FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından SAT ile Kurtarma ve Sualtı Komutanlıklarında görevli askerler ile sözde “mahrem imam”lık yapan siviller hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca soruşturma başlatıldı.
Başsavcılıkça yürütülen soruşturma sonrasında sanıklar hakkında 2017 yılında iddianame hazırlandı.
İddianamede, sanıkların Türk Silahlı Kuvvetlerinin emir komuta zincirinden kopuk olarak FETÖ’nün sözde “mahrem imam”larından talimat aldıkları, darbe girişimi sırasında SAT ile Kurtarma ve Sualtı Komutanlıklarında muhalif olduklarını düşündükleri bazı askerleri derdest etmekle görevlendirildikleri aktarıldı.
Sanıkların, darbe girişiminin başarısız olması nedeniyle eylemlerini tamamlayamadıkları, bu aşamadan sonra kendilerini gizlemeye çalıştıkları anlatıldı.
Darbe girişimi sonrası SAT Komutanlığına ait 2’si uzun namlulu olmak üzere 4 silah ile bu silahlara ait mühimmatlar, SAT komandolarının kullandığı çok sayıda can yeleği ve çelik yelekler de dahil birçok malzemenin kaybolduğu kaydedilen iddianamede, kaybolan mühimmatların ihbar üzerine yapılan aramada Ümraniye’de bir apartmanın bodrumunda bulunduğu ifade edildi.
Savcılıkça hazırlanan iddianame, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilerek 52 sanık hakkında dava açıldı.
Yargılamanın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, darbe girişiminin başarısız olmasının ardından silahları gömen eski SAT’çı Binbaşı Hakan Egemen’i, “Anayasa’yı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti.
Heyet, eski binbaşılar Murat Çetinkaya ve Tahsin İşlekel ile eski astsubaylar Nihat Çengel ve Hüseyin Kayabaşı’nın da aralarında bulunduğu 7 sanığı “Anayasa’yı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırırken, bu sanıkların duruşmalardaki iyi halini dikkate alarak cezayı müebbet hapse indirdi.
Mahkeme heyeti, eski Binbaşı Zeki Bayer’in de aralarında bulunduğu 11 sanığı “Anayasa’yı ihlal suçuna yardım” suçundan 12 yıl 6’şar ay, aynı suçtan iki sanığı 13 yıl 4’er ay hapis cezasına çarptırdı.
“Mahrem imam” olduğu tespit edilen sanık Ahmet Taşçıoğlu’na, “silahlı terör örgütü yönetme” suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası veren heyet, eski Albay Şeyhmus Direk’in de aralarında bulunduğu 10 sanığı “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 8 yıl 9’ar ay, 8 sanığı ise aynı suçtan 7 yıl 6’şar ay hapis cezasına mahkum etti.
Heyet, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan sanık E.T.’yi “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırırken, bu sanığın cezasını erteledi.
Sanıklar Emre Akgün, Serkan Nalçakar, Şenol Özer ve Ahmet Ordu’nun tüm suçlardan beraatine hükmeden heyet, 11 sanığın ise tutuklulukta geçirdikleri süreyi dikkate alarak tahliyelerine karar verdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararı üzerinde yaptığı temyiz incelemesini tamamlayarak 26 sanık yönünden kararı bozdu.
Bozma ilamında, “Yurtta Sulh Konseyi” üyesi olan başka dosya sanığı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık’ın sözde mahrem imamların da katıldığı darbe planlama toplantılarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve bağlı birliklerin darbeye girişimine ilişkin faaliyetlerinin planlaması ve koordine edilmesi konusunda görevlendirildiği belirtildi.
Kararda, 11 Temmuz 2016’da İstanbul Çengelköy’de bulunan bir örgüt evinde davanın sanıklarından Sualtı Savunma (SAS) Grup Komutanlığında görevli sanık Kurmay Binbaşı Hakan Egemen’in de katılımıyla toplantı yapıldığı, Harmancık’ın burada darbe teşebbüsünün yapılacağı günü söylediği anlatıldı.
Darbe girişimi için Sualtı Savunma Grup Komutanlığında yapılan hazırlıklara değinilen kararda, sanık Egemen’in davanın bazı sanıklarının izinlerini iptal ettiği ve bazı personelin ağustos ayında Amerika Birleşik Devletleri’yle ortak yapılacak tatbikat için 11-14 temmuz tarihinde düzenlenecek olan eğitime katılmasının Egemen tarafından engellendiği anlatıldı.
Söz konusu eğitim kapsamında tahrip eğitimleri yapılacağı gerekçesiyle cephanelikten patlayıcı alındığı belirtilen kararda, 14 Temmuz’da tahrip eğitimi yapılmasına karşın herhangi bir patlama sesinin duyulmadığı ve patlayıcı maddelerin sarf edildiğine dair kayıt tutulmadığı ve bundan dolayı patlayıcıların gerçekten kullanılıp kullanılmadığının belirlenemediğine işaret edildi.
Sualtı Eğitim Merkezi Komutanlığında yapılan hazırlıklara yer verilen ilamda, sanık Egemen’in hafif silah ambar sorumlusuyla görüşerek hafif silahların cinsi, miktarı ve nerede depolandıkları hakkında bilgi almaya çalıştığı, silahların Sualtı Savunma Grup Komutanlığına getirilip getirilemeyeceğini sorduğu ve sanık Nihat Çengel’in silah temizliği bahanesi ile getirilebileceğini bildirdiği belirtildi.
Eski Binbaşı Hakan Egemen’in de aralarında bulunduğu bazı sanıklara verilen hapis cezasını yerinde gören Yargıtay, cezaları onadı.
Bozma ilamında, haklarında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan hüküm kurulan 17 sanığa, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım” suçundan ceza verilmesi gerektiği kaydedildi.
Kararda, hakkında beraat kararı verilen bir sanığın ise “Anayasayı ihlale teşebbüse yardım” suçundan cezalandırılması gerektiği anlatıldı.
İlamda ayrıca, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım” suçundan ceza alan 8 sanığın, asli fail olarak cezalandırılması gerektiği aktarıldı.
SANIKLAR YENİDEN HAKİM KARŞISINA GEÇTİ
Bozma kararının ardından Marmara Cezaevi’nin karşısındaki duruşma salonunda görülen duruşmaya 16 tutuklu sanık, avukatları ve müşteki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı katıldı.
Duruşmaya, bir tutuklu sanık ise bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Bozma ilamına karşı diyecekleri sorulan sanıklar, mahkemenin kararında direnmesini istedi.
Mahkeme heyeti, Yargıtayın bozma ilamına uyulmasına oy birliğiyle karar verdi. Heyet ayrıca, 9 firari sanığın bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulmasının gerektiği ve yakalanamamış olmaları gerekçesiyle dosyalarının tefrik edilmesine hükmetti.
Duruşma, 17 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilerek ertelendi.
https://www.sozcu.com.tr/