TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, TBMM’de düzenlediği basın toplantısıyla gündemi değerlendirdi. Milletvekili Yayman, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin sözlerinin tarihsel önemde olduğunun altını çizdi.ANKARA (İGFA) - AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile geçen hafta görüşme gerçekleştirdiğini belirterek, sürecin adının terörsüz Türkiye ve Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır bir 100 yıllık kardeşlik, bin yıllık kardeşlik projesi olduğunun altını çizdi.

TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, bundan sonra artık adım atma sırası DEM Parti'de ve İmralı'da olduğunu kaydetti. 

"İmralı, tarihsel olarak şöyle bir ikilemle karşı karşıyadır" diyen Yayman, "Türklerle Kürtlerin bin yıllık kardeşliğini zehirleyen bir dünyanın en büyük terör örgütünün lideri olarak mı anılmak ve tarihe geçmek ya da Türklerle Kürtlerin kardeşliğini canı pahasına savunarak ve bu meselede tarihsel sorumluluğunu yerine getirmek suretiyle mi tarihe geçecektir?" ifadesini kullandı.

"BU MESELE ANAYASA YAPMA SÜRECİYLE İLİŞKİLİ DEĞİL''

"Bu meseleyi gündelik siyasete kurban etmek isteyen birtakım yorumlar vardır. Yorumları herkes yapabilir fakat şunu söylemek lazım" diyen Yayman, "Bu mesele ne bir yeni anayasa yapma süreciyle ilişkilidir ne sayın Cumhurbaşkanımızın bir kez daha aday olma süreciyle ilişkili değildir. Çünkü zaten daha önce 2004 yılında Cumhurbaşkanımız ‘Bir sorun varsa bu Kürt sorunudur. Benim meselemdir’ şeklindeki yaklaşımını yaptığımda Cumhurbaşkanlığı meselesi yoktu. 2009 yılında Polis Akademisi'nde başlayan demokratik açılım sürecinde yine Sayın Cumhurbaşkanımızın cumhurbaşkanlığı hesabı ve yaklaşımı bulunmamaktaydı. 2013 yılında milli birlik kardeşlik ve çözüm sürecinde yine bir gündelik siyaset hesabı bulunmamaktaydı. Bu mesele siyaset üstü bir meseledir. Bugün iktidarıyla, muhalefetiyle bu meselenin çözümü noktasındaki bir anlayış birliği her ne kadar yöntemler konusunda farklılaşmalar olsa da AK Parti'den CHP’ye, MHP’ye ve diğer Meclis’te grubu bulunan partilerin bu meseledeki pozitif yaklaşımını ben sürecin başlangıcı bakımından çok olumlu buluyorum" diye konuştu.

Cumhur İttifakı olarak Türkiye'de siyaset kurumu demokrasiden taraf olan ve terörsüz bir siyaseti arzu edenlerin tavrının net olduğunu ifade eden Yayman, "DEM’in PKK'yla arasına mesafe koyması ve PKK terör örgütünün silah bırakarak hevesinden vazgeçmesidir. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde biz bunu net olarak göreceğiz. Artık söz sırası adım atma sırası DEM’dedir ve DEM üzerine düşen tarihsel sorumluluğunun farkındadır." dedi.

Düzce'de bir kadın evinde ölü bulundu Düzce'de bir kadın evinde ölü bulundu

"BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMALARI TARİHİ NİTELİKTE''

Yayman konuşmasında şunları kaydetti:

"Bu mesele bir Kürt sorununu çözmek meselesi değildir. Bu mesele Türkiye'nin demokrasisisin kapasitesini artırma meselesidir. Bu mesele Türkiye'nin sorun çözme yeteneğini artırma meselesidir. Bu mesele Türkiye'nin demokrasi açığını kapatma meselesidir. PKK terör örgütü 1978 yılında kurulmuştur. Dünyanın en büyük terör örgütüdür ve 50 yıldır dağdadır. Artık dağda kalması için hiçbir sebep yoktur. Çünkü 1990 yılında kurulan HEP daha sonra DEP, o günkü şartlarda 1990’lı yıllarda dile getirdikleri taleplerin tamamı gerçekleşmiştir. Bugün 24 saat yayın yapan bir Kürtçe radyo televizyon yayını vardı. Kürt Enstitüsü kurulmuştur. Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri vardır. Kürtçe seçmeli ders olarak okutulmaktadır. Yine aynı biçimde Türkiye'de OHAL uygulamaları son bulmuştur. Bölge Valiliği ortadan kaldırılmıştır.

Artık bir Kürt sorunu yoktur. Bir terör sorunu vardır ve terörün sonlandırılması Türkiye için varoluşsal bir meseledir ve bin yıllık kardeşliğimize yakışan da budur. Türklerle Kürtler arasına örülmek istenen terör duvarını ortadan kaldırmamız lazım. Bu kardeşliğin, birliği, beraberliği ortaya koymamız lazım. Geçmişteki tecrübelerden ders çıkartarak, yeni dönemde, daha serinkanlı, daha ayakları yere basan, daha gerçekçi, daha realist bir sürecin yönetilmesi, sürecin kendisi kadar değerlidir"

Kaynak: igf