Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün AKP grup toplantısında yaptığı konuşmada, "İdlib’de, rejim ve Ruslar ile yine rejimle birlikte hareket eden güçlerin çoğu saldırılarının, teröristleri değil, doğrudan sivil halkı hedef aldığı gerçeğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum" ifadesini kullandı.
RUSYA’DAN YANIT: SİVİLLER HEDEF ALINMADI TÜM ATIMLAR TERÖRİSTLERE YÖNELİK
Sputnik'e verdiği demeçte Erdoğan'ın sözlerini değerlendiren Rusya Dışişleri Bakanlığı Yeni Tehlike ve Tehditler Dairesi Direktörü Tarabrin, Moskova ve Şam'ın Suriye'de sivilleri hedef almadığını, tüm atımların yalnızca terörist oluşumlara yönelik olduğunu vurguladı.
Tarabrin, "Rusya'nın ve Suriye ordusunun sivil halka yönelik atımlar yapmadığını birçok kez kesin bir dille ifade ettik. Tüm atımlar, yalnızca terörist oluşumlara, ellerinde silahlarla meşru hükümete karşı savaşanlara yönelik olarak yapılıyor" dedi.
“SURİYELİLERİN EYLEMLERİ TAMAMEN MEŞRU”
Suriyelilerin terörle mücadeleyi kendi topraklarında yürüttüklerini ve siyasi çözüm istemeyen terör örgütlerine karşı güç kullanma konusunda tamamen yasal hakka sahip olduklarını belirten Tarabrin, bu bakımdan Suriyelilerin eylemlerinin tamamen meşru olduğunun altını çizdi.
ZAHAROVA: GERİLİMİN NEDENİ TÜRKİYE'NİN SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEMESİ
Haftalık basın toplantısında konuşan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, İdlib'deki mevcut durumun sorumlusu olarak Ankara'yı işaret etti.
Zaharova, bölgedeki durumun bozulmasının nedeninin Ankara'nın yükümlülüklerini kronik bir şekilde yerine getirmemesi olduğunu vurguladı.
Zaharova, "Mevcut gerilimin nedeni olarak, Türkiye'nin 17 Eylül 2018 tarihli Soçi Mutabakatı'ndaki yükümlülüklerini kronik olarak yerine getirmemesini ve Ankara'nın kontrolü altında tuttuğu sözde ılımlı, silahlı, muhalif grupları Suriye'nin kuzeydoğusuna Barış Pınarı Harekatı bölgesine ve Libya'ya göndermesini görüyoruz" diye konuştu.
“TÜRKİYE'YLE ÇALIŞMALARIN DEVAM ETMESİNİ BEKLİYORUZ”
Zaharova, İdlib'deki sorunun çözülmesi için Türkiye'yle çalışmaların devam etmesini beklediklerini ve buna ilişkin programın hazırlanmasına ilişkin çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Zaharova, "Önümüzdeki dönemde Rus ve Türk temsilcilerin İdlib sorununa kapsamlı bir çözüm bulunması için çalışmalarına devam etmelerini bekliyoruz. Rus heyeti geçtiğimiz günlerde Ankara'daydı. Şu anda kurumlar arası yeni temasların takvimi oluşturuluyor. Bununla ilgili açıklama yapılacak" dedi.
“İDLİB'LE İLGİLİ MUTABAKATLARA BAĞLILIĞIMIZI KORUYORUZ”
Rusya'nın Astana görüşmeleri kapsamında yapılan İdlib'le ilgili mutabakatlara bağlılığını koruduğunu ve bunların tamamen uygulanması için ortak çalışmaları sürdürme eğiliminde olduğunu belirten Zaharova, "Moskova, mevcut koşullar altında, en önemli görevin sahadaki gerilimin azaltılması, garantör ülkelerin gerilimi azaltma bölgesi içindeki ve dışındaki askerlerinin güvenliğinin sağlanması ve düşünülmeden gerçekleştirilen güç eylemleri sonucu silahlı çatışma yaşanmasının önlenmesi olduğunu düşünüyor" ifadelerini kullandı.
