AKP neden çöküş sürecine girdi?
Bundan sonra ne olur? Erdoğan süreci nasıl yönetir?
AKP’nin çöküşünün temel nedenlerden biri hiç şüphesiz ekonomik krizdir.
Ekonomik krize gelinceye kadar toplumda biriken gerginliğin nedenlerini doğru analiz etmek gerekir.
Bunlar;
En başta adalet feryatlarını söylemeliyiz. Bu konuda en doğru sözü söyleyen AKP Genel Başkanı Erdoğan olmasına rağmen toplumdaki adalet çığlıklarına kulaklarını tıkayan da yine kendisidir.
Erdoğan bir konuşmasında “. Bir ülkede halk bunalmış ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir. Adaleti kaybettiğimizde her şeyimizi kaybedeceğimizi de bilmek zorundayız. Hukukun üstünlüğüne büyük önem veriyoruz" demesine rağmen adalet feryatlarını göremedi, duyamadı.
Neden?
Çünkü tek adam rejimi Erdoğan’ı kuşattı ve çevresinden, partisinden adeta kopardı.
Korku dağları sardı
Tek adam rejimi ile reis öyle güçlü bir konuma geldi ki parti yöneticileri, danışmanlar, idareciler eleştiri yapmaktan korkar oldu. AK Patide bir zamanlar doğru kararlar alınmasına önemli katkısı olan istişare toplantılarında gerçeklerin ortaya konması yerine yalnızca reisin duymak istediği şeyler konuşulur oldu.
Adaletten devam edelim.
İstenmeyen bir karar veren mahkeme hakimleri görevden alındı, sürüldü, bu durum defalarca tekrarlandı.
Yargı rayından çıktı. Mahkeme kararlarında ve içtihatlarda TCK’ da bulunmayan suç tipleri yaratıldı, ankesörlü telefondan aranma gibi…
Bırakınız siyasi davaları, terör suçlarını, adi suçlar diye anılan suçlarda bile ortaçağ hukuku geri gelmektedir. TCK’nın kusur ilkesini benimsemiş olmasına rağmen CGK son bir kararında sahte fatura suçunu objektif suç olarak niteleyebilmiştir. Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin E.2018/6510 dosyasındaki karşılıksız çek kararını örnekler arasında belirtmek gerekir.
Adaletin dibe vuruşu, hiç kimsenin hukuk güvenliğinin kalmaması toplumun bütün katmanlarını derinden etkilemiş, ülkeden kaçışlar konuşulur olmuştur.
Ekonomi
Dört kişilik ailenin açlık sınırı 2.124 tl, yoksulluk sınırı 6.918 tl oldu. İşsizlik TÜİK’e göre %16, gerçekte ise %20’lerde.
Ayırımcılık
Reis ayırımcı bir dil kullanmakta, bizden olmayan ya FETÖ, ya da PKK ya da ikisindendir demektedir.
Ekrem İmamoğlu’na Pontus yakıştırması bir başka ayırımcılık.
AKP’nin çöküşe geçiş nedenleri saymakla bitmez.
Kullanılan sert dil,
Mazbatanın geri alınmasıyla yaratılan mağduriyet, haksızlık, hazımsızlık,
Seçime beş gün kala tekrar sahaya inen AKP Genel Başkanının, milletin birliğinin simgesi olan cumhurbaşkanlığı konumuyla asla örtüşmeyen polemiklere girmesi.
Öcalan, Osman Öcalan,
Haksız tehditler, yargı sopası v.s gibi...
23 Haziran seçimine 5 kala Öcal’dan imdat dilenmesi, kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın TRT Kürdi’de programa çıkarılması AKP’deki çaresizliğin son kerteye geldiğinin açık ispatıdır.
Türkiye dış politikada sert bir viraja girmiştir. S 400 sorunu Türkiye’nin eksen kayması yaşamasına neden olabilir, böyle bir eksen kayması ekonomik krizi de derinleştirecektir.
AKP’nin çöküşü bir yana ülkenin çöküşü söz konusu olabilir.
Adaletin dibe vuruşu, hiç kimsenin hukuk güvenliğinin kalmamasının toplumda biriken gerilimde önemli payı olduğunun altını çizmek gerekir.
Erdoğan ve AKP ne yapabilir?
Baskıcı politikaları artırabilir, çeşitli bahanelerle olağan dışı rejim uygulamalarına geçebilir. Bu durumda AKP kendi çöküşünü hızlandıracaktır. Sonunda AKP çöker ancak ülke çok şey kaybeder.
İkinci yol iktidarın demokratik yöntemlerle el değiştirmesine razı olması, Türkiye’nin önündeki başta ekonomi olmak üzere zorlukları aşması için Türkiye ittifakını oluşturmasıdır. Bu durumda ülkenin ekonomik ve diğer sorunlarını aşması daha kolay olacağı gibi AKP’de muhtemel bir seçimde tek başına iktidarı kaybetse bile parti olarak siyasi parti mezarlığına gömülmekten kurtulur.
Bizim beklentimiz AKP’de aklı selimin hakim olacağı ve oluşacak bir Türkiye ittifakı ile sorunların aşılacağıdır, aksi herkes kaybedecektir.
Rahmi ofluoğlu