TÜRBAN ÇOK ABARTILDI SONUNA KADAR SERBEST OLSUN

TÜRAVAK-Türkiye Avukatları Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı Başkan Yardımcısı ve Malatya Barosu Eski Başkanı Av. Selahattin Sarıoğlu, 23 Ekim 2013 günü Malatya Er Tv’de, Av. Fatih Kerimoğlu’nu sunduğu BURASI MALATYA programına konuk oldu.

Programın diğer katılımcısı Avrasya Hukuk ve Demokrasi Derneği Başkanı Av. Mehmet Turcan’dı.

Sarıoğlu, ‘Demokratikleşme paketi’, ‘Kamu işyerlerinde başörtüsü serbestisi’, ‘Türkiye gerçekten hukuk devleti mi?’, ‘Türkiye demokratikleşiyor mu?’,  ‘28 Şubat darbe miydi?’… konularına ilişkin görüşlerini açıkladı.

Sarıoğlu, ‘Türkiye elbette ki demokratikleşiyor,  çünkü dünya hep ileriye doğru gidiyor, Bunun Türkiye’ye de yansıması oluyor elbette.’ dedikten sonra altı ay kadar önce Avrasya Hukuk ve demokrasi Derneği’nin Malatya’ya getirdiği Prof. Mehmet Altan’ın ‘Gençliğim Devlet adına faşizmle geçti, şimdi millet adına faşizm var.’, ‘Basın önce askerlerin denetimi altındaydı, şimdi siyasal iktidarın.’Eskiden frak giyilip klasik batı müziği dinleniyordu, şimdi üzüm suyu içilip beş çocuk isteniyor.’ sözlerine göndermede bulundu, vurgu yaptı.

Sarıoğlu, Cumhuriyetin kuruluş yılları insan haklarına ilişkin olarak “Cumhuriyet bir çağdaşlaşma ve  kalkınma atılımıdır. Sayın Başbakan bile, Demokratikleşme Paketini açıklarken ‘Atatürk ileri adımlar atarak Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak istedi. Bu paketteki haklar geldiğimiz seviyenin bir tezahürüdür’ demiştir dedi.

Sarıoğlu devamla, binlerce şehit verilerek kurtarılan topraklar üzerinde  kalıcı olabilmek için, ekonomide, ulaşımda, hukukta, eğitimde, sanatta atılımlar yapıldığını, bu atılımların zorunlu olarak ‘devrimler’ şeklinde hayata geçirilmeye çalışıldığını, bu süreçte, her adımın halk oyuyla yapılabilmesinin maddi temellerinin olmadığını, zaman zaman kısıntılar, zorlamalar, dayatmalar, aşırılıklar yaşandığını, bunun normal karşılanması gerektiğini, aksi taktirde yeniden, yeniden Kurtuluş Savaşı yapılmak zorunda kalınabileceğini söyledi.

Selahattin Sarıoğlu 28 Şubat’ın klasik darbe tanımına uymasa bile özde darbe olduğunu, 27 Nisan’ın yargıya taşınmamasının ilginç olduğunu, darbelerin koşulların doğal değil, iç dinamiklerle değil, dış belirleyicilerle, kışkırtıcı güçlerce oluşturulduğunu ve kaçınılmaz, dönülmez noktaya getirildiğini ve dış destek olmadan darbelerin gerçekleşemeyeceğini, tüm darbelerin halka ve Türkiye’ye karşı yapıldığını, 27 Mayıs’ta Başbakan ve iki bakanın asılmasının tarihe atılmış leke olduğunu, darbelerden çok büyük bir çoğunlukla solcuların zarar gördüğünü, bugünlerde 12 Eylül karşıtlığı yapanların darbe günlerinde darbecileri alkışladıklarını, desteklediklerini söyledi.

Sarıoğlu, AB süreciyle ilgili olarak doksanlı yıllarda sağcıların Batı değerlerine düşman olduklarını, AB’yi istemediklerini, kendisinin bu arkadaşlarıyla tartıştığını, onlara ‘Bırakın da fakir fukara bir ekmek yesin.’ dediğini hatırladığını, ama şimdi o arkadaşlarının AB sürecini koşulsuz desteklediklerini, Ak Parti’nin AB ve diğer sözler vererek iktidara getirildiğini söyledi.

Sarıoğlu, konuşması sırasında ‘Ecevit, büyük bir demokrattı, 12 Eylül’e bir hafta kala halka yaptığı çağrıda ‘Eğer siz sahaya inmeseniz, birileri gelir düdüğü çalar ve demokrasiyi tatil eder.’ dediğini hatırlatması üzerine program sunucusu Av. Fatih Kerimoğlu’nun ‘Ecevit demokrattı da niye, halkın iradesiyle seçilmiş türbanlı Merve Kavakçı için 'bu kadına haddini bildirin dedi’ sorusu üzerine ‘Türkiye hukuk devleti,  hukuk kuralları, hukuk kurallarının belirttiği yöntemlerle değiştirilir; zorla, oldubittiyle değil.  2002’den beri Ak Parti Hükümeti var, neden bir iç tüzük düzenlemesi veya başka yolla Meclise başörtülü bir milletvekilinin gelebilmesinin yolunu açmadı?' dedi.

Sarıoğlu, sunucu Av. Kerimoğlu’nun, ‘Kamuda başörtüsü serbest ama askerde, hakim-savcıda, poliste yasak buna ne diyorsunuz?’ diye sorması üzerine de,  ‘Türban konusu Türkiye’de çok abartıldı. İnancı gereği başörtüsü takmak isteyenlere saygım sonsuz. Başörtüsü yasağı tamamen kalksın, o istisnalar da kaldırılsın. Yani sonuna kadar kaldırılsın ki artık söylenecek bir şey kalmaya. Çünkü hala ‘Türban yasağı kalksın’ diye basın açıklamaları, toplantılar yapılıyor, televizyon konuşmaları yapılıyor.’ dedi.

Av. Selahattin Sarıoğlu, 30 Eylül’de açıklanan demokratikleşme paketiyle ilgili olarak da, ‘Özgürlükleri genişleten adımlar zerre kadar bile olsa desteklemek gerekir. Ayrıca Türkiye’nin bir Kürt Sorunu var. Başında bir terör belası var.Türkiye'nin boğazı sıkılmış, Terörün dinmesi, kendini dinlemesi için Andımızın kaldırılmasına bile razı olabiliyorum. Andımızın çok güzel bir içeriği var, madem ki kaldırılması çok isteniyor kaldırılsın, bir şey olmaz. Kaldırılması kimseye bir yarar da getirmez.’dedi.

Avrasya Hukuk ve Demokrasi Derneği Başkanı Av. Mehmet Turcan
da konuşmasında, “27 Nisan da yargı önüne çıkarılsın, darbeler dönemi kapansın, insanlar sabah kapıları çaldığında gelenin sütçü olduğundan emin olsun, başörtüsü yasağı her kesimde serbest olsun, farklı farklı uygulanması hukuka aykırı.” dedi.


Kaynak www.selahattinsarioglu.com