Danıştay 9. Daire

Tarih        : 20.02.2020

Cumhurbaşını Erdoğan ‘ucube’ demişti: 8 yıl sonra karar verildi Cumhurbaşını Erdoğan ‘ucube’ demişti: 8 yıl sonra karar verildi

Esas No   : 2017/2642

Karar No  : 2020/988

Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı hakkında düzenlenen Görüş ve Öneri Raporu (SMMM Sorumluluk Raporu)’nda sorumluluğunu doğuracak hususların açık ve somut bir şekilde ortaya konulamaması, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kayıtlarına aykırı biçimde kayıt yaptığına veya kayıtları mali tablolara yansıtmadığına yönelik tespitlere yer verilmemesi durumunda, düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı hk.

İstemin Özeti: Serbest muhasebeci mali müşavir olan davacı tarafından (…) San. Tic.  Ltd. Şti.’nin  vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emirleri içeriği borçlar yönünden yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin 27.11.2015 tarih ve E.112890 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, vergi mahkemesinin kararıyla; davacı hakkında düzenlenen 06.09.2014 tarih ve 2014/-A-97/45 sayılı görüş ve öneri raporu (SMMM Sorumluluk Raporu)’nda davacının bu sorumluluğunu doğuracak hususların açık ve somut bir şekilde ortaya konulmadığı, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kayıtlarına aykırı biçimde kayıt yaptığına veya kayıtları mali tablolara yansıtmadığına yönelik tespitlere yer verilmediği görüldüğünden, dava konusu düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, istinaf başvurusunu inceleyen Bölge İdare Mahkemesince; davacı adına, muhasebecisi olduğu şirketin vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerine karşı süresinde dava açılmadığı, anılan ödeme emirleri içeriği amme alacakları yönünden yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddinin incelenmesinin uyuşmazlığın özünü oluşturduğu, davacının muhasebecisi olduğu şirketin vergi borçlarından sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespitinin hakkında düzenlenen raporlara ilişkin olarak yapılacak hukuki tartışmayı gerektirdiği, bu haliyle hukuki bir ihtilaftan kaynaklandığı anlaşılan söz konusu davanın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 122 ve 124. maddelerinde sayılan vergi hataları kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığından, düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş, ödeme emirlerinin yetkisiz vergi dairesi tarafından düzenlendiği, mükellefin şahsında hata yapıldığı, aynı amme alacağının asıl borçlu şirket ve muhasebecisi adına aynı anda takip edildiğinden mükerrer takip bulunduğu, müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olunduğu kabul edilmemekle birlikte asıl borçlu şirket hakkında yapılan takip kesinleşmeden adına takip yapılmasının da hukuka aykırı olduğu iddialarıyla Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

Karar: Serbest muhasebeci ve mali müşavir olan davacı tarafından (…) San. Tic.  Ltd. Şti.’nin  vergi borçlarının tahsili amacıyla müteselsil sorumlu sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emirleri içeriği borçlar yönünden yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin 27.11.2015 tarih ve E.112890 sayılı işlemin iptali istenilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığı’na müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise aynı Kanun’un 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapılmış, 117. maddesinde, hesap hataları olarak; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de, vergilendirme hataları olarak; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hatalar gösterilmiş bulunmaktadır.

3568 sayılı Serbest Muhasebecilik Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 2. maddesinde serbest muhasebeci mali müşavirlerin çalışma konularının; gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin, genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince defterlerini tutmak, bilanço, kâr zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak, muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, mali mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak, bu konularda belgelerine dayanılarak inceleme, tahlil, denetim yapmak, mali tablo ve beyannameler ile ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak olduğu ifade edilmiş, Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 17. maddesinde de serbest muhasebecilerin çalışma konularının gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin; genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince defterlerini tutmak, bilanço, kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak olduğu belirtilmiş, bu yetkilerin kullanılmasından doğan mali sorumluluklar ise 4008 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanunu’na eklenen mükerrer 227. madde ile düzenlenerek, beyannameyi imzalayan meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır.

Yukarıda anılan hükümler uyarınca, serbest muhasebecilerin müşterek ve müteselsil sorumluluğundan söz edilebilmesi için çalışma konuları içinde yaptığı ve yapması gereken işler dolayısıyla imzaladıkları beyannamelerde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması ve bunun neticesinde vergi kaybı meydana gelmiş olması gerekmektedir.

Davacı hakkında düzenlenen 06.09. 2014 tarih ve 2014/-A-97/45 sayılı Görüş ve Öneri Raporu (SMMM Sorumluluk Raporu)’nda davacının bu sorumluluğunu doğuracak hususların açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığı, mükellefçe kendisine verilen bilgi ve belgelerden farklı olarak muhasebe kayıtlarına aykırı biçimde kayıt yaptığına veya kayıtları mali tablolara yansıtmadığına yönelik tespitlere yer verilmediği görüldüğünden, dava konusu düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüne, davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu kabul edip, davayı reddeden Bölge İdare Mahkemesinin kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi(*).

 

(*) KARŞI OY: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi Kararı’nın onanması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz. 

Editör: Haber Merkezi