CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Deutsche Welle Türkçe'nin YouTube kanalındaki canlı yayınında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.

İtalyan ressam Gentile Bellini'nin orijinal Fatih Sultan Mehmet tablosunun, Londra'daki müzayede İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınmasına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, mutluluğunu dile getirdi.

Nerede sergileneceğini İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na sorduğunu ve "tablonun özel olarak korunmaya alınması gerektiğini" söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Paris'teki Louvre Müzesi'nde Mona Lisa tablosu var, bu tablo diğerlerine göre daha farklı şekilde korunuyor. Benzer bir korumanın yapılmasını istedim. Tabii benzer korumayı yapacağını Ekrem Bey ifade etti. Nerede sergileneceğiyle ilgili de açıklama yaptı ama ben o konuya fazla girmiş olmayayım. Eminim Sayın Başkan, kendi kurmaylarıyla da görüşecek, tablonun nerede sergilenmesi gerektiği konusunda bir karara varacaklar, ondan sonra sergilenecek." diye konuştu.

Yapılan popülerlik araştırmalarında Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu isimlerinin öne çıktığı belirtilerek, "Bu kadar popüler olmaları sizi rahatsız ediyor mu?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Tam tersine." yanıtını verdi.

"HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADILAR"

İstanbul'daki 5-6 bin yeni taksi plakası ile ilgili Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararı hatırlatılarak, CHP'li belediyelerin hizmetlerinin engellenip engellenmediği yönündeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, CHP'nin Ankara ve İstanbul'un da aralarında bulunduğu 11 büyükşehirde belediye başkanlığını kazanmasının iktidar cephesinde büyük bir hayal kırıklığı yarattığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Belediye başkanlarımızın bulunduğu bölgeleri yönetemeyecekleri şeklindeki bir algıyı beslemek istediler. Burada da büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Şimdi yasalarla, özel düzenlemelerle Erdoğan ve ekibi 'Acaba CHP'li belediyeleri başarısız konuma getirebilir miyim' diye özel bir arayış içerisinde." ifadesini kullandı.

Belediye başkanlarından, "engellendik, mahvolduk" diye bir tablo çizmemelerini istediğini aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarına karşılarına hangi engel çıkarılırsa çıkarılırsın hedeflerine ulaşma talimatı verdiğini bildirdi.

İmamoğlu'nun "İstanbul'da 5 bin plakaya ihtiyaç var" dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "5 bin kişiye istihdam yaratmak kötü bir şey mi?" diye sordu.

Taksi projesinin, bakıldığı zaman halktan yana, İstanbulludan yana, işsizden yana bir politika olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "UKOME'yi değiştirdiler, sayıyı değiştirdiler, orada iktidardan yana olanların sayısını artırdılar, engel çıkarmaya çalışıyorlar, biz bu engelleri aşacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar, Ekrem Bey de diğer bütün belediye başkanlarımız da halka hizmet için ellerinden gelen çabayı gösterecekler." açıklamasını yaptı.

Yerel yönetimlerde 1 yıllık sürenin dolduğu anımsatılarak, "Bu 1 yılda CHP yerel yönetimlerde bir şey değiştirebildi mi?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, yerel yönetimlerde çok şeyin değiştiğini, bütün belediye başkanlarının harcamalarının hesabını şeffaf şekilde verdiklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu’nu tehdit eden Çakıcı’nın savcılıktaki ifadesi ortaya çıktı Kılıçdaroğlu’nu tehdit eden Çakıcı’nın savcılıktaki ifadesi ortaya çıktı

"Kaynak yetersiz" diye hiçbir belediye başkanının şikayet etmediğine ve var olan kaynakları en verimli şekilde kullandıklarına işaret eden Kılıçdaroğlu, "Bu süreçte pek çok şey yıkıldı. Fatih Sultan Mehmet'in tablosunun İstanbul'a gelmiş olması ve bu tabloyu getirenin CHP'li belediye başkanı olması başlı başına bana göre güzel bir olaydır." değerlendirmesini yaptı.

DANIŞTAYA TEPKİ

Kılıçdaroğlu, seçimlerden önce "CHP'li belediyeler gelirse sosyal yardımlar kesilecek." diye kara propaganda yapıldığını ancak halkın sağduyusunun güçlü geldiğini söyledi.

Yeni tip koronavirüs (COVID-19) sürecinde bütün engellemelere rağmen belediye başkanlarının toplumun her kesimine yardım götürdüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, belediyelerin yardım toplamasının ise iktidar tarafından engellendiğini kaydetti.

Danıştayın da iktidardan yana karar verdiğini belirten ve bu karara tepki gösteren Kemal Kılıçdaroğlu, "Ne yaparlarsa yapsınlar, bütün ezberleri bozduk, bozmaya da devam edeceğiz." dedi.

"CHP'nin kendine güveninde bir değişiklik oldu mu?" şeklindeki soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, vatandaşlar mutluysa kendilerinin de mutlu olduğunu bildirdi.

Belediye başkanlarının çalışmalarına ilişkin değerlendirmeler yaptıklarını da aktaran CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bütün belediye başkanlarımızda başarı yüzde 50'nin üzerinde. Bu beni çok mutlu ediyor. Yüzde 60'a yaklaşan belediye başkanlarımız var. Bütün engellemelere rağmen başarılı belediye başkanlarımız." ifadesini kullandı.

