PANDEMİ DÖNEMİNDE ALINAN KARARLARIN UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNU ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ,

Bilindiği üzere, Çinin ilk olarak Wuhan eyaletinde Covid-19 vakası görüldükten sonra, COVİD-19 tüm dünyaya yayılmış ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilmiştir. Buna istinaden, tüm ülkeler gibi Türkiye de salgının yayılmasını önlemek için ek tedbirlere başvurmuştur. Tüm bu ek tedbirler, İl İdaresi Kanunu ve 1930 tarihli Umumi Hıfzıssıhha Kanunu çerçevesince alınmaktadır. Şöyle ki;

1593 sayılı UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNU 23,24. maddeleri uyarınca, her il ve her ilçede Umumi Hıfzıssıhha Kurullarının toplanacağı belirtilmiştir.

UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNUN 27. Maddesi,Umumi hıfzıssıhha meclisleri mahallin sıhhi ahvalini daima nazarı dikkat önünde bulundurarak şehir ve kasaba ve köyler sıhhi vaziyetinin ıslahına ve mevcut mahzurların izalesine yarayan tedbirleri alırlarşeklinde ki hükümle,  işbu kurulların salgın hastalığın yayılmasını önlemek için gerekli tüm tedbirleri alabileceği belirtilmiştir. Hatta maddenin devamında , “sari ve salgın hastalıklar hakkında istihbaratı tanzim, sari ve içtimai hastalıklardan korunmak çareleri ve sıhhi hayatın faideleri hakkında halkı tenvir ve bir sari hastalık zuhurunda hastalığın izalesi için alınan tedbirlerin ifasına   eylerler” şeklinde ki ifadeyle de salgın hastalık çıkmadan da gerekli tüm tedbirlerin yine bu madde kapsamında alınabilmesinin mümkün ve  hukuka uygun olduğu açıkça belirtilmiştir.

UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNUN 57. maddesi uyarınca,  “Kolera, veba (Bübon veya zatürree şekli), lekeli humma, karahumma (hummayi tiroidi) daimi surette basil çıkaran mikrop hamilleri dahi - paratifoit humması veya her nevi gıda maddeleri tesemmümatı, çiçek, difteri (Kuşpalazı) - bütün tevkiatı dahi sari beyin humması (İltihabı sahayai dimağii şevkii müstevli), uyku hastalığı (İltihabı dimağii sari), dizanteri (Basilli ve amipli), lohusa humması (Hummai nifası) ruam, kızıl, şarbon, felci tıfli (İltihabı nuhai kuddamii sincabii haddı tifli), kızamık, cüzam (Miskin), hummai racia ve malta humması has- talıklarından biri zuhur eder veya bunların birinden şüphe edilir veyahut bu hastalıklardan vefiyat vuku bulur veya mevtin bu hastalıklardan biri sebebiyle husule geldiğinden şüphe olunursa Kudurmuş veya kuduz şüpheli bir hayvan tarafından ısırılmaları, kuduza müptela hastaların veya kuduzdan ölenlerin..” şeklinde hükümle bu kanunun uygulanacağı  salgın hastalıklar sayılmıştır.

UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNU 64. Maddesinde, “57 nci maddede zikredilenlerden başka her hangi bir hastalık istilai şekil aldığı veya böyle bir tehlike baş gösterdiği takdirde o hastalığın veya her hangi bir hastalık şeklinin memleketin her tarafında veya bir kısmında ihbarı mecburi olduğunu neşrü ilâna ve o hastalığa karşı bu kanunda mezkür tedabirin kaffesini veya bir kısmını tatbika Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti salahiyettardır.”  Şeklinde ki hükümle 57. Madde de sayılanların dışında olup, herhangi bir  hastalığın ülkenin bir kısmında veya tamamında salgın şeklinde baş gösterdiği durumlarda da  aynı şekilde Hıfzıssıhha kurulları salgın hastalığın yayılmasının önlenmesi bakımından  tüm tedbirleri alabilecektir.

Başka bir deyişle, Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen COVİD-19 salgınının yayılmasının önlenmesi için tüm tedbirlerin alınması bakımından Umumi Hıfzıssıhha Kanunun uygulanacağı ilgili kanunun 64. Maddesi çerçevesinde mümkün kılınmıştır.

UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNU 72/1. Maddesi gereği kamu sağlığı bakımından salgın hastalığın yayılmasının önlenmesi için hangi tedbirlerin alınabileceği belirtilmiştir. Şöyle ki;

“57 nci maddede zikredilen hastalıklardan biri zuhur ettiği veya zuhurundan şüphelenildiği takdirde aşağıda gösterilen tedbirler tatbik olunur:

1 - Hasta olanların veya hasta olduğundan şüphe edilenlerin ve hastalığı neşrü tamim eylediği tetkikatı fenniye ile tebeyyün edenlerin fennen icap eden müddet zarfında ve sıhhat memurlarınca hanelerinde veya sıhhi ve fenni şartları haiz mahallerde tecrit ve müşahede altına vaz'ı.

2 7 - Dahilinde sari ve salgın hastalıklardan biri zuhur eden umumi mahallerin tehlike zail oluncaya kadar set ve tahliyesi” şeklinde ki hükümle, salgın hastalık açısından insanların evlerinde veya hastanelerde tecrit ve karantina altına alınabileceği açıkça düzenlenerek, COVİD-19 testi pozitif çıkan veya pozitif hasta ile teması olan ya da hastalık belirtisi taşımayıp  fakat şüphe duyulan  kişilerin evlerinde veya hastanelerde tecrit, karantina altına alınabileceğine açık  olarak belirtilmiştir. BU MADDE UYARINCA ÇOĞU İŞYERİ KAPANARAK, İNSANLARIN BİR ARAYA GELMELERİ ENGELLENMİŞTİR.

Eğer bu kanun uyarınca alınan tedbirler kişiler tarafından ihlal edilirse, UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNUN 282. Madde uyarınca, “Bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluklara uymayanlara, fiilleri ayrıca suç oluşturmadığı takdirde, ikiyüzelli Türk Lirasından bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.” Şeklinde hükümle bu kanun kapsamında alınan tedbirlere aykırı davranıldığı takdirde idari para cezası verilecektir.

UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNUN 77. MADDESİ GEREĞİNCE,Sari ve salgın hastalıklardan birinin hüküm sürdüğü veya tehdit ettiği mahallerde Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin tasvibiyle bütün umumi mahallerde vuku bulacak içtimalar tahdit veya menolunabilir. Bundan başka hastalarla hastalığı şüpheli olanların ve hastalığın sirayet ve neşrine vasıta olabilecek eşyanın fenni tathiratile mahzur ve mazarratı izale edilmeksizin nakillerine ve bütün kara ve deniz ve hava nakil vasıtalarının fenni tathir ve tephire tabi tutulmadan seyrüseferlerine mümaneat edilir.” Yine İL İDARESİ KANUNU 11/c bendi uyarınca “Vali, kamu düzeni veya güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu ya da bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hâllerde on beş günü geçmemek üzere ildeki belirli yerlere girişi ve çıkışı kamu düzeni ya da kamu güvenliğini bozabileceği şüphesi bulunan kişiler için sınırlayabilir; belli yerlerde veya saatlerde kişilerin dolaşmalarını, toplanmalarını, araçların seyirlerini düzenleyebilir veya kısıtlayabilir .” Hükmü ile birlikte 30 büyükşehir ve Zonguldak ilimiz dahil olmak üzere şehirlere giriş çıkışların engellenmesi yine bu madde dayanağı ile gerçekleşmiştir.

Türkiye de  hafta sonları ve özel günlerde verilen sokağa çıkma yasağı ile 65 yaş üstü ile 20 yaş altı gençlerin sokağa çıkma yasağına dayanak olarak kamu sağlığı açısından geniş yorum yapılarak 27. Madde (“her ne kadar hasta olan veya hasta olduğundan şüphe duyulan kişiler bakımından uygulanabileceği” belirtilsede)  gösterilebilecektir.

Seyahat özgürlüklerinin sınırlandırılması sokağa çıkma yasağının olması her anlamda işbu kanun kapsamında mümkün olmakla birlikte kanuni dayanağı da bulunmaktadır.

Kanun uyarınca verilen tüm tedbirlerin ihlal edenler açısından bu eylemler kabahat sayıldığından UMUMİ HIFZISSIHHA  KANUNUN 282. Maddesi gereği idari para cezası verilmektedir.

