Ankara Üniversitesinde araştırma görevlisi olan ve KHK ile görevden uzaklaştırılan İ.K., girdiği kimlik kontrolünde başkasına ait T.C. bilgilerini söyleyince polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı.
M.S.A. isimli şahsa ait T.C. kimlik numarasını kendi T.C. kimlik numarası gibi kolluk görevlilerine beyan eden İ.K., hakkındaki yakalama kararından haberdar olduğunu fakat bu şekilde yakalanmak istemediği için böyle bir olaya karıştığını savcılığa verdiği ifadesinde ortaya koydu.
BİR ANLIK REFLEKSLE SÖYLEMİŞ
Savcılık ifadesinde üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen ve ByLock kullanmadığını söyleyen İ.K., “Söz konusu örgütün içerisinde hiçbir şekilde yer almadım. Örgütle hiçbir şekilde temasım olmadı. Hakkımda beyanda bulunan kişiyi tanımıyorum. O zamanlar eşim hastaydı. Ben de KHK’lı olduğum için hakkımda işlem olabileceğini düşündüm. O sırada GBT yapılmak istendiğinde kimliğim olmadığını, T.C.'mi söyleyebileceğimi belirttim. Anlık refleksle başka birinin T.C.'sini söylemiş bulundum. Ben hakkımda arama kararı olduğunu bilmiyordum” dedi.
BYLOCK LİSTESİNDE KOD ADI KULLANMIŞ
Dosyada başka bir suçtan ifade veren A.A. ise kendisinin İ.K.'dan ‘Araştırma görevlileri sorumluluğunu devraldığını belirterek, “Kod adı ‘Muaz' olan bu şahıs Ankara Üniversitesinde araştırma görevlisidir. Ayrıca ByLock listesinde de bu isimle kayıtlıdır. Ben, ‘Araştırma görevlileri sorumluluğunu kendisinden devraldım” dedi.
Etkin pişmanlıktan faydalanmak istemediğini söyleyen İ.K. hakkında, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
https://www.sozcu.com.tr/
