16.05.2013 tarihinde yapılan bir röportajdır.
Duayen Av. Müşür Kaya Can Polat; ‘TBB başkan adaylarından Kolcuoğlu ve Feyzioğlu birleşmeli! Bu seçim günü dahi olabilir. Hangi adayın oy oranı fazla ise diğer aday başkan adaylığından feragat etmelidir’ dedi.
Genel olarak TBB seçi süreci için neler düşündüğünü sorduğumuz Canpolat uzun bir açıklama yaptı;
Dört yılda bir yapılmakta olan seçimli genel kurul bu yıl 25-26 Mayıs günleri Ankara’da toplanacaktır. Erkler ayrılığı ilkesinin, yasama ve yürütme erklerinin açık gizli ihlalleri nedeni ile yargı erki işlemez hale dönüşmüştür. Savunma haklarının bu kadar ihlal edildiği bir ortamda Türkiye avukatlarının tamamının temsil edildiği bu genel kurulun yargılama hakkı ve savunma yönünden önemli kararlar alınması beklenmektedir.
Öncelikle savunma yapan avukatlara karşı yapılan saldırılar, suçlamalar, tehditler, aramalar, yakalama ve tutuklamalar, Silivri mahkemelerinde yapılan usulsüz uygulamalar, meslektaşlarını korumakla yükümlü Barolara ve yöneticilerine karşı açılmış ceza davaları, idari işlemler genel kurul gündeminde tartışılacak ve açık-net kararlara bağlanacaktır.
Adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi önlenmelidir. Uzun tutukluluk süreleri “makul” süreleri yıllarca aşmış bulunduğundan bir an önce adaletin sağlanması gerekir. Milletvekilli seçildiği halde yasama faaliyetine dahil edilmeyen milletvekilleri derhal salıverilmelidir.
Yıllardan beri sürüp giden terör eylemleri adaletimize de pahalıya mal olmuştur. Barışın sağlanması ortak çabayı gerektirirken Suriye ile savaş konumuna nasıl getirildiğimizi sorgulamamız gerekmektedir. “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkemizden vazgeçemeyiz. Barışsever halkımız zorunlu olmayınca savaşı “cinayet” kabul eden inançlı bir halktır. Avukatlık mesleğinin temelinde de barış vardır.
Mesleğimizin temel sorunlarını tartışırken ülkemizi sorunlarını da tartışmış olacağız. Bu genel kurulda Barolar Birliği başkanı, yönetim kurulu, denetim ve disiplin kurulu da seçilecek. Barolar Birliği başkanı ve diğer yöneticiler dört yıl boyunca meslektaşlarımızı temsil edecekler. Adaletin sağlanmasında ve meslektaşlarımızın hakkı ile görev yapmalarında engelleri ortadan kaldırmaya çalışacaklar. Cumhuriyetin ve demokrasinin temel ilkelerini, insan haklarını sonuna kadar savunacaklardır.
Adaletbiz Yeşim Turan: TBB başkanlığına, aynı kanattan iki ayrı aday bulunuyor. Bu konudaki görüşünüz nedir?
Müşür Kaya Canpolat : Ben hem Metin Feyzioğlu ile hem de Kazım Kolcuoğlu ile görüştüm. Kazım benim çok eski dostumdur. Kazım Kolcuoğlu, İstanbul Barosunun çoğunluk delegeleriyle seçilmiş bir arkadaşımız, dolayısıyla biz bunu tek bir adaya dönüştürmek için çok çaba sarf ettik. Bende bu işte görev aldım ve her ikisine de şunu söyledim; “ Bu eğilim yoklamaları yapıldıkça Ahsen Coşar karşısında hanginizin şansı daha fazla ise, oyu daha fazla ise hiç riske atmadan diğer arkadaşın bu adaylıktan feragat etmesi gerekiyor” dedim.
Yani Kazım Kolcuoğlu daha fazla oy topladıysa, feragat etme görevi Feyzioğlu’na düşer, Feyzioğlu daha çok oy topladıysa bu göre Kolcuoğlu’na düşer.
Ben kesin olarak eğilim yoklamalarını takip ediyorum. Bana ulaşan haberlere göre hâlihazırda bir netlik göremiyorum. Bu eğilim yoklamaları son güne kadar devam edecektir. Dolayısıyla sona yaklaştığımız sürece daha net tayin edebilecek duruma geleceğiz ve o zaman kesin olarak bana göre Ahsen Coşar karşısında daha fazla oy alan arkadaşımızın seçilebilmesi için diğer aday olan arkadaşımızın geri çekilmesi gerekir diyorum. Benim görüşüm budur.
Adaletbiz/ Yeşim TURAN: Birleşmenin son gün dahi olabileceğini söylüyorsunuz!
Müşür Kaya Canpolat : Maalesef! Bugün hala gerçekleşmediği için, oylar açısından çok açık netlik olmayınca bu son günde kadar olabilir. Ben ilk TBB genel kurullarında ilk katılanlardan biriyim. Ben Faruk Erem ile birlikte çalıştım. Faruk Erem, TBB’nin gelişmesine büyük çapta katkıda bulundu. Partilerle ilişkisi yoktu. Doğrudan doğruya hukuk adamıydı. Böylece TBB’nin bağımsız, siyasilerden de bağımsız olmasına büyük katkıda bulunmuştur. Kendisini saygı ile anıyorum.
