İFLASIN ERTELENMESİ
İflas Erteleme zor durumdaki firmaların rehabilitasyonu için bir çözüm olarak düşünülmüştür. Konunun hukuksal açıklamasına girmeden pratik açıklamalar yapmak istiyorum. Sitedeki alıntı yazarlar bölümünde konuyu hukuksal anlamda inceleyen bir makale bulacaksınız.
İflas Erteme borca batık, yani aktifleri borçlarını karşılamayan sermaye şirketlerinin iflas etmeden düze çıkmaları için yapılmış bir düzenlemedir. Şimdiki sistem firmalara 1 artı 4 yıl süre vermektedir. Mecliste bekleyen uyum yasalarında ise bu süre uzatmalar dahil 3 yıldır.
Borca batık bir firmanın bir çıkış projesi, bir yol haritası olması gerekir. Bu çıkış projesi sermaye şirketlerinin yöneticileri tarafından yapılabileceği gibi onların önerileri doğrultusunda konunun uzmanları tarafından da yapılabilir. Patikte firmalar bu projeleri hukukçularla birlikte çalışan mali müşavirlere yaptırmaktadırlar. Bizce en tutarlı olan bu projelerin iş sahipleri ile birlikte finansman ve muhasebe kurallarına uygun olarak yapılmasıdır. İş sahipleri bu projelere aktif olarak katılmalıdırlar. Hukukçu ve mali müşavirlerin birlikte çalışmaları kaçınılmazdır. Çünkü bu bir hukuk davasıdır, ayrıca yanlış yapılacak düzenleme ve kayıtlar cezai müeyyide ile karşılaşabilir. İflas Erteleme davası ret edildiğinde mahkemenin kararı iflas olacaktır. Mahkeme iflasın ertelemesine karar verdiğinde ileriki süreçlerde iflas gündeme gelebilir. Bu durumlarda Taksirli İflas veya Hileli İflas gündeme gelebilir. Firmaların iflası halinde, son aşamada defterler tekrar bilirkişiye gönderilerek rapor istenmektedir. Bilirkişi raporu bir olumsuzluğa işaret ederse iflas müdürü C. Savcılığına suç duyurusu yapmak zorundadır. Bu nedenlerle işin her aşamasında işin uzmanı bir hukukçunun bulunması gerekir.
Böylece borca batık bir sermaye şirketi tutarlı bir iyileştirme projesi ile mahkemeden iflasın ertelenmesine karar verilmesini isteyebilecektir.
İYİLEŞTİRME PROJESİ
İflasın Ertelenmesine karar verilebilmesi için TTK 324 ve İİK 179 göre:
a)Firmanın borca batık olması,
b)İyileştirme Projesinin ciddi ve inandırıcı olması gerekmektedir.
Bütün bunlar için dava öncesi aşama çok önemlidir. Bu aşamada yapılacak yanlışlar dava kazanılmış olsa bile bütün süreç boyunca sorun yaratmaya devam edecektir.
İflasın ertelenmesine karar verilmesi halinde dava öncesi hazırlıklarda en önemli aşama İYİLEŞTİRME PROJESİDİR. İyileştirme projesinin hazırlanmasında ise en önemli husus kaydı ve fiili durumun doğru analizi ve doğru tespitler yapmaktır. İyileştirme projesi dava öncesi aşamanın en önemli adımıdır.
İflasın Ertelenmesi davasının kazanılması için İYİLEŞTİRME PROJESİNİ bilirkişilerin ciddi bulması gerekir.
DAVA ÖNCESİ AŞAMA
Mahkemeden iflasın ertelemesi talebinde bulunan şirket için en heyecanlı aşama BİLİRKİŞİ incelemesinin yapıldığı süreçtir. İhtiyati tedbir kararı bu aşamadan sonra verilecektir.
TEDBİR KARARI
İflasın Ertelenmesi talebinde bulunan şirket için TEDBİR KARARININ hayatı önemi vardır. İflasın Ertelenmesinden murat şirketin icra ve hacizlerden kurtulmasıdır. İCRA VE HACİZLERİN durması ise ihtiyati tedbir kararı ile mümkün olacaktır. Uygulamada çok az mahkeme BİLİKİŞİ RAPORUNDAN önce ihtiyati tedbir kararı vermektedir. Ticaret Mahkemelerinin ezici çoğunluğu BİLİRKİŞİ RAPORUNDAN sonra ihtiyati tedbire karar vermektedir veya vermemektedir. İHTİYATİ TEDBİR kararı şirketler için çok önemlidir, çünkü İflasın Ertelenmesi davaları ortalama bir yıl sürmektedir. Bazı davalar ise bir yılı aşmaktadır. Şirketlerin Ticaret Mahkemelerinden İflasın Ertelenmesi talebinde bulunmasından sonraki süreç son derece tehlikelidir. Bu sürecin uzaması halinde şirket alacaklıları şirketin İflasın Ertelenmesi için mahkemeye başvurduğunu öğrenecekler, bu haberin yayılması şirkete karşı İCRA VE HACİZ işlemlerini hızlandıracaktır. Tedbir kararı almadan bu haberin yayılması zaten batmakta olan şirketlerin batışını hızlandıracaktır, belki de İflasın Ertelenmesi davasını yararsız hale getirecektir. Bu nedenlerle bizce Ticaret Mahkemelerinin davanın açılması ile birlikte hemen İhtiyati tedbir kararını vermesi gerekmektedir. Ancak yukarıda da söylediğimiz gibi bu uygulamayı yapan İstanbul’da bir iki Ticaret Mahkemesi vardır, ezici çoğunluktaki mahkeme ise İhtiyati Tedbir Kararı için BİLİRKİŞİ RAPORUNU beklemektedir. Normalde ise bilirkişilerin işi ele alması ve raporlarını hazırlayıp mahkemeye sunması 20 günü aşmaktadır. BİLİRKİŞİ HEYETİ şirketin durumuna göre 3 kişi ile 6 kişi arasında değişen kişiden oluşmaktadır. Üretim araç ve gereçlerinin ve stokların rayiç değerlerinin i tespit eden heyet ile şirketin borca batık olup olmadığına karar veren heyet farklı heyetlerdir. Bu iki heyetin raporu sonuçta tek bir BİLİRKİŞİ RAPORU olacaktır. Rapor iki önemli bölümden oluşmaktadır.
