Yayınlanan tarife ile %20 oranında yapılan artışlar, zorunlu müdafilik hizmetinin angarya olarak görüldüğünü bir kez daha tescillemiş olmaktadır.
Tarifenin düzenlenmesinden önce yapılan görüşmeler ve bu görüşmelerdeki taleplere zemin hazırlamak amacıyla Baromuzca düzenlenen etkinliklerin temel yaklaşımı, bu ücretlerin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine eşitlenmesi yönünde idi. Adı üzerine “asgari ücrete” rıza gösteren bir yaklaşımın dahi benimsenmemiş olması, Bakanlığın sistemin tanımlanmasındaki görüşünü bizim açımızdan netleştirmiş olmaktadır.
Bu noktadaki temel sorun, zorunlu müdafilik kapsamındaki görevlendirmelerin demokratik hukuk devleti içindeki rolünün doğru kavranmamış olmasıdır. Bu hatalı kavramanın sonucu olarak, ceza yargılamasında ciddi bir işlev gören müessese için kaynak aktarılması da mümkün olamamaktadır. Özellikle soruşturma aşamasındaki işlevi itibariyle, işkence ve kötü muamelenin önlenmesinde önemli bir hizmet gören bu kurumsallığın, hak ettiği etkinlik noktasına ulaştırılmasının bu bakış açısı ile sağlanması olası değildir. Bakanlığın yargı alanındaki önceliklerinin belirlenmesindeki kıyas faktörü de bu düşüncenin haklılığını ortaya koymaktadır. Bir kaç saat içinde sonuçlanan Arabuluculuk için 600.- TL. ücret öngören Bakanlık, birkaç yıl sürecek Asliye Ceza Mahkemesindeki dava için 713.-TL. , Ağır Ceza Mahkemesindeki dava için de 1200.-TL. ilan edebilmektedir. Bu karşılaştırma, kaynak yönlendirmesi ve tercihi bakımından Bakanlığın önceliğini de açıklamaya yeterlidir.
Bu koşullar altında, yıllardan bu yana sürdürülen mücadeleye devam edilecektir. Ülkemizdeki bütün meslektaşlarımızı kapsayan bu sorunla ilgili olarak ortak bir mücadele zemini oluşturmak gerektiği kanısındayız. İstanbul Barosu olarak bu çerçevede yeni bir arayış temellendirilerek mücadele verilecektir.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI