AKP ve MHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Binali Yıldırım, seçim çalışmalarındaki hemşericilik odaklı yaklaşım nedeniyle, bayramda il il gezmeyi sürdürüyor. Yıldırım, dün İstanbul’a 218 bin seçmen ihraç etmiş olan Diyarbakır’ı ziyaret etti. Yıldırım, parti teşkilatında partililere seslendi. Yıldırım, konuşmasında, AKP’nin son dönemlerdeki keskin Kürt karşıtı dil yerine, milliyetçi Kürt seçmene göz kırpan bir dil kullandı. Yıldırım, konuşmasında Kürdistan kavramını kullanıp, erken Cumhuriyet döneminde Kürdistan mebuslarının da Meclis’te yer aldığını söyledi. Yıldırım iki kez de “PeKeKe” dedi.
Partililerin bayramını Kürtçe kutlayan Yıldırım, özetle şöyle konuştu:
“Şehir içerisinde 9 alt ve üst geçit kavşağını yaptık ve sizlerin hizmetine sunduk. Ayrıca Diyarbakır’ın bütün komşu illerini bölünmüş yollarla donattık. Yolları böldük, hayatları birleştirdik, gönülleri birleştirdik, milleti birleştik. Ama bir şeyi yapmadık, yolları böleriz, Türkiyeyi böldürtmeyiz. 6-8 Ekim olayları da Diyarbakır’ın tarihinde talihsiz kara bir lekedir. O gün insanları kışkırtan, sokağa çıkaran, masum insanların hayatının yok olmasına sebep olanlar aslında sadece Diyarbakır’a değil milletin kardeşliğine de çok büyük zarar verdiler. İstanbul denilince Türkiye, Diyarbakır, Van, Siirt, Elazığ, Malatya, Batman, Mardin, Adıyaman, Şırnak, Hakkari akla gelir. Velhasıl Diyarbakır denilince Edirne, Hatay, Antalya, Sinop, Kastamonu, Zonguldak, 80 vilayet akla gelir. İstanbul Türkiye’nin özetidir. 250 bin civarında Diyarbakır doğumlu kardeşimiz İstanbul’da yaşıyor, dünya şehri İstanbul’da oturuyor.
Diyarbakırlı hemşerilerim İstanbul’da 23 Haziran’da yeni bir zafere imza atayacak mıyız? Diyarbakır’a size geldim, desteğinizi istemeye geldim. Diyarbakır her zaman bizim yanımızda oldu, inşallah bu sefer de yanımızda olacak. Aramızı hiç kimse açamaz. Ezelden beri kardeşiz. Hiçbirimiz hangi etnik kimlikten doğduğumuza karar veremiyoruz. Bu bizim irademizde, elimizde değil. Kimimiz Kürt, kimimiz Arap, kimimiz Türkmen, kimimiz Türk, kimimiz Laz, Çerkez, Abaza...Ne olursak olalım, kitabımız bir Kur’an-ı Kerim, kıblemiz bir Kabe-i Muazzama, Peygamberimiz bir Hz. Muhammed, dinimiz bir İslam. Hepimiz Müslüman ve kardeşiz. Kardeşliğimize zarar veren kim PKK, değil mi? Türklere de Kürtlere de zarar veren, her tarafı yakıp yıkan, buraların kalkınmasını geciktiren kim, terör örgütü. Terör örgütünün, bölücülerin, PKK’nin Kürtler diye bir sorunu yok. Türklerin de Kürtler’in de bu ülkede yaşayan 82 milyon vatan evladının da sorunu terör örgütüdür, PKK, DEAŞ ve FETÖ’dür. İstiklal mücadelesini başlatırken, Ankara’da Büyük Millet Meclisini toplayan Gazi Mustafa Atatürk’ün davet ettiği millet temsilcileri arasında Kürdistan mebusu da Lazistan mebusu da vardı. Anadolu’nun her tarafından temsilci vardı. Onun için bizi birbirimizden ayırmaya çalışanlara, kardeşliğimizi bozmak isteyenlere asla prim vermeyeceğiz. İnadına bir, beraber, iri, diri kardeş olacağız, birlikte Türkiye olacağız inşallah. Bu topraklar hepimize yeter. Bu güzel ülke hepimize yeter. Paylaşacak o kadar şeyimiz var ki ayrışacak hiçbir şeyimiz yok.”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, 31 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçiminden önce birçok kez “Benim ülkemde ‘Kürdistan’ diye bir bölge yok” demişti. Ayrıca TBMM Genel Kurulu’nda 2017’de HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, seçildiği bölgeye “Kürdistan” dediği için Meclis’ten iki günlüğüne atılmıştı. Baydemir’in ardından birçok milletvekili “Kürdistan” dediği için cezalar almıştı.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1428019/Yildirim_Diyarbakir_da__Kurdistan__dedi.html