Mersin Barosu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Mersin Barosunun da içerisinde bulunduğu 12 baro yönetim kurulunun, Türkiye Barolar Birliğini olağanüstü genel kurula davetinin TBB tarafından reddedilmesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 115/2 maddesine açıkça aykırıdır. Kanunun ilgili maddesi, ‘Birlik Yönetim Kurulu en az on baronun yönetim kurulları, yazı ile isterse genel kurulu olağanüstü toplantıya ÇAĞIRIR’ demektedir, "çağırabilir" dememektedir. TBB yönetiminin bu konuda herhangi bir takdir yetkisi yoktur. TBB yönetiminin ilgili kanun maddesi üzerinde yorum yapma olanağı yoktur, öncelikle kanunun lafzına bakılır, maddenin lafzı açıktır ve emredici niteliktedir.
12 baro olağanüstü genel kurul talep etmesine ve kanun gereğince de şart yerine getirilmiş olmasına rağmen Türkiye Barolar Birliği, kendi kanununu yani Avukatlık Kanununu yok saymış ve Baroların Olağanüstü Genel Kurul talebini reddetmiştir.
“TBB, BAROLARI AYRIŞTIRICI VE ÖTEKİLEŞTİRİCİ DİL KULLANMIŞTIR”
TBB'nin açık ve tartışmasız kanun hükmünü ihlal etmesi karşısında üzülerek "tuz koktu" demek zorundayız. TBB Yönetimi, kanunun amir hükmünü çiğnemekle kalmamış, red kararında; olağanüstü genel kurul talep eden Baroları siyaset yapmakla suçlayıp, ayrıştırıcı ve ötekileştirici bir dil kullanmıştır. TBB bir süredir ‘benden yana olan barolar ve muhalif barolar" diye, barolar arasında ayrım yapmakta ve kendince muhalif gördüğü barolara karşı hasmane bir dil kullanmaktadır. Kanuni bir hakkı kullanan barolar bile siyaset yapmakla itham edilmektedirler. TBB'nin bu ayrıştırıcı ve suçlayıcı tavrı hiçbir şekilde kabul edilemez.
Ülkede hukukun ve hukukçunun üzerinden buldozerle geçildiği bu dönemde avukat hakları, avukatların menfaatleri konularında sus pus olan TBB'yi avukat haklarına sahip çıkmaya, kanunun emredici nitelikteki hükümlerine uymaya, yasayla kendisine verilmiş görevlere uygun davranmaya davet ediyoruz.”
