Ermenistan, Dağlık Karabağ’daki çatışmaya ilişkin “geçici önlem” alınması için Azerbaycan aleyhinde AİHM’ye başvurdu. Ancak beklediği karar tam anlamıyla çıkmadı. Duayen hukukçu Prof. Rona Aybay, AİHM’nin “ilk niteliğinde” bir karar verdiğini belirterek iki ülkeyi de yaşam hakkı konusunda uyardığını söyledi.
Azerbaycan ile silahlı çatışma halinde olan Ermenistan, “geçici önlem kararı” alınması için, Azerbaycan aleyhinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AİHM ise 30 Eylül tarihli kararında bir ilke imza atarak hem Azerbaycan’ı hem de başvurucu ülke olan Ermenistan’ı “ihlal oluşturacak askeri nitelikteki davranışlardan ve yaşama hakkını ihlalden kaçınması” konusunda uyardı.
Bakû-Erivan hattında Ermenistan işgali altındaki Dağlık Karabağ üzerinden gerilim savaş haline dönüşürken Ermenistan konuyu AİHM’ye taşıdı. Erivan, silahlı çatışma halinde olduğu Azerbaycan’ın, hak ihlali yaptığını iddia etti, AİHM’e, Azerbaycan hakkında “ihtiyat tedbir” (geçici önlem) kararı alınması talebinde bulundu. AİHM, Ermenistan’ın başvurusunu değerlendirerek karara bağladı. Mahkemenin ilk niteliğinde bir karara imza atarak hem başvurucu ülke olan Ermenistan hem de Azerbaycan hakkında “geçici önlem” kararı vermesi ve iki ülkeyi de uyarması dikkat çekti.
Dün açıklanan kararda, “Azerbaycan da Ermenistan da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) bağlamında ‘ihlal’ oluşturacak özellikle de askeri nitelikteki davranışlardan, yaşama hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eden davranışlardan kaçınma konusunda uyarılmıştır” denildi.
PROF. AYBAY: KARAR İKİ ÜLKEYİ DE BAĞLAR
Karara ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmede bulunan emekli uluslararası yargıç Prof. Dr. Rona Aybay, bir ya da birkaç taraf devletin, başka bir taraf devlet aleyhine insan hakları ihlali savıyla AİHM’ye başvuruda bulunmasına olanak olduğunu belirterek şunlara dikkat çekti: “Bu olanak çok nadir hallerde kullanılmaktadır. Türkiye aleyhine de kullanıldığı görülmüştür. Örneğin, 12 Eylül 1980 darbesi dönemindeki insan hakkı ihlalleriyle ilgili olarak Fransa, Norveç, İsveç, Hollanda’nın 1982 yılındaki ortak başvurusu, 7 Aralık 1985’te ‘dostça çözüm’ ile sonuçlanmıştır. Ancak, bu olayda Ermenistan, fiilen silahlı çatışma halinde olduğu bir taraf devlet olan Azerbaycan aleyhine bu yola başvurmuş ve geçici önlem (ihtiyati tedbir) isteminde bulunmuş ve mahkeme geçici önlem kararı vermiştir. Bu anlamda bu karar bir ilk oluşturmaktadır. Ancak, burada dikkatlerden kaçırılmaması gereken bir özellik ya da ‘incelik’ vardır: Önlem kararlarında, aleyhine başvurulmuş olan taraf devlet, (yani olayımızda Azerbaycan) belli davranışlardan kaçınması için uyarılır. Oysa burada mahkeme, sadece Azerbaycan’ı değil başvuruyu yapmış olan Ermenistan’ı da birlikte uyarmıştır. Bu karar, silahlı çatışma halinde olan iki tarafı da bağlayıcı niteliktedir.”
‘GEÇİCİ ÖNLEM’ KARARI NASIL ALINIR?
AİHM metninde, mahkemenin “geçici önlem” niteliğinde karar almaya yetkili olduğuna ilişkin bir hüküm olmamakla birlikte AİHM, -bazı acil ve önemli durumlarda böyle kararlar alabilmenin, yargı yetkisi kullanmanın doğal bir gereği olduğu gerekçesiyle- içtüzüğüne konulan bir madde ile bu konuyu düzenlemiştir.
İçtüzüğün “geçici önlemler (tedbirler)” başlıklı 39. maddesine göre, “Daire ya da gerekiyorsa Daire Başkanı, bir tarafın ya da ilgili herhangi bir kişinin talebi üzerine ya da doğrudan kendisi, tarafların çıkarı ya da önündeki davanın gereği gibi görülebilmesi için alınması gerektiğini düşündüğü geçici önlemleri taraflara bildirebilir” denilir. Önlem kararlarının kurulca verilmesi gerekiyorsa da, çok çabuk karar alınmasını gerektiren durumlarda başkan, bu yetkiyi kişisel olarak da kullanabilmekte; giderek acil durumlar için başka yargıçları görevlendirebilmektedir. Bu kararlara ilişkin bildirimler, Bakanlar Komitesi’ne iletilir.
https://www.cumhuriyet.com.tr/