1- Şirketin borca batık olup olmadığının tespiti,
2- Borca batık olan şirketin İyileştirme Projesi doğrultusunda iyileşip iyileşemeyeceğinin tespiti, özetle İYİLEŞTİRME PROJESİNİN ciddiyeti.
MAHKEMENİN TEDBİR KARARI
Mahkemenin tedbir kararını vermesi BİLİRKİŞİ RAPORUNUN bu iki konuda olumlu olmasına bağlıdır. ŞİRKET BORCA BATIK OLACAK, PROJE CİDDİ OLACAK.
Tedbir kararı iflasın Ertelenmesi sürecinde şirketi icra ve hacizlerden kurtaracak güvenli bir liman olacaktır. Artık şirket icra ve haciz baskılarından kurtulmuş, şirketin düze çıkma yolunda faaliyetlerini rahatça sürdüreceği nispeten huzurlu ortam oluşmuştur.
Sıra İFLASIN ERTELENMESİ kararındadır. Uygulamada tedbir kararını alan firmalar genellikle iflasın ertelenmesi kararını da almaktadırlar. Ancak bunun birçok istisnası da olmaktadır. Yani tedbir kararı alan firmalar dava sonunda iflas kararları ile karşılaşabilmektedirler.
SÖYLENTİLERİN PEŞİNDEN GİTMEYİN
Ortalıkta yaygın bir söylenti vardır; “bastır parayı ala kararı” gibi. Bu söylentilerin peşine giden birçok firmanın dolandırıldığı bir gerçektir. Dolandırıcılar bir anlamda firmalar üzerinden kumar oynamakta, tutarsa firmalardan yüklü paralar sızdırmaktadırlar. Bu söylentilerin peşinden gidilmemeli.
Türkiye’de yaşıyoruz, elbette yol yordam farkımız vardır, ama bu kötü niyetlilerin dediği gibi; “bu işin fiyatı var, bastır parayı al İFLASIN ERTELEMESİ KARARINI” şeklinde değil. Ben özellikle hakimlerimizi tenzih ediyorum. Bu söylentilere inanmadım ve inanmıyorum.
İşin doğrusu konunun uzmanına gitmektir.
İflas Erteleme Kararı Firmaları Kurtarır mı?
İyi bir operatör tarafından yürütülen bu sistem firmaları ve ortakları düze çıkarabilir ama iflasın ertelenmesini sadece hukuksal bir zırh olarak gördüğümüzde çıkış zor olacaktır. Piyasada bu anlamda ciddi operasyoncular bulmak hemen hemen imkansızdır. Çünkü bu operasyon bir taraftan hukukçu olmayı, diğer taraftan sermaye şirketlerinin reel işleyişlerini bilmeyi, piyasayı tanımayı gerektirmektedir. Bu nedenle salt uzman bir mali müşavir, uzman bir hukukçu olmak yetmez. Hukuki, mali, finansal analiz ve sentezleri piyasa deneyimleri ile harman etmek gerekir. Bu da ancak ya CEO larla ya da bu özellikleri taşıyan deneyimli kişilerle olasıdır. Bu nedenle en başta çıkış projelerinin iş sahipleri ile birlikte kotarılması gerektiğini söylemeyi tercih ettim.
KREDİTÖR OPERASYONUNUN BAŞARILI OLMASI
Her şey iyi ve güzel olsa bile finans kurumları ve diğer alacaklılarla yürütülecek müzakereler çok önemlidir. Bu müzakerelerin başarılı olması derin deneyimle mümkündür. Bir yerde bu iş bir satranç oyunudur. Zamanlama bu operasyonlarda en önemli araçtır. Bazen zamansız yapılacak çok iyi bir teklif ret edilebilir. Bir çok operasyonda bunu yaşadık. Bir yıl önce %32 faize hayır diyenler bir yıl sonra % 5 lere evet diyecek duruma gelmişlerdir.
İFLAS ERTELEME TEK ÇIKAR YOL DEĞİLDİR
Bazen firmaların hukuk gerçeği, kaydı mali durumu, bilançoları iflas ertelemeye uygun olmayabilir. Bu durumda firmanın dominant ortakları için belki iflas daha iyi bir çözümdür, bazen iflas da iflas erteleme de firma için uygun olmayabilir bu kez de başka hukuki tedbirlerle başka operasyonlar gerekebilir. Neyin firmanın hakim ortakları için en iyi yol olduğuna ortaklarla birlikte uzman kişiler karar vermeli. Hasta iseniz size doktor tavsiye ediyoruz.
-
-
-