23 Haziran seçimlerinin hemen ardından kabinede ve parti yönetiminde değişiklik olacağı beklentisi, yeni yasama yılının başlayacağı 1 Ekim’e doğru yeniden güçlü biçimde dillendirilmeye başlandı. AKP kulislerinde, Binali Yıldırım’ın cumhurbaşkanı yardımcısı olmasına kesin gözüyle bakılırken, Saray’da odasının bile hazırlandığı konuşuluyor. Erdoğan’ın partiye de ağırlık verebilmek için cumhurbaşkanı yardımcısı sayısını artıracağı belirtiliyor. Kabinede yapılacak değişikliğin kapsamının ise Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın etrafında düğümlendiği kaydedilirken, “Eğer Süleyman Soylu kabinede kalırsa Albayrak da kalır. Ya da ikisi de kabine dışına alınır. ‘Biri diğerini yedi’ görüntüsü oluşmaması için böyle bir denge kurulabilir” görüşü dile getiriliyor.

AKP’de kabine revizyonu olup olmayacağına ilişkin kulisler yeniden hareketlendi. Erdoğan’ın, il gezilerinden sonra Meclis’in açılmasıyla birlikte kabinede değişiklik yapacağı konuşuluyor. Ancak basına yansıyan her kabine revizyonu haberinin ardından “Dışarıdan dayatmayla kabinede değişiklik yapmayız” anlayışı nedeniyle revizyonun tarihi konusunda net bir tahmin de yapılamıyor. Bakanların TBMM’de yemin etmesi koşulu nedeniyle Erdoğan’ın Meclis’in açılmasını bekleyeceğini dile getirenler kadar partinin ekim ayı başında yapacağı kampta vekillerin nabzını yoklayacağı, bu nedenle biraz daha bekleyeceği yorumunu yapanlar da bulunuyor.

Erdoğan’ın yapacağı kabine revizyonunun kapsamında, kimlerin kabinede kalacağı, yeni kimlerin gireceği konusunda ise farklı görüşler dile getiriliyor. Eski TBMM Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanı adayı Binali Yıldırım’ın cumhurbaşkanı yardımcısı olacağına kesin gözüyle bakılırken, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda odasının bile hazır olduğu konuşuluyor. Kabineyle ilgili tek düğümün ise Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın kabinede kalıp kalmayacağı olduğuna dikkat çekiliyor. Yinelenen İstanbul seçiminin hemen ardından parti tabanında ve içinde Albayrak’a yönelik tepkiler nedeniyle ağırlıklı olarak kabine dışında kalacağı beklentisi sonraki aylarda değişmiş, ekonomideki gelişmeler de dikkate alınarak Albayrak’ın kabinede kalacağı yorumları yapılmıştı. Ancak son dönemde Albayrak’ın ortalıkta hiç gözükmemesi, partinin toplantılarına katılmaması kulisleri yeniden hareketlendirdi. Parti kulislerinde, “Eğer Cumhurbaşkanı, Albayrak’ı kabine dışında bırakırsa İçişleri Bakanı Soylu’ya da başka bir görev verebilir. Eğer Albayrak kabinede kalırsa ‘Albayrak Soylu’yu yedi’, tersi durumda da ‘Soylu Albayrak’ı yedi’ algısına neden olur” görüşü dile getiriliyor.

Erdoğan'dan AİHM'e tepki Erdoğan'dan AİHM'e tepki

Yeni sistemle birlikte devlet işleri nedeniyle Erdoğan’ın partiye yeterince vakit ayıramadığı, bunun hem parti içinde hem de teşkilatlarla ilgili karar alma mekanizmalarında kopukluk yarattığı eleştirileri, özellikle 23 Haziran seçimlerinin ardından sık sık dile getirilmişti. Erdoğan’ın bu eleştirileri ve olası yeni partilerin partiyi olumsuz etkileyeceği değerlendirmelerini dikkate alarak bazı değişiklikler yapabileceği kaydediliyor. Bunun için halen tek olan cumhurbaşkanı yardımcısı sayısının artırılarak Erdoğan’ın partiye daha fazla zaman ayırmasının sağlanması üzerinde durulduğu belirtiliyor.

Milletvekillerinden alabilir
Olası bir kabine revizyonunda, yeni sistem nedeniyle Meclis dışından atanan bakanların parti politikalarına ve siyasete yeterince uyum sağlayamadıkları eleştirileri nedeniyle kabineye daha çok milletvekillerinden ismin girebileceği konuşuluyor. Ancak milletvekillerinin bakan olmasıyla TBMM üyelikleri düştüğü için bunun sayısının komisyonlardaki çoğunluk hesabına göre belirleneceğine dikkat çekiliyor.

Özel sektör için istifa etmiş

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’da İETT’de sakallılarla uğraşmaya başladılar. Benim dönemimde de bir albayı getirdiler İETT’nin başına. Dedi ki ya sakal ya istifa. Ben de ertesi gün istifamı verdim ayrıldım” sözlerinin gerçeği yansıtmadığı, özel sektörde daha iyi iş bulduğu için işinden ayrıldığı ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün Malatya’da Önder İmam Hatipliler buluşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun belediyede çalışan personelin kılık kıyafeti ile uğraştığını ileri sürerek, “İstanbul’da İETT’de sakallılarla uğraşmaya başladılar. Benim dönemimde de bir albayı getirdiler İETT’nin başına. Personellerin sakalını kesiyordu. En son ben kaldım. Benim de sakalım vardı, beni de çağırdı. Dedi ki ya sakal ya istifa. Ben de ertesi gün istifamı verdim ayrıldım” dedi. Erdoğan’ın sözlerinin ardından sosyal medyada Erdoğan’ın kendi el yazısıyla yazdığı dilekçeye yer verildi. 18 Haziran 1981 tarihli dilekçede “Özel sektörden almış olduğum uygun iş teklifi sebebiyle 18.06.1981 tarihiyle istifa etmek istiyorum. Hak kazanıp da kullanmadığım yıllık ücretli iznimin ihbar önellerime ait çalışacağım 32 günlük yasal süreden düşürülerek çıkışımın yapılmasını saygılarımla arz ederim” ifadeleri yer alıyor. İktidara yakın Sabah gazetesinin 24 Eylül 2014’te yayımladığı haberde, 1974 yılında İETT’ye sınav ile giren ve kurumun spor servisinde 7 yıl çalıştıktan sonra 1981’de işten ayrılan Erdoğan, istifasına gerekçe olarak ise özel sektörden almış olduğu uygun iş teklifinin olduğu belirtiliyor.

Editör: Haber Merkezi