Anayasanın 15, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 15’inci maddesi birlikte değerlendirildiğinde OHAL döneminde çıkarılan KHK’ler ve OHAL uygulamaları ilan edilen Olağanüstü Hal süresince geçerlidir. Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK) kanun olduğu, TBMM’nin onayından sonra bütün dönemler için geçerli olacağı düşüncesi ne kadar doğrudur?
Bu düşünce kabul edilse bile kanunlar Anayasaya ve uluslarası sözleşmelere aykırı olamayacağına göre KHK’ler ancak Uluslararası sözleşmeler ve Anayasa aykırı olmadığı sürece uygulanabilir. Bir KHK’nin tamamı veya bazı madde, fıkra veya bendi uluslar arası sözleşmelere veya anayasaya aykırı olduğu takdirde normal dönemde aykırı hükümleri yönünden uygulanamayacaktır.
Bu nedenlerle normal hukuk düzenine geçildiğinde KHK uygulamasından ötürü hak ihlaline uğrayanlar hem AYM’ ye ve hem de AİHM’e başvurabileceklerdir.
OHAL Devam Ederken AYM’ ye veya AİHM’e başvurulabilir mi?
Anayasamızda OHAL süresince AYM ve AİHM’e başvuruyu yasaklayan bir düzenleme yoktur. Bu nedenle OHAL uygulamalarına karşı AYM’ ye bireysel başvuru yapılabilir ve AİHM’e gidilebilir.
Bireysel başvuru iç hukuk yolları tüketilmeden yapılamaz. KHK uygulamalarına karşı 667 sayılı KHK’nin 10 ve 668 sayılı KHK’nin 38’inci maddelerine dava açılabilir fakat yürütmeyi durdurma kararı verilemez.
OHAL’de Bireysel Başvurunun Sınırları
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ve Anayasanın 15’inci maddeleri OHAL süresince “…Yüksek Sözleşmeci Taraf, ancak durumun gerektirdiği ölçüde ve uluslararası hukuktan doğan başka yükümlülüklere ters düşmemek koşuluyla bu Sözleşmede öngörülen yükümlülüklere aykırı tedbirler alabilir.” demektedir.
Bu tedbirlerin istisnası sözleşmenin 15/2 de düzenlenmiştir. Bunlar:
Yaşam hak, savaş hali hariç,
İşkence yasağı,
Kölelik ve zorla çalıştırma yasağı,
Kamu gücünün sözleşmenin bu hükümlerine aykırı davranması hak ihlali sayılacak ve bu anlamda hakları ihlal edilenler AYM ve AİHM’e başvurabileceklerdir.
Kural olarak OHAL süresince bireysel başvuru 15/2 de düzenlemelerle sınırlıdır.
15/2’nin İstisnaları
Kamu gücünün açıkça dayanaktan yoksun ve keyfi uygulamalarına karşı bireysel başvuru yapılabilecektir.[i]
“Örneğin İHAM 18.12.1996 tarihli Aksoy/Türkiye kararında;İnsan haklarının askıya alındığına dair Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne yapılan bildiriye rağmen İHAM; başvurucunun yargıç veya diğer bir görevlinin önüne çıkarılmaksızın ve keyfi olarak en az 14 gün gözaltında tutulmasının, Sözleşmenin 15. maddesini ihlal ettiği sonucuna varmıştır.” [ii]
AİHM, Olağanüstü hallerin tayininde ulusal otoritelerin daha isabetli karar vereceğini kabul etmektedir. Ancak “İHAM’a göre; salt olağanüstü halin ilanı ve bu durumun Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne bildirilmesi, bireysel başvuruların incelenme yetkisini daraltmakla birlikte ortadan kaldırmaz.” [iii]
İç Hukuk Yolları Tüketilmeden Bireysel Başvuru Yapılmasının Koşulları
Prof. Dr. Ersan Şen iç hukuk yolları tüketilmeden bireysel başvuru yapılabilmesi için “…iç hukukta gösterilen olağan kanun yollarının hiçbir anlam ifade etmemesi ve etkili yargı yolundan uzaklaşıldığına dair net tespitlerin yapılması..” gerektiğini belirtmektedir.
İç Hukuk Yollarının Tüketilmeden Bireysel Başvuru Yapılabileceğini Daha Geniş Tutan Görüşe Göre:[iv]
1- Kanun yollarının tüketilmesinden bir sonuç alınması beklenmiyorsa, hakkı ihlal edilen kişiden kanun yollarına başvurması beklenmemektedir. Başvuruya konu olacak somut olayda, yüksek yargı organları tarafından yerleşmiş bir içtihada dayanarak verilen ve yakın zamanda tekrarlanan bir karardan farklı bir karar verilmesini gerektirecek bir neden bulunmuyorsa, hakkı ihlal edilen kişiden kanun yollarını tüketmesi beklenemez.
2- Başvuruya konu olan normun esaslı anayasal sorunlar ortaya koyması ve mahkemenin kararının somut olay dışında benzer birçok durumu aydınlatacak olması söz konusu ise, bireysel başvurunun genel öneme sahip olması işlevi nedeniyle kanun yollarının tüketilmesi koşulu aranmayacaktır.
3- Başvuruya konu edilecek işlemin derhal uygulanması nedeniyle ağır ve başka türlü giderilemeyecek bir zarar söz konusu ise ve bireysel başvuru sonucunda verilecek karar bu zararı önleyebilecek ise kişiden kanun yollarını tüketmesi beklenmemektedir.
Kanun yollarının tüketilmesi koşulu 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenmiştir. Maddeye göre “İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.”
Görüldüğü gibi bireysel başvuru yapılabilmesi için her zaman iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekmez.
Sonuç olarak OHAL döneminde OHAL işlem ve eylemlerine karşı dava açılabilir ancak yürütmenin durdurulması kararı verilemez.
Ve OHAL süresince iç hukuk yollarının tüketilmesi koşuluyla bireysel başvuru yapılabilir, AİHM’e başvurulabilir.
Yukarıda sayılan istisnai durumlarda ise iç hukuk yolları tüketilmeden bireysel başvuru yapılabilir, AİHM’e gidilebilir.
Rahmi Ofluoğlu
Avukat
[email protected]
GSM 549 452 42 01