Ergenekon davası yargı sonucunu yaptığı yazılı açıklamada değerlendiren Sarıoğlu, “Darbe Davalarına bakan mahkemelerin ve Yargıtay’ın sanıkların varsa saik ve girişimlerini “ABD vizesi! olmadığı için” gerçekleşmesi olanaksız, teknik adıyla “işlenemez suç” olarak nitelemesi hukuka uygun olacaktır. Görülü davalara bakarak, “Türkiye’de darbeciler yargı önüne çıkarılıyor, cezalandırılıyor” sanısı uyandırmamalıdır. Çünkü bu davaların “dönemsel ve karmaşık etkinlerin istenciyle” kurulduğu, Türkiye’nin endüstrileşme sürecinin doğal sonucu olan davalar olmadığı görüşü tartışılmalıdır“ DEDİ.
kabağı birilerinin başına patlatma ve kurumları birbirine kırdırma anlayışıyla Türkiye’de ne yargının güçlenebileceğini, ne darbelerin önlenebileceğini ne de Türkiye'nin demokratikleşebileceğini kaydeden Sarıoğlu, "Darbeleri önlemenin yolu Türkiye üzerine oynanan oyunları sezerek ve bunlara seçenek projelerle karşılık vererek küreselleşmeye açık milli ekonominin geliştirilmesi ve de uygun üst yapı çalışmasının yapılmasıdır. Yoksa, kimse kimseyi kandırmaya çalışmamalıdır. Çünkü, toplumu buna inandırmak da en az darbeler kadar Türkiye’ye zarar vericidir” dedi.
Sarıoğlu, “TCK’’nın, “Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar” başlığı altındaki 309-316. maddeleri yeniden düzenlenmeli, girişimin “gerçekleşebilirliği” mahkemece somut hale getirilmeden suçun işlenmiş sayılamayacağına vurgu yapılmalı ve yeni düzenlemeye göre sanıkların durumları mahkemelerce yeniden değerlendirilmelidir“ önerisinde bulundu.
Kaynak: IHA