Uzun zamandır hukuk çevreleri; internet aracılığı ile avukatlık hizmeti verilmesi, avukatların yahut hukuk bürolarının web sayfaları kullanması konusu üzerinde tartışıyorlar.
Bu konuda baroların olumsuz görüşe sahip olmalarını yadırgamıyoruz. Alışılmışın dışında olan her husus gibi, yeni yeni gelişmeye başlayan bu konu da önce redde tabi oluyor.
Hukuk sisteminde iki önemli özellik vardır. İlki; hukuk, mevcut sistemin/yazılı düzenin koruyucusudur. Aklınızın alabileceği, ama yazılı düzenlenmemiş her yenilik hukuka aykırıdır, cezalandırılması gerekir. Hukukçuların tamamına yakını mevcut yasaları uygular, tutucudur.
İkincisi ise; önce olaylar gelişir/değişir, ardından bu gelişmeleri düzenleyen kurallar oluşur. Bu da yetmez, oluşan kuralların da düzeltilmesi gerekebilir.
Ülkemizde yeniliklere karşı oluşmuş bir engel daha var. O da, bizim gibi "gelişmekte olan ülkeler", hem kendi hukuk sistemlerini kurarken, hem de teknolojik gelişmelere öncülük edemedikleri için bu gelişmelere ilişkin kuralları oluşturmak ihtiyacında olduklarında hep yabancı ileri ülkelerdeki sistemleri kopya ederler. Yani İsviçre Medeni Kanunu'na göre evlenip/boşanır, İtalyan Ceza Kanunu'nu esas alarak suç işler/ceza yerseniz, internet suçları için de önde gidenlerin mevzuatını kopyalamaktan başka çareniz kalmaz.
Fiili duruma bakarsak; Özellikle İstanbul başta olmak üzere avukatların(hatta Kahramanmaraş'ta mahkeme başkatiplerinin bile) web sayfaları oluşturduğunu, bazı hukukçuların yahut mevzuat reklamcılarının yardım/danışma siteleri kurduğunu biliyoruz. Hatta bazı yabancı avukatlık firmaları yedi dilde yardım veren sayfalar açtılar.
Türkiye'de sayfası ile ilgili disiplin cezası alan ilk avukat -yanılmıyorsam- Bursa'da.
Türkiye Barolar Birliği, önce kendi sayfasında bir yer verdi, e-mail adresi olan avukatlara. Üstelik de 20$ kayıt parası aldı. Ardından, hala sebebini açıklamadan kapattı sayfayı. Sorduğunuzda, yeniden hazırlıyoruz diyorlar(ne demekse). Bu sayfaya yaklaşık 40-50 avukat isim bildirmişti, hiç birinden bir tepki almadılar herhalde.
Problem, çok haklı bir hukuki engel olan, avukatlar için reklam yasağından kaynaklanıyor.
Tartışma da, web sayfası olmak, başlı başına rekabet yasağını ihlal midir? yoksa ihlal için
uzmanlık alanlarını, belli davalarda daha üstün/başarılı olduğunu belirtmek mi gerekir? noktasında odaklaşıyor. Sayfada üstünlük taslamak ne derece yanıltıcı ise, gerçekten uzman olup bilgisayar ve internet bilgisinin yokluğu/kıtlığı nedeniyle bu ortamda bulunamamak da o derecede tehlikeli mi? İyi bir hukuk bürosu olup, iyi de kazanmak için, hukuk bilgisi derin insanları mı birlikte çalışmaya ikna etmek gerekir, yoksa iyi web sayfası hazırlayan birini istihdam etmek mi?
Siz müvekkil olsanız, işinizi hangisine teslim edersiniz? Tereyağ ve şarap alırken internetten alış-veriş "in" de, avukat ararken/yahut vekalet verirken internet "Out" mu?
Tartışalım mı?
Son not:
Gazete başlıkları; Adalet Bakanı'nın demeçlerini yayınlıyor "avukatlar internetten dava açacaklar, sanal ortamda çözeceğiz bu işleri " diye. Ya buna ne demeli?
E-Mail: [email protected]
Kaynak : http://www.antrak.org.tr/gazete/072000/burhan1.htm