YAŞ Kararlarını gündeme taşıyan Müyesser Yıldız ‘ İsmi lâzım değil, bir komutanımız açıkça, ‘Ben AK Parti’nin Paşasıyım. Beni onlar terfi ettirdi’ diyor. Durum bu.
Terfiler veya tasfiyelerde “Başka değerlendirmeler” mi öne çıkıyor, gerçekten“Ben AK Parti’nin Paşasıyım” diyenler mi var bilmiyoruz, ama önümüzde çok somut 4 terfi duruyor. ‘ ifadelerini kullandığı yazısında tasfiyeleri mercek altına aldı.
İşte o yazı:
Geçen Perşembe 1.5 saatte tamamlanan Yüksek Askeri Şura kararlar daha çok emekliye sevk edilen komutanlar üzerinden tartışıldı.
Ya terfiler?
Ama bundan önce normal bekleme süresini tamamlamadan kadrosuzluk gerekçesiyle emekli edilen dikkat çekici bir isimden daha söz edelim.
15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra Cemal Balıkçı’nın Tuğgeneral olması çok konuşulmuştu.
Neden konuşulmuştu? Çünkü Astsubaylıktan gelip, bu rütbeye terfi eden ilk isimdi.
Ancak bu başarı öyküsü fazla uzun sürmedi, terfilerin açıklanmasından kısa bir süre sonra Balıkçı’nın darbe girişimi soruşturması kapsamında görevden uzaklaştırıldığı yönünde haberler yapıldı.
Bunun üzerine 15 Temmuz’da yaşanan olaylarla ilgili olarak sadece Balıkçı’nın ifadesine başvurulduğu, görevden uzaklaştırılmasının söz konusu olmadığı açıklandı. O sırada Balıkesir 9. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda görev yapan Balıkçı’nın yayınlanacak Hava Kuvvetleri atama kararnamesiyle yeni bir göreve atanacağı da bildirildi.
Sonrasında Balıkçı nereye atandı bilmiyoruz, ama işte bu yılki YAŞ kararlarıyla o da emekli edildi.
3 yıl önce “başarı öyküsü” diye sunulan birisi ne oldu, ne bitti de bu akıbeti yaşadı, haliyle merak edilmez mi?
‘HÜKÜMET YANLISI” KOMUTANLAR’
Terfi ettirilen isimlerden örneklere geçersek…
YAŞ kararlarıyla ilgili değerlendirmelerini almak için birçok emekli askeri aradım. Bunlardan ikisinin birkaç cümlesine aktarayım evvela.
Kuvvet komutanlığı son anda engellenen bir isim, “Biz hâlâ eski sisteme göre düşünüp, değerlendirme yapıyoruz. Oysa teamüller çalışmıyor. Başka değerlendirmeler öne çıkıyor. Bunu da sadece kararları alanlar biliyor” dedi.
Uzun yıllar Genelkurmay’da önemli görevlerde bulunmuş bir diğeri ise şunu anlattı:
“İsmi lâzım değil, bir komutanımız açıkça, ‘Ben AK Parti’nin Paşasıyım. Beni onlar terfi ettirdi’ diyor. Durum bu.”
Terfiler veya tasfiyelerde “Başka değerlendirmeler” mi öne çıkıyor, gerçekten“Ben AK Parti’nin Paşasıyım” diyenler mi var bilmiyoruz, ama önümüzde çok somut 4 terfi duruyor.
Bilmem hatırlar mısınız, geçen yıl Genelkurmay Çatı Davası ek klasörlerinde yer alan bazı belgeleri yazmıştım.
Bunlar, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sadece 1 ay önce hazırlanmış YAŞ’a girecek olan general-amiral ve albaylar hakkında yapılan istihbarat çalışmalarına ilişkin resmi dosyalardı. Kuvvet Komutanları dahil 700’ün üzerinde general/amiral ve albayla ilgili 4 ayrı kaynaktan gelen bilgilerin çizelgesi çıkarılmıştı.
Sözkonusu 4 kaynak, MİT ve Emniyet’in yanısıra dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın da doğruladığı bazı “Hassas kaynaklar”dı.
Darbe davalarında çokça gündeme gelen o “Hassas kaynakların”, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, MGK Genel Sekreteri, Devlet Denetleme Kurulu Başkanı, 1 Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Hakimi, Kozmik Oda operasyonunda adı geçen emekli Albay Baki Kaya ve AKP Milletvekili Şirin Ünal olduğu iddia edildi.
2016 YAŞ’ı için hazırlanan çizelgeye dönersek;
Dosyası görüşülecek isimlerin karşısına haklarında hakkında hangi kaynaktan ne gibi bilgiler geldiği tek tek not edilmişti.
Mesela aynı kuvvetten 3 albayla ilgili 4 numaralı kaynaktan gelen bilgiler, “Terfi ettirilmeli, hükümet yanlısı” şeklindeydi.
4 numaralı kaynak, yine aynı kuvvetten bir diğer albay için ise “Terfi ettirilmeli (Eşi türbanlı), hükümet yanlısı” demişti.
Ve 15 Temmuz’dan sonraki YAŞ’ta bu 4 albay Tuğgeneralliğe yükseltilmişti.
Son YAŞ’ta ne mi oldu?
O 4 isim bu defa da Tümgeneralliğe terfi etti.
Bu tablo tümüyle tesadüf mü, yoksa TSK’da gerçekten artık bambaşka “ölçülerin” geçerli olduğunun göstergesi midir; Ne dersiniz?