Bu haber, Avukatlık Yasası’nın yürürlüğe girdiği 1969 yılından bu yana bir türlü düzenlenemeyen ve kurala bağlanamadığı için de serbest bırakılan avukatlık mesleğine girişin yarattığı nicelik ve nitelik sorunlarıyla boğuşurken ormanı görmezden gelip ağaçlara baktığımızın yeni bir örneğidir.
Hukuk fakültelerindeki eğitimin kalitesinden mesleğe girişin düzenlenmesine, meslek içi eğitimden ‘müdafi tayini’ sisteminin ceza avukatlığında yol açtığı yıkıma, ‘silahların eşitliği ilkesi’nin içselleştirilememesinden mesleki sorumluluk sigortasına, avukatlık ücret sözleşmesinin zorunlu olmamasından vergi sorunlarına, ‘ücretli avukat’ sorunlarına kadar daha pek çoğunu sıralayabileceğimiz güncel ve acil çözüm bekleyen sorunları yaşıyoruz. Çözüm önerileri de yıllardır yazıldı ve söylendi, yeni bir Avukatlık Yasası için çok önemli yol da alındı. Ancak, nedense bütüncül yaklaşıp genel ilke ve kuralları oluşturarak çözüme ulaşmak gibi bir anlayışı yaşama geçiremiyor, dağınık arayışlarla zaman kaybediyor, yeni sorunlar yaratıyoruz.
15.8.2010 tarihli “MÜJDELER VAR YURDUMUN TOPRAĞINA TAŞINA” BİR “AVUKATLIK OKULU”NUN DAHA KURULMASINA KARAR VERİLDİ! başlıklı yazımda belirttiğim gibi () hukuk fakültelerimiz, öğrencilerinin hemen hepsinin avukatlık ruhsatnamesi alabilmeleri için diploma veren kuruluşlar haline gelmiştir. Hukuk fakültelerini yılda ortalama 3000 kişi bitirmekte, mesleğe girişte bir eleme olmadığı için Türkiye Barolar Birliği de her yıl bu sayıda stajyer kabul etmektedir. Bir başka ifade ile hukuk öğretimimizin amacı avukat yetiştirmeye, hukuk fakültelerimizin işlevi de bu mesleğin okulu konumuna indirgenmiş durumdadır. Hukuk fakültesi diplomasını getiren avukatlık stajına başlayabilmekte ve bir yılın sonunda avukat olmaktadır. Bu işleyiş, mesleğe giriş ve avukatlık stajını mesleğimizin en önemli ve acil çözüm bekleyen sorunları haline getirmiştir.
Avukat stajyerlerinin eğitim, ücret, sosyal güvenlik sorunları acilen çözülmelidir. Bu konuyu hala sorun olarak yaşayan ülke kalmamıştır. Ancak bu sorunlar birbirinden bağımsızmış gibi ayrı ayrı çözülemez. Hele öncelik staja başlayabilme koşullarının düzenlenmesine verilmez ise çözümler yeni sorunlar yaratır. Türkiye Barolar Birliği’nin hukuk fakültesini bitiren herkese sosyal güvenlik desteği sağlama durumunda kalması gibi.