Öğrenci evleri tartışmaları sürerken ilk ceza haberi Manisa'dan geldi. Aynı evde bulunan üçü kız beş öğrenciye 88 lira para cezası kesildi.
Manisa’da Yarhasanlar Mahallesi’nde oturan ve Manisa Üniversitesi’nde okuyan 3 kız öğrencinin kaldığı eve önceki gece 01.30 sularında 6 polis ansızın baskın yaptı. Evde misafir olan iki erkek arkadaşlarıyla birlikte oturan öğrencilere polis “Kaç kişi kalıyorsunuz?”, “Kızlı-erkekli mi oturuyorsunuz?” diye sordu. Polisler, beş öğrenciye de ayrı ayrı 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun ‘Çevreyi rahatsız etmek’ maddesinden 88 lira para cezası kesti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın Kızılcahamam’daki toplantıda “Denizli ilinde şahit olduk. Yurtların yetersizliği beraberinde çeşitli sıkıntılar doğuruyor. Üniversite öğrencisi genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor” sözleriyle ‘öğrenci evi’ ve bu evlere yönelik denetim tartışmaları başlamıştı. Tartışma ve tepkiler sürerken ‘kızlı erkekli eve ilk ceza haberi’ Manisa’dan geldi.
Delil 155 ihbarı
Radikal'den Hazal Polat'ın haberine göre, Manisa Üniversitesi’nde okuyan Eda Sarıoğlu, Filiz Teke ve Raziye Köse’nin oturduğu evin kapısı önceki gece 01.30’da 6 polis tarafından çalındı. Kapıyı açan öğrenciler ne olduğunu anlamadan polisin ‘Kaç kişi kalıyorsunuz, öğrenci evi mi, üç kız iki erkek mi yaşıyorsunuz?’ sorularına maruz kaldı. Öğrenciler polisin sorularını cevaplarken sık sık da “Doğru cevap” diye uyarıldılar. Polis soruların ardından “Hakkınızda şikâyet var, gürültü yapıyorsunuz” dedi. Öğrenciler sadece sohbet ettiklerini, müzik açmadıklarını söyledi. Öğrenciler “Bu saatte apartman içinde siz daha fazla gürültü yaptınız, içeriye girin” diye itiraz etti. Polis beş öğrenciye de ayrı ayrı 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca yani ‘Çevreyi rahatsız etmek’ gerekçesiyle 88 lira para cezası kesti. Delil olarak da 155 ihbarı gösterildi.
O gece evde olan öğrencilerden Rasim Ekmekçioğlu şunları anlattı: ‘‘Önce polis telsizi sesi duyduk. Daha sonra polisler bizim kapımızı çaldılar. Karşımızda 6 polis vardı. Kimliklerimizi istediler. Kaç kişi yaşadığımızı ve kız erkek beraber yaşayıp yaşamadığımızı sordular. ‘Niye bunları soruyorsunuz?’ dediğimde polis ‘Çok gürültü yapıyorsunuz, sesinizi sokağın başından duyduk. Komşularınız rahatsız olmuş’ dedi. Kimliklerimizi aldılar. Ceza yazacaklarını söylediler. Gürültü yapmıyorduk. Ceza yazmak için geldikleri çok belliydi. Gürültü yapıyor olsak bile evde kaç kişi yaşadığımızı veya kız-erkek yaşayıp yaşamadığımızı niye sorguladılar? Ve bizden dürüst bir cevap beklediklerini ayrıca eklediler. ‘Ceza yazmak zorunda mısınız?’ dediğimde bir polis bana ‘Yapacak bir şey yok, bundan sonra siz dikkat edin’ dedi.”
Üçe iki yaz!
Evde yaşayan öğrencilerden Eda Sarıoğlu ise şöyle konuştu: ‘‘İki polis aracı kapımızın önüne geldi. Büyük bir suç işlemiş gibi hissettirdiler bize. O saatte kapımıza polisler gelince çok korktuk. Kimlikleri verince de polisin biri diğerine ‘ üçe iki yaz’ dedi. Gürültü için geldilerse, üç kız iki erkek olmamızdan onlara ne? Polis isterse her gece gelip gürültü cezası mı kesecek. Bu cezanın altında Başbakan’ın konuşmasından sonra farklı anlamlar arıyorum ben. Arkadaşlarımız artık rahatça evimize gidip gelemeyecek.”