Danıştay

SAHTE FATURA DÜZENLEME FİİLİ - VERGİ ZİYAI CEZASININ KALDIRILMASI İSTEMİ

Davacı Adına Sahte Fatura Düzenleme Fiiline İştirak Ettiği Yönünde Düzenlenen Vergi Tekniği Raporuna İstinaden Tesis Edilen İşlemden Kaynaklanan - Vergi Tekniği Raporunda Yer Alan Tespitler Değerlendirilerek Sahte Fatura Düzenleme Fiilinin Oluşup Oluşmadığı Uyuşmazlığın İlişkin Bulunduğu Dönem İçin Adı Geçen Mükellef Hakkında Tarhiyat Yapılıp Yapılmadığı Araştırılarak Sonucuna Göre Hüküm Kurulması Gerektiği

T.C.
DANIŞTAY
4. DAİRE
E. 2015/6897
K. 2019/1095
T. 13.2.2019

VERGİ ZİYAI CEZASININ KALDIRILMASI İSTEMİ ( Davacı Adına Sahte Fatura Düzenleme Fiiline İştirak Ettiği Yönünde Düzenlenen Vergi Tekniği Raporuna İstinaden Tesis Edilen İşlemden Kaynaklanan - Vergi Tekniği Raporunda Yer Alan Tespitler Değerlendirilerek Sahte Fatura Düzenleme Fiilinin Oluşup Oluşmadığı Uyuşmazlığın İlişkin Bulunduğu Dönem İçin Adı Geçen Mükellef Hakkında Tarhiyat Yapılıp Yapılmadığı Araştırılarak Sonucuna Göre Hüküm Kurulması Gerektiği )

İŞTİRAK CEZASI KESİLMESİ ŞARTLARI ( İlgilinin Vergi Ziyaı Fiiline İştirak Edildiğinin Varsayımdan Uzak Bir Biçimde Somut Olarak Tespit Edilmesi Gerektiği - Davacı Adına İştirak Nedeniyle Kesilen Vergi Ziyaı Cezası Hakkında Eylemine İştirak Ettiği İleri Sürülen Şirketlerin Fiilinin Sonucuna Bağlı Olup Adı Geçen Mükellef Hakkında Düzenlenen Vergi Tekniği Raporunda Yer Alan Tespitler Değerlendirilerek Sonuca Gidilmesi Gerektiği )

SAHTE FATURA DÜZENLEME FİİLİ ( İlgili Mükellef Hakkında Düzenlenen Vergi Tekniği Raporu Değerlendirilerek Fiilin Oluşup Oluşmadığı Uyuşmazlığın İlişkin Bulunduğu Dönem İçin Adı Geçen Mükellef Hakkında Tarhiyat Yapılıp Yapılmadığı Yapılmış ise Dava Konusu Edilip Edilmediği Kesinleşip Kesinleşmediği Hususlarının Araştırılması ve Sonucuna Göre Hüküm Kurulması Gerektiği - Cezanın Dayanaklarının Şüpheye Yer Bırakmayacak Şekilde Ortaya Koyulamadığı Gerekçesiyle Davanın Kabulü Yönündeki Kararın Bozulması Gerektiği )

213/m.3/B,134,341,344,359,360

ÖZET : Dava, davacı adına, sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiği yönünde düzenlenen vergi tekniği raporuna istinaden kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.

213 S.K. uyarınca, iştirak cezası kesilebilmesi için, ilgilinin vergi ziyaı fiiline iştirak edildiğinin varsayımdan uzak bir biçimde somut olarak tespit edilmesi gerekmekte olup,

Davacı adına iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezası hakkında eylemine iştirak ettiği ileri sürülen şirketlerin fiilinin sonucuna bağlı olup, adı geçen mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitler değerlendirilerek, sahte fatura düzenleme fiilinin oluşup oluşmadığı, uyuşmazlığın ilişkin bulunduğu dönem için adı geçen mükellef hakkında tarhiyat yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise dava konusu edilip edilmediği, kesinleşip kesinleşmediği hususlarının araştırılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, belirtilen gerekçeyle davanın kabulü yönündeki Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