İMAMOĞLU VE YAVAŞ İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME

Yapılan popülerlik araştırmalarında Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu isimlerinin öne çıktığı belirtilerek, "Bu kadar popüler olmaları sizi rahatsız ediyor mu?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Tam tersine." yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, bu iki isim 2023'te daha farklı bir göreve aday olma ihtimaline yönelik soru üzerine, "Bunu düşünmek kadar yanlış bir şey yok. Onlar şu anda belediye başkanı. Onların başarılı olması, onların yapılan anketlerde çok üstlerde çıkması, gönül ister ki cumhurbaşkanının da çok üstünde olsunlar, beni mutlu ediyor. Çünkü verdiğimiz mücadelenin artılarını görüyoruz. Aldığımız kararların ne kadar doğru olduğunu görüyoruz." şeklinde konuştu.

Belediye başkanlarının başarılarını görmenin kendisini son derece mutlu ettiğini tekrarlayan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Onun dışında belediye başkanlarımız ileride çok daha iyi yere gelirler. Gelsinler tabii. Bütün başarılar elbette ki ödüllendirilmeli ama şu anda ben bütün belediye başkanlarımın kendi bulundukları kente yoğunlaşmalarını, orada var olan sorunları çözmelerini, çok ciddi sorunlar var, azalan kaynakları en verimli şekilde kullanarak bu sorunları çözmeyi kafalarına koysunlar, bu çerçevede çalışsınlar. Şu anda yoğunlaşacakları tek şey var; Ekrem Bey İstanbul'a, Mansur Bey Ankara'ya, diğer belediye başkanlarımız bulundukları alanlarda kentlere yoğunlaşsınlar... İstanbul'un ve Ankara'nın kendine göre özelliği var. Ankara, Cumhuriyet'in başkentidir. Cumhuriyet'e yakışır bir başkent olmak zorundadır. Biliyorsunuz burada önceki belediye başkanıyla ilgili olarak Ankara'nın parsel parsel nasıl satıldığı ifade edilmişti, şimdi Mansur Bey Ankara'yı toparlıyor. Ankara'yı aynı zamanda bir kültür başkenti yapacak. İstanbul da aynı şekilde..."

İstanbul'da CHP'nin seçimi kazanmanın yıl dönümünde CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun cezasının onanması hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, İstanbul'da elde edilen başarıda parti örgütünün rolünün büyük önem kazandığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bir başarı varsa ortak mücadeleyle kazanılmıştır. Canan Hanım gerçekten de günün 24 saati çalışan, emek harcayan, insanlarla samimi ilişki kuran bir arkadaşımız. İstanbul'daki başarının arkasındaki aktörlerden birisi de Canan Hanım'dı. Şimdi 'Acaba bunu nasıl pasifize edebiliriz, yok edebiliriz?' diye özel bir arayışa girdiler, ağır cezalar verdiler. Sanıyorlar ki CHP ve Canan Hanım geri adım atacak. Bunların hiçbirisi bizim için değer taşımaz. Bizim için değerli olan şey halka verdiğimiz hizmettir. Vesayet altındaki bir yargının alacağı karar bizim için yok hükmündedir.

Onlar kararı uygulayabilirler, hapse de atabilirler, bunların hiçbir önemi yoktur. Çünkü biz inandığımız yolda mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu mücadelede bazıları bedel ödeyecektir. Ben daha önce yaptığım açıklamalarda 'Bu ülkede demokrasi yolunda bir bedel ödenecekse öncelikle CHP'liler bu bedeli ödeyecek.' demiştim. Bunlar bizi yıldıramaz."

"İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener katıldığı bir programda, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan bir daha o göreve seçilemeyecek.' dedi, sizin kanaatiniz nedir?" yönündeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, kendisinin de aynı kanaatte olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'nin nereye gittiği belli. Rejim değişti malum, demokrasisi, yargısı, yürütme organı vesayet altında olan hatta parlamentosu vesayet altında olan ülkede yaşıyoruz. 20 Temmuz'dan sonra bir sivil darbe oldu. Tek adam vesayet rejimi var. Vesayet rejiminin başladığı 2018'de dolar 4 lirayken şimdi 6 liraya çıktı. Çeyrek altın 328 lirayken 661 liraya çıktı. Köprü geçiş ücretleri yüzde 179 oranında arttı. Bu vesayet süreci yönetiminde 2 milyon 281 bin kişi işinden oldu. Milli gelirimiz 100 milyar dolar düştü. Dünya ekonomisinde 17'nci sıradaydık, şimdi 19'uncu sıraya geriledik. Bu tablo ortadayken ve bu tablo doğrudan doğruya mutfağa yansımışken Erdoğan'ın gidici olması için özel bir çaba harcamaya gerek yok. Çünkü, kendi sonunu kendisi hazırlayan bir lider konumunda."

Kaynak: https://www.birgun.net/haber/kilicdaroglu-erdogan-kendi-sonunu-kendi-hazirliyor-306108

Editör: Haber Merkezi