Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Zehra Özdilek’e, daha önce ismi defalarca basında yer alan gizli bir tanığın adını haberde açık yazdığı gerekçesiyle “terörle mücadelede yer almış kişileri hedef göstermek” suçunu işlediği iddiasıyla dava açıldı. İddianameyi yazan savcının soruşturma aşamasında, “eylemin basın özgürlüğü ve habercilik faaliyeti kapsamında kaldığı” gerekçesiyle “kovuşturmaya yer yok” kararı verdiği, 20 gün sonra ise dosyada hiçbir resmi itiraz olmaksızın iddianame hazırladığı ortaya çıktı. İddianamede Özdilek’in, 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi istendi.

SONRA DAVA AÇILDI

Kanun hükmünde kararname (KHK) ile ihraç edilen ve cezaevinden çıkan bir öğretmen ile yaptığı röportajı, “1.5 yıl sonra özgür” başlığıyla haberleştiren Zehra Özdilek hakkında kovuşturma başlatıldı. Savcı, dosya hakkında “kavuşturmaya yer yok” kararı verdi. Savcının kararına avukatlar UYAP üzerinden ulaştı. “Kovuşturmaya yer yok” kararında “terörle mücadelede görev almış kamu görevlisini hedef gösterme kastı” olmadığı belirtildi. Kararda, “işlenen eylemin mevcut olmadığı gibi soruşturmaya konu suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, eylemin basın özgürlüğü çerçevesinde habercilik faaliyeti kapsamında kaldığı anlaşılmakla, kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildi” ifadeleri yer aldı. 

Aynı dosya için 20 gün sonra ise resmi bir itiraz olmaksızın Özdilek hakkında “terörle mücadelede yer almış kişileri hedef göstermek” suçunu işlediği iddiasıyla iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazılan iddianamede, Özdilek’in ifadelerine yer verildi. Özdilek, gizli tanığın isminin daha önce basında defalarca açık yazıldığını, bu gerekçe ile haber kaynağının söylediği şekilde “tırnak” içinde yazdığını söyledi. İddianamede, Özdilek’in 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi istendi.

Avrupa Adalet Divanı işverenlerin 'dini simgeleri' yasaklayabileceğine hükmetti Avrupa Adalet Divanı işverenlerin 'dini simgeleri' yasaklayabileceğine hükmetti

‘HUKUKA AYKIRI BİR İDDİANAME’

Özdilek’in avukatı Buket Yazıcı, “07/10/2019 tarihli takipsizlik kararına herhangi bir itiraz yapılmamış, sonradan yeni bir delil de elde edilememiştir. Ortada buna ilişkin bir Sulh Ceza Hâkimliği kararı da bulunmamasına rağmen bütünüyle hukuka aykırı bir iddianame düzenlenmiştir. Kanun gereği müvekkilim hakkında verilen takipsizlik kararının, kendisine tebliğ edilmesi gerekirken, tebliğ gerçekleştirilmemiş, bundan haberdar edilmemiştir. Bununla birlikte karar, soruşturma dosyasından da çıkarılmıştır. İlgili takipsizlik kararından, dava açıldıktan sonra UYAP sistemi üzerinden haberdar olduk” dedi. 

Kaynak Cumhuriyet

Editör: Haber Merkezi