İSTEMİN KONUSU : Ankara 6. Vergi Mahkemesi'nin 25/03/2015 tarih ve E:2014/1571, K:2015/568 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiği yönünde düzenlenen vergi tekniği raporuna istinaden 2010 yılının muhtelif dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının işyerinde yapılan aramada, Kızılbey Vergi Dairesi mükellefi N. 2010 Petrol Ürün. Zirai. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Kızılbey Vergi Dairesi mükellefi L. Medikal Grup İç Dış Tic. Ltd. Şti. 'ne ait fatura ve belgelere rastlanıldığından bahsedilse de, davacının bu belgelerin sahte olarak düzenlenmesine ne suretle iştirak ettiği, hangi belgelerin düzenlenmesinde iştirak söz konusu olduğu, ceza ihbarnamelerinde belirtilen ceza tutarlarının belirlenmesinde hangi belgelerin dikkate alındığı, ziyaa uğratılan vergi miktarının ve hükmedilen ceza tutarının takdirinde hangi matrah tutarlarına göre nasıl bir hesaplama yapıldığının açıklanamadığı, diğer bir deyişle hükmedilmiş olan vergi ziyaı cezasının dayanaklarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koyulamadığı, bu durumda dava konusu vergi ziyaı cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının, haklarında sahte belge düzenlemeden dolayı rapor bulunan mükelleflerin bu fiillerine menfaat gözetmek suretiyle iştirak ettiği, davacı hakkında 213 Sayılı Kanun'un 344. maddesi 2. fıkrası gereği bir kat vergi ziyaı cezası kesildiği, işlemelerin yasal ve yerinde olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Dava, davacının işyerinde yapılan aramada bulunan fatura ve belgelerin ait olduğu şirketlerin sahte belge düzenleme eylemine iştirak ettiği yönünde düzenlenen vergi tekniği raporuna istinaden kesilen bir kat vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

213 Sayılı Vergi usul Kanunu'nun 5728 Sayılı Kanun ile değişen 344. maddesinin 1. fıkrasında, 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği; 2. fıkrasında, vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu cezanın üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı kurala bağlanmış, 360. maddesinde, 359. maddede yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarının bu suçların işlenmesinde menfaatinin bulunmaması halinde, Türk Ceza Kanununun suça iştirak hükümlerine göre hakkında verilecek cezanın yarısının indirilceği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 134. maddesinde vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamak olduğu, 3. maddesinin ispat başlıklı (B) bendinde de, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olacağı ve devamında ise iktisadi ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olacağı hükümlerine yer verilmiştir.