TBB’nin merkezi Ankara’da olduğu için, Ankara Barosu’ndaki arkadaşlarımızın bir fiil bu işin başında bulunacaklarının gerekçesiyle her defasında TBB başkanı Ankara Barosu’ndan seçildi. İstanbul Barosu’nun birkaç teşebbüsü oldu ama o teşebbüsler sonuç vermedi. Ancak gerçekten İstanbul Barosu’nun en büyük baro olması sebebiyle, ankaradaki avukatların sayısının 2 katı fazla olması sebebiyle de er-geç Barolar Birliği başkanlığını, bu güçlü barosunun adayı da temsil etmelidir. Yani önümüzdeki dönemlerde bana göre İstanbul Barosu’na böyle bir şans tanınmalıdır. Ama şu dönem kritikliği içerisinde ben gerçekte Ahsen Bey’in seçiminin yanlış olduğunu hatta yeniden seçilirse yeniden Türkiye avukatlarının temsil hakkını elde ederse burada daha büyük yanlışlara yol açacağını düşünüyorum. Bu yüzden onun dışındaki iki adaydan birinin kazanmasını istiyorum. Bunun için oy potansiyeli en güçlü olana bu oyun verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Adaletbiz/ Yeşim Turan: Net bir adayınız yok şuanda?
Müşür Kaya Canpolat : Hayır! Ben bu eğilim yoklamalarına önem veriyorum. Eğilim yoklamaları istediğimiz sonucu ortaya koyacaktır diye düşünüyorum.
Adaletbiz/ Yeşim Turan: Siz bir ceza avukatısınız. İstanbul Barosu hakkında açılmış olan ceza davası ve İstanbul Barosunun yargılanması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Müşür Kaya Canpolat : Bu dava bana göre tümden yanlış ve haksız açılmış bir davadır. Adeta Baroya ve Baronun yönetim kuruluna ve tüm baroya bağlı avukatlara yöneltilmiş bir hukuki saldırıdır. Sıradan bir ceza davası değildir.
Adaletbiz/ Yeşim Turan: Sizce Ümit Kocasakal TBB seçim sürecini nasıl yönetti?
Müşür Kaya Canpolat : Ümit Bey bizden çok genç bir arkadaşımız. Kendisi yönetim Kuruluna aday olmuştu, yönetim kurulunda diğer arkadaşlarında özellikle televizyon kanallarında kendisini kabul ettirdiği için öne çıkmış bir arkadaşımız. Dolayısıyla popülerliğini oradan kazanıyor. Aynı şekilde Feyzioğlu da televizyondan, sihirli kutudan çıkmış iki arkadaşımızdır. Bunlar belirli bir cesaret ve yetenek göstererek bu seçildikleri yerlerin haklarını verdiler, vermeye çalıştırlar. Ancak her ikisine de ben şunu söyledim; geçmişi, bizim yaşadığımız dönemleri yaşamayan arkadaşları biraz kitaptan öğrendikleri için hâlihazırda bu işi yaşayan arkadaşlarımızın edindikleri bilgilerden ziyade kitabi kaldıkları için biraz noksanlıklarının tamamlanması gerekiyor diye düşündüğümü hem Ümit Bey’e hem de Feyzioğlu’na açıkladım. Doğrusu da bu! Eğer şu veya bu biçimde eğer bir kazaya uğramazlarsa bana göre yararlı olabilecekler. Ama sadece televizyonlardaki o tartışmalarda elde edilen kısmi başarılar yetmez. Tecrübelere kulak vermeleri gerekiyor. Bunu her ikisi de biliyor ve takdir ediyorlar. Hatta Feyzioğlu bu konuda bana; “ Siz Ümit Bey’e daha yakınsınız, bu yüzden Ümit Bey sizden daha fazla yararlanmalı ben olsam öyle yapardım” biçiminde değerlendirme yaptı.
Adaletbiz/ Yeşim Turan: Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
Müşür Kaya Canpolat : Bana göre Türkiye büyük badirelerle karşı karşıyadır. Öncelikle Terör konusu, bundan kurtulma ümidi ve çabaları, hemen arkasından Suriye sorunu, ve orada emperyalizmin şu veya bu biçimde işe karışmış olması ve Türkiye’nin bölünmesine yol açabilecek girişimler. Bunların atlatılmasını temenni ediyorum. Ama çok zor olduğunu biliyorum, çünkü Türkiye yönetiminde çok daha acemiler olduğundan korkuyorum. Türkiye’nin yönetimindeki tecrübesizliğin neye patlayacağı konusunda korku içerisindeyim. Çocuklarımıza, torunlarımıza çok büyük sorunlu bir vatan bırakmaktan endişe ediyorum.
Teşekkürler…
Adaletbiz/ Yeşim TURAN