Bu idari paraların İl İdare Kanunu 11/c bendi, 27, 72,77.  madde uyarınca haksız ve hukuka aykırı olarak  kesilen idari para cezaları için; KABAHATLER KANUNU 27. madde uyarınca, “İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir.” kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Sulh Ceza Hakimliğine başvuru yapabilecekleri, başvuruları reddedilirse, yine Kabahatler Kanunun 29. madde uyarınca, Mahkemenin verdiği son karara karşı, Ceza Muhakemesi Kanununa göre itiraz edilebilir. Bu itiraz, kararın tebliği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde yapılır.

Verilen idari para cezalarının hukuki dayanakları olsa bile, her somut olayın özelliğine göre değerlendirilerek kişiler tarafından yapılan ihlallerin mücbir sebep dahilinde meydana gelmişse  veya hukuki dayanakları olmaksızın idari para cezaları kesilmişse yargı yoluna başvurulabileceklerdir.

Bu salgının yayılmasını önlemek, kamu sağlığı açısından İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararlarının almış olduğu tedbirlere birkaç örnek vermek gerekirse;

Antalya İl Hıfzıssıhha Kurulu 09.04.2020 tarihli kararında; Antalya ilinde bulunan işyerlerinin çalışma şartları ve açılış-kapanış saatlerinin düzenlenmesi hususunda daha önce alınan kararların uygulanmasında karşılaşılan tereddütler ve gelen talepler ışığında gerekli değerlendirmelerin yapılması sonucunda, genel sağlığın, kamu düzeninin ve huzurunun korunması, adil ve eşit uygulamalar yapılarak, belli noktalara sosyal yığılmanın önlenmesi amacıyla, daha önce alınmış olan kararlara ek olarak. Bir takım kararlar alarak il nezdinde bulunan bazı işyerlerinin saatlerine düzenleme getirildiği, bazı işyerlerinin hafta sonu kapatıldığı, hatta semt pazarlarının geçici olarak faaliyetlerine ara verildiğine ve bu kararların Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 27. Ve 72. Madde İl İdaresi Kanunu 11/c madde  kapsamında COVİD-19 salgınını yayılmasını önlemek için alınmış olduğu ve bu tedbirlerin ihlali halinde ise Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 282. Maddesi uyarınca 3152 TL ve Kabahatler Kanunu 32. Madde çerçevesinde 392 TL  idari para cezası verileceğine hatta TCK 195. Madde uyarınca adli işlem başlatılacağı açıkça belirtilmiştir.

Yine Yozgat İl Hıfzıssıhha Kurulu 03.04.2020 tarihli kararı uyarınca, 01.01.2000 tarihinden sonra doğmuş olanlar hakkında Yozgat ili ve tüm ilçelerinde sokağa çıkma yasağının uygulanacağına,  toplu olarak bulunulan Pazar yeri, market gibi yerlerde maske takma zorunluluğunun getirildiği, kişilerin sosyal mesafeye uymadan toplu şekilde bulunmalarına izin verilmeyeceğine dair kararlar alınmış ve bu kararlar alınırken yine İl İdaresi Kanunu 11/c ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 27. Ve 72. Maddelerine istinaden alındığı ve bu tedbirlerin ihlali halinde Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 282. Maddesi uyarınca idari para cezası verileceğini açıkça belirtmiştir.

İşbu sebeple, her alınan kararın il veya ilçe nezdinde ayrı değerlendirilmesi gerekliliği, akabinde bu tedbirlerin ihlali kapsamında verilmiş olan idari para cezalarının iptali için;  idari para cezasının tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE başvurulması gerekecektir.

Bilindiği üzere, 7226 sayılı kanunla hak kayıplarının önüne geçilmesi için adli yargıda bazı sürelerin 30.04.2020 tarihine kadar durdurulduğuna ilişkin karar Cumhurbaşkanının vermiş olduğu kararla 15.06.2020 tarihine kadar uzatılmıştır.

Buna istinaden, 01.05.2020- 15.06.2020 tarihleri arasında idari para cezası tebliğ edilse dahi, süreler bu süreçte durmuş olduğu için yeni bir karar alınmazsa 15.06.2020 tarihi sonrası 15 günlük süre işlemeye başlayacaktır.