PUTİN İLE ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ
Bu arada Rusya’nın Ankara Büyükelçiliğinin resmi Twitter hesabından da Putin ile Erdoğan arasında görüşmelere ilişkin bilgi verildi. Büyükelçilikten yapılan paylaşımda “Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan, özellikle İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki durumun kötüye gitmesi bağlamında Suriye krizinin çeşitli yönleri üzerinde müzakerelere devam etti. Görüşmede Soçi muhtırası dahil anlaşmalarının tam olarak uygulanmasının önemi vurgulandı.” ifadeleri kullanıldı.
PESKOV’DAN AÇIKLAMA: TÜRKİYE TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ETKİSİZ HALE GELMESİNİ SAĞLAMAYI TAAHHÜT ETMİŞTİ
Erdoğan, İdlib'de Suriye yönetimi ile yaşanan çatışmalara değinerek "Askerlerimize yönelecek olası bir saldırıda Soçi mutabakatı sınırları dışında da rejimi her yerde vuracağız. İdlib’de, rejim ve Ruslar ile yine rejimle birlikte hareket eden güçlerin çoğu saldırılarının, teröristleri değil, doğrudan sivil halkı hedef aldığı gerçeğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum" dedi.
Kremlin Sözcüsü Peskov, basın toplantısı sırasında Erdoğan'ın sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Kremlin, taraflara belirli yükümlülükler yükleyen Soçi mutabakatlarına bağlılığını koruyor. Özellikle Türk tarafı, İdlib'de yoğun şekilde konuşlanan terör örgütlerinin etkisiz hale gelmesini sağlamayı taahhüt etmişti. Rus tarafı, bu örgütlerin İdlib'den Suriye ordusuna ve Rus askeri tesislerine saldırılar düzenlediğini üzülerek ifade eder" ifadelerini kullandı.
“PUTİN VE ERDOĞAN İDLİB'LE İLGİLİ YOĞUN TEMASLARIN SÜRMESİNİ KARARLAŞTIRDI”
Kremlin'den yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İdlib'deki gelişmeler ve tansiyonun düşürülmesi ile ilgili bir telefon görüşmesi yaptığı ve görüşmede Soçi mutabakatının uygulanması konusunda mutabık kalındığı belirtildi.
"OTURUP BEKLEYEMEYİZ"
Rusya Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Kuruluşlar Departmanı Başkanı Petr İlyiçev'den ise İdlib'le ilgili sert bir açıklama geldi. DW Türkçe'nin TASS haber ajansından aktardığına göre İlyiçev, Suriye ordusu ve Rus güçlerinin İdlib’de bulunduğu noktaların her gün ateş altında olduğunu, Rusya'nın oturup bekleyemeyeceğini söyledi.
Türkiye'nin 2018 Eylül ayında imzalanan Soçi mutabakatıyla üstlendiği yükümlülükleri hatırlatan İlyiçev, "Türk partnerlerimizin karşılaştığı zorlukları anlıyoruz. Ancak Suriye birlikleri, Rus birlikleri, Hmeymim üssüne yönelik İHA saldırıları gibi her gün ateş altında. Öylesine oturup İdlib'de ne olacak diye bekleyemeyiz" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE TAAHHÜTLERİNİ YERİNE GETİRMEDİ"
İlyiçev, Türk-Rus ilişkilerinin İdlib gerginliğinden nasıl etkilendiği şeklindeki soru karşısında, Soçi mutabakatında Suriye Arap Cumhuriyetinin birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygının teyit edildiğini, İdlib'de oluşturulan çatışmasızlık bölgesinin geçici karakterde olduğunu vurguladı.
Mutabakat kapsamında Türkiye'nin "teröristlerle ılımlı muhalefetin ayrıştırılması, silahtan arındırılmış bölge oluşturulması M4 ve M5 otoyollarına serbestçe ulaşımın sağlanması gibi çok önemli konularda taahhütte bulunduğunu" hatırlatan İlyiçev, "Aradan bir buçuk yıl geçti ve hiçbir şey yapılmadı" dedi.
