Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na 8 milyon dolarlık bağış yapan Başkentgaz'ın konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Kamu yararına çalışan vakıf olduğu kararı bulunan bir vakfa bağış yapmakla Kızılay’a bağış yapmak arasında hukuki ve ekonomik açıdan bir fark yoktur. Yapılan bağış hem hukuki hem de vicdani açıdan uygundur” ifadesi kullanıldı.
Başkentgaz, “Temelleri 1960 yılında atılan Grubumuz uzun yıllardır Türkiye Kızılay Derneği’nin kurumsal bağışçılarından biridir. Ulusal ve uluslararası ölçekte kendini kanıtlamış milli ve köklü bir kurum olması nedeniyle hayır faaliyetlerimiz ve sosyal sorumluluklarımızın önemli bir bölümü Türk Kızılay’ı üzerinden gerçekleştirilmektedir. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra bağışlarımızın, özellikle Kızılay üzerinden gerçekleştirilmesi kararı alınmıştır." açıklamasında bulundu.
Açıklamada şöyle denildi:
"FETÖ terör örgütünün, yıllar boyu gençlerin eğitim ve özellikle barınma ihtiyacını istismar ederek kök salarak büyüdüğü bir gerçektir. Ülkemizin ve milletimizin varlığına kast eden hain darbenin ardından milletçe kenetlendiğimiz bir süreç yaşanmıştır. Milli birlik ve beraberlik duygusunun en yoğun şekilde yaşandığı bu dönemde, Devletimizin himayesinde yapılması planlanan ve milletçe gururlanacağımız nitelikte bir yurt yapılması projesine katkıda bulunmak milli bir görev olarak addedilmiştir.
"Bütün hayırseverler rencide oldu"
Grubumuz, kamuya karşı yükümlüklerin her türüne ne denli özen gösteriyorsa, sosyal ve toplumsal sorumluluk kapsamında hayır ve yardım faaliyetlerinde de aynı hassasiyet ve özeni göstermektedir. Hayırseverlerin bağış ve yardım faaliyetlerini özel saiklerle yaptığı algısının yaratılması sadece bizi değil, bütün hayırseverleri rencide etmiştir.
"Yapılan bağış hukuki ve vicdani olarak uygun"
Kamu yararına çalışan vakıf olduğu kararı bulunan bir vakfa bağış yapmakla Kızılay’a bağış yapmak arasında hukuki ve ekonomik açıdan bir fark yoktur. Derdimizin herhangi bir ekonomik menfaat olmadığı bağışçı olmamızdan da anlaşılmaktadır. Yapılan bağışların mevzuata uygunluğu Devletin ilgili birimleri tarafından denetlenmektedir. Kurumumuzun bütün işlemleri şeffaf ve denetime açıktır. Yapılan bağış hem hukuki hem de vicdani açıdan uygundur. Bu işlemin adeta illegal bir işlem gibi gösterilmesi büyük bir vefasızlık ve insafsızlıktır. Hukuki haklarımızın saklı olduğunu belirtir, bu tür çıkışların hayırseverlik duygularımızı köreltemeyeceğini vurgularız.”
Ne olmuştu?
Elazığ'daki depremden sonra dikkatlerin odaklandığı Kızılay'la ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Gazeteci Celal Eren Çelik, Ankara'da belediye şirketi olarak kurulan ve sonra özelleştirilen Başkentgaz'ın 2017'de Kızılay'a 8 milyon dolarlık bağış yaptığını, ancak bağışın ilginç bir koşul içerdiğini kanıtladı. Belgeye göre, Başkentgaz, bağışı, paranın 75 bin dolarını Kızılay'ın alması, kalan 7 milyon 925 bin dolarını da çocuk istismarı iddialarıyla da gündeme gelen Ensar Vakfı'na yurt inşaatı yapılması için transfer etmesi koşuluyla yaptı.
Mevzuata göre, Kızılay'a yapılan bağışların yüzde 100'ü vergiden muaf. Yapılan bağışta hiçbir vergi kesintisi olmuyor. Aynı bağışın doğrudan Ensar Vakfı'na yapılması durumunda ise bağışların ilgili şirketin kazancının ancak yüzde 5'ini geçmeyen kısmı gider olarak vergiden mahsup edilebiliyor. Böylece Kızılay aracı kılınarak vergi kesintisi olmaksızın para Ensar Vakfı'na aktarılabildi. Ancak, ‘şartlı bağış'ı yapan Başkentgaz'ın yüksek kazançlı bir şirket olması nedeniyle, vergi çıtasına takılmama ihtimaline de işaret ediliyor. Her durumda, Ensar Vakfı, yurt inşaatında kullanabileceği gibi istediği gibi değerlendirebileceği bir parayı Kızılay aracılığıyla Başkentgaz'dan aldı.