Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2014-2015 bütçeleri konusunda açıklamalarda bulunduğu basın toplantısında, 2014 yılı bütçe açığının hedefin altında, faiz dışı fazlanın hedefl enenin üstünde gerçekleştiğini belirterek, “Türkiye 2015’e olumlu olarak giriyor. 2015’te büyüme hedefini tutturacağız” beklenti değerlendirmesini yaptı.
Şimşek, açıklanan reform programının önemli olduğunu belirtirken, ülkemizin sorununun “verimsizlik” olduğunu vurguladı.
2015 yılı için dışardan kaynaklanan riskler olduğunu belirterek bunları şöyle sıraladı:
■ Avrupa’daki büyümenin yavaşlaması,
■ Emtia fiyatları ve petrol fiyatındaki düşüşlerin bu ürünlerin ihracatçısı gelişmekte olan ülkelerin büyüme ve satın alma gücünü düşürmeye devam etmesi,
■ Başta Rusya ve komşularımız da olmak üzere jeopolitik risklerin gündemde olması.
2014 bütçesinin olumlu sonuçlarla kapatıldığını belirterek, bütçe açığının 2014 yılı tahminin altında OVP’nin revize rakamının da altında 22.7 milyar TL olarak gerçekleştiğini, başlangıçta 18 milyar 742 milyon lira olarak hedefl enen faiz dışı fazlanın, bunun üstüne çıkarak 27 milyar 242 milyon lira olarak gerçekleştiğini açıklayan Mehmet Şimşek, “Her türlü olumsuz koşullara ve seçimlere rağmen bütçe gelirlerinin hedefin üstünde çıkması, Gelir İdaresi’nin performans başarısından kaynaklandı” diye değerlendirdi.
Şimşek, Vergi Usül Kanunu’nun şubatta tartışmaya açılıp, düzenlemenin TBMM’ye seçim öncesi gönderilmesini amaçladıklarını, Meclis gündeminde olan gelir vergisi düzenlemesinin seçimlerden önce olmasa dayıl içinde yasalaşmasını beklediklerini belirtti.
Maliye Bakanı, acele çıktığı için Kamu İhale Kanununda istisnalar ve eşik altı değerler konusunun yeniden ele alınarak, AB sistemi baz alınarak düzenleneceğini açıkladı. Şimşek, KİT’ler ve güvenlik birimlerinin AB içerisindeki gibi ayrı mevzuata tabi olarak, “sektörel kanun” isimlendirmesiyle çıkarılacağını söyledi.
Türkiye’nin çözmesi gereken en önemli yapısal sorunun “verimsizlik” olduğunu belirten Şimşek, “ OECD ve Avrupa ülkelerine göre Türkiye’de verimsizlik düşük. Katma değer zincirimiz istenen yerde değil. Eğitim, teşvikler ve reformlarla bu farkın kapatılmasına çalışılıyor” değerlendirmesini yaptı.
Dünya Ekonomik Forum’unun yayınladığı “Küresel Riskler 2015” raporunda en büyük korkunun jeopolitik riskler olduğunun altı çiziliyor. Bizim de içinde bulunduğumuz coğrafyada “yapısal işsizlik” riski yaşandığı belirtilen raporda, Ortadoğu’da çatışma ve devlet sisteminin çökmesinin çevremizde işsizlik, çatışma, göç ve su kıtlığı gibi risklere yol açtığı vurgulanıyor.