Olaylar
Başvurucular, Millî Savunma Bakanlığı (İdare) tarafından millî savunma uzmanlığına kurum içinden geçiş için yapılan yazılı sınavda başarılı olarak sözlü sınava katılmaya hak kazanmış; ardından sözlü sınavda da başarılı olarak millî savunma uzmanı kadrosuna atanmıştır. İdare mahkemesi, Büro Memurları Sendikasının (Sendika) anılan sözlü sınavın tamamının iptali talebiyle açtığı davayı reddetmiştir. Bu ret kararına karşı Sendikanın istinaf kanun yoluna başvurması üzerine bölge idare mahkemesi, kararı kaldırarak dava konusu işlemin iptaline kesin olarak hükmetmiştir. Danıştay, davalı İdarenin temyiz talebini bölge idare mahkemesi kararının kesin olduğu gerekçesiyle incelemeksizin reddetmiştir.
Sözlü sınavın bölge idare mahkemesi kararı ile iptal edilmesi üzerine, millî savunma uzmanı olarak atanan personelin tamamının görevine İdarece son verilmiştir. Başvurucular, görevlerine son verilmesine ilişkin yazının -yazıldığı gün- tebliğ edilmesi sonucu nihai karardan haberdar olduklarını belirtmiştir.
İddialar
Başvurucular, başarılı oldukları sözlü sınavın tamamının iptali talebiyle açılan davanın kendilerine ihbar edilmemesi nedeniyle mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Somut olayda başvurucular, kazanmış oldukları sözlü sınavla ilgili yargılama sürecine davanın kendilerine ihbar edilmemesi nedeniyle katılamamış; buna bağlı olarak da uyuşmazlığın esasına ilişkin, sonuca etkili olduğunu düşündükleri hususlarda görüşlerini dile getirme ve iddialarını ispata yönelik deliller sunabilme imkânını bulamamıştır.
Öte yandan başvurucuların haklarını doğrudan etkileyen söz konusu davadan haberdar edilmelerindeki bireysel yararın usul ekonomisinin gözetilmesindeki kamusal yarara göre baskın bir nitelik taşıdığı görülmüştür. Bu bağlamda davanın ihbar edilmemesinin kamu yararı ile bireysel yarar arasında gözetilmesi gereken dengeyi başvurucular aleyhine ciddi bir şekilde zedelediği anlaşılmış, mahkeme huzurunda iddia ve delillerini öne sürme imkânından yoksun bırakılmalarının başvuruculara aşırı ve orantısız bir külfet yüklediği değerlendirilmiştir.
Ayrıca somut davanın konusunun çok sayıda kişinin katıldığı bir sınavın iptali talebine ilişkin olması gözönünde bulundurulduğunda ihbar müessesesinin uygulanmasıyla ilgili olarak yasal düzenlemeler yoluyla çözümlenebilecek sorunların hâlihazırda giderilmemesinin tüm külfetinin de başvuruculara yüklendiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu itibarla başvurucuların mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin ölçüsüz olduğu kanaatine varılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
https://www.anayasa.gov.tr/