Türkiye Adliyeleri dün başlayıp, kırk gün sonra bir eylüde bitecek  ‘Adli Tatile’ girdi. 

Bu, bir anlamda yargıç ve savcıların zorunlu olarak toplu izine çıkma dönemidir.

Ancak bu durum okulların tatil olması gibi değildir.

Çok önemli dava ve işlerin görülmesine devam edilir.

1927’den itibaren uygulanagelen bu ‘ara vermenin’ çıkış nedeni, o yıllarda tam bir tarım ülkesi olan Türkiye’de köylülerin hasat zamanında mahkemelere gidip gelmekle işlerinden geri kalmalarını önlemektir.

Eski okul kitaplarında yazan ‘Türkiye’nin nüfusunun yüzde sekseni tarımla uğraşır.’ bilgisi artık tersine döndüğüne, dahası samanı, kurbanlığı bile yurt dışından getirdiğimize göre, bu ‘adli tatil’ uygulaması da artık yeniden değerlendirilip, işlevsel bir biçimine sokulmalıdır.

 

Adli tatilin başlamasıyla adliyelerde çok az sayıda hakim ve savcı kalır. Bunlar nöbetçi hakim ve savcılardır.

Adliyenin emekçileri olan ‘Adliye Personeli’ ise görevinin başındadır. Bunlar diğer kamu görevlileri gibi yıllık izin kullanırlar.


Adli ara verme sırasında şu işler görülür:

Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m. 331’e göre soruşturma ve tutuklu işlere ilişkin kovuşturmaların yerine getirileceği belirtilmiştir.

Bir davada tutuklu sanık varsa eğer o davanın duruşması yapılır, tutukluluk durumu en geç ayda bir gözden geçirilir. Ayrıca her hangi bir suça duyumu alındığında bununla ilgili C. savcısınca soruşturma başlatılır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 103’e belirtildiğine göre, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuksal korumalar, her çeşit nafaka, soybağı (nesep), velayet, vasi, kayyım davaları, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davaları, işçilerin açtıkları iş davaları, çekişmesiz yargı işleri görülür.

Ayrıca adli tatilde yeni dava açılabilir, davaya yanıt verilebilir, kararlar temyiz edilebilir, her türlü tebligat yapılır.

Yargıtay da yine sadece bu işlere bakar.


İdare Yargılama Usulü Yasası (İYUK) m. 62’e göre ‘Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemelerinde çalışmaya ara verme süresi içinde üç kişiden oluşan bir ‘Nöbetçi Mahkeme’ kurulur. Bu mahkeme, yürütmenin durdurulmasına ve delillerin tespitine ilişkin işler ile
kanunen belli süre içinde karara bağlanması gereken işleri görür.

Ayrıca, adli tatilde süreler işlemez, bir başka deyişle süreler uzar.

Belirli sürenin son günü adli ara vermeye rastlıyorsa eğer, bu sürenin bitim tarihi adli tatilin bittiği gün olan 31 ağustostan itibaren; cezaya ilişkin işlerde üç gün, hukuka ilişkin işlerde bir hafta ve idari yargı işlerinde yedi gün uzamış olur.

En derin saygılarımla sunarım. 21.07.14

 

Av. Selahattin Sarıoğlu

Malatya Barosu Önceki Başkanı

Malatya Çağdaş Avukatlar Derneği Başkanı