Sözü edilen yasal düzenlemeler uyarınca iştirak cezası kesilebilmesi için, ilgilinin vergi ziyaı fiiline iştirak edildiğinin varsayımdan uzak bir biçimde somut olarak tespit edilmesi gerekmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden, serbest muhasebecilik faaliyetinde bulunan davacı ve yanında çalışan Oğuzhan Demir hakkında sahte fatura işi yaptıkları, değişik şirketler üzerine fatura kestikleri, bu faturaların resmiyet kazanması için şirket adına bankalara açtıkları hesaplar üzerinden giriş çıkış yaparak devleti zarara uğrattıkları yönünde Emniyet Müdürlüğüne yapılan ihbar üzerine Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesinden arama ve el koyma kararı alındığı, bunun üzerine davacı ile ilintili adreslerde yapılan aramada çok sayıda şirket adına faturalar, kaşeler bulunduğu, daha sonra bu bulgular üzerinde yapılan inceleme üzerine 2013-A-1162/38 Sayılı Görüş ve Öneri Raporu'nun hazırlandığı, bu raporda fatura ve diğer dokümanın ait olduğu mükelleflerin kendi içinde hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı rapor bulunanlar ve bulunmayanlar olarak ikiye ayrıldığı, davacı ve yanında çalışan Oğuzhan Demir 'in inceleme konusu olan fatura ve belgeleri sahte olarak düzenledikleri sonucuna varıldığı, bu rapora dayanılarak da 2013-A-1162/47 Sayılı Vergi Tekniği Raporu düzenlendiği, muhasebe ve defter tutma faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis ettiren davacı hakkında, 2007,2008,2009 ve 2010 takvim yılları hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucu 19/11/2013 tarih ve 2013-A-1162/38 Sayılı Görüş ve Öneri Raporunun düzenlendiği, söz konusu raporda sahte belge düzenlemeden dolayı haklarında rapor bulunan mükelleflere ait sahte faturaları düzenleme faaliyetine menfaat gözetmek suretiyle iştirakin tespit edildiği, davacı ve Oğuzhan Demir'e ait adreslerde yapılan aramalarda ele geçirilen belgeler arasında yer alan ve üzerinde "KDV açığımızı Hira Ltd. Şti. 'den gideriniz, devreden KDV'miz en az 30.000-TL'nin üzerinde olsun. Tam rakam değil küsuratlı olsun. 357,000-TL+KDV Hira'dan Hakpet'e kesilecek." ifadesinin el yazısı ile yazılmış olduğu bir notun bulunduğu, arama sırasında ele geçirilen fatura ve belgeler incelendiğinde seri numaraları takip eden faturaların farklı günlerde aynı firma adına düzenlenmesi veya aynı gün içerisinde, aynı firma adına, birden fazla faturanın düzenlenmesi gibi ticari teamüllerle açıklanamayacak hususlarının tespit edildiği, ayrıca davacı adına sahte belge düzenleme fiiline iştirakine ilişkin düzenlenen 20/12/2013 tarih ve 2013-A-1162/47 Sayılı vergi tekniği raporununda davacının 13 şirketin sahte belge düzenleme faaliyetine menfaat gözetmek suretiyle iştirak ettiği sonucuna varıldığı, tespit edilecek tutar üzerinden Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca bir kat vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği, bu tespitlere istinaden N. 2010 Petrol Ür. Zirai. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile L. Medikal Grup İç Dış Tic. Ltd. Şti.'nin fiillerine iştirak ettiğinden bahisle 2010 yılı muhtelif dönemlere ilişkin olarak dava konusu vergi ziyaı cezalarının kesildiği anlaşılmıştır.

Uyuşmazlıkta, davacıya tebliğ edilen ceza ihbarnamelerinde, hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı VDENR-2011-2894/30 Sayılı vergi tekniği raporu düzenlenmiş bulunan N. 2010 Petrol Ürün. Zirai. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ve hakkında VDENR-2011-2491/8 Sayılı vergi tekniği raporu düzenlenmiş bulunan L. Medikal Grup İç Dış Tic. Ltd. Şti. 'nin sahte fatura düzenleme eylemine iştirakten ötürü vergi ziyaı cezası kesildiği anlaşıldığı, N. 2010 Petr. Ürün. Zirai Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun sonuç bölümünde mükellef kurumun hisselerinin devir tarihi olan 25/06/2009 tarihinden itibaren sahte fatura ticareti yapmak amacıyla faaliyette bulunduğu, L. Medikal Grup İç Dış Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun sonuç bölümünde de hisse devir tarihi olan 12/03/2010 tarihinden itibaren sahte fatura ticareti yapmak amacıyla faaliyette bulunduğu, herhangi bir mal teslimi veya hizmet ifası karşılığı olmaksızın komisyon karşılığı sahte fatura düzenledikleri, mükellefe ait olan ve bu tarihlerden sonra düzenlenen faturalara rastlanılması halinde sahte fatura olarak değerlendirilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.

Davacı adına iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezası hakkında eylemine iştirak ettiği ileri sürülen N. 2010 Petrol Ür. Zirai. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile L. Medikal Grup İç Dış Tic. Ltd. Şti.'nin fiilinin sonucuna bağlı olup, adı geçen mükellef hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitler değerlendirilerek, sahte fatura düzenleme fiilinin oluşup oluşmadığı, uyuşmazlığın ilişkin bulunduğu dönem için adı geçen mükellef hakkında tarhiyat yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise dava konusu edilip edilmediği, kesinleşip kesinleşmediği hususlarının araştırılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, belirtilen gerekçeyle davanın kabulü yönündeki Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 Sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,

2. Temyize konu Ankara 6. Vergi Mahkemesi'nin 25/03/2015 tarih ve E:2014/1571, K:2015/568 Sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 Sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13.02.2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

kazanci.com.tr