şartı ise bireylere tanınan hak ve özgürlüklerden farklı olarak feragat edilebilir nitelikte bir yetki değildir.

Öte yandan 5018 sayılı Kanun’da ödeneklerin yetersiz olması durumunda ek bütçe yapılması, yeterli ödeneği bulunmayan işler için yüklenmeye girişilemeyeceği, bütçede öngörülen ödenekler kadar harcama yapılabileceği, kesin hesap kanununun muhasebe kayıtlarını esas alarak merkezî yönetim bütçe kanununun uygulama sonuçlarını göstereceği ve ödenek üstü harcama yapan harcama yetkililerine ilişkin yaptırımlar düzenlenmiştir. Ödeneklerin yeterli olmaması durumunda; 5018 sayılı Kanun gereğince harcama yapılmaması, zorunluluk durumunda ek bütçe yapılması ve kesin hesap kanununun yalnızca bütçenin uygulama sonuçlarını göstermesi gerekirken dava konusu kuralla tamamlayıcı ödenek verilmesi 5018 sayılı Kanun’un bazı maddelerini 2018 yılı yönünden uygulanamaz hâle getirmektedir. Bu değerlendirmeler ışığında kesin hesap kanunuyla, tamamlayıcı ödenek verilmesinin Anayasa’nın 161. maddesinde yer alan bütçe hakkıyla bağdaşmadığı sonucuna varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.

Konkordato Sürecinde Borçlunun Bazı İşlemlerine İzin Verilmesini Alacaklıların Muvafakatine Bağlayan Kuralın Anayasa’ya Konkordato Sürecinde Borçlunun Bazı İşlemlerine İzin Verilmesini Alacaklıların Muvafakatine Bağlayan Kuralın Anayasa’ya

https://www.anayasa.gov.tr/

Editör: Haber